Şehir trafiğinde rast gelmişinizdir.

Direksiyonda yan oturan,

Alâmet alâmet kornaları öttüren,

Arabasının egzozlarını mağara kapısına benzer şekilde açan,

Hemen her kavşakta gaza ve frene yüklenip Lastikleri yakan
Yanlaya yanlaya giderken, ilk fırsatta makas atıp sollamadığı araba bırakmayan şahısları eninde sonunda, en azından bir defalığına olsun görmüşünüzdür

Trafiğin en kısa sürede nasıl allak bullak edildiğini görmek isteyenler bir dahaki rast geldiklerinde dikkatlice baksınlar.

Çevremizde trafiği yanlayarak katleden böyleleri var ya, tıpkı çevremizde İslam dinini yanlayarak milletimizin inancını katletmek isteyen bir takım şahıslar da var.

En meşhur ya(la)nladıkları sözleri de şunlardır:

Mesela, "Dört mezhebe ne gerek var?! Ben ayetlere bakar amel ederim.

Mesela, "Ben, hadisleri Kur'an'a uymazsa reddederim"
Ya da, "Hadisler akla uymazsa kabul etmem"
 

Veya "Ben Arapça bilmem ama Kur'an'dan anlarım"
Veya "1400 senedir gelmiş geçmiş ulema yanlışta cem etmişler"
 

Hatta "Ehl-i sünnetin şu görüşü yanlış".

Bu sözleri söyleyen tüm kişiler eğitimleri ve unvanları ne olursa olsun İslam Dinini bilmedikleri gibi hadlerini de bilmemeleri sebebiyle Sahabeyi(ra) Tabiini(ra) ve tüm Selefi Salihini(ra) YALANLAYANLAR olmuşlardır.

Demokrasi meydanlarında veya Suriye sınırında nöbet tutacak askere ihtiyaç olduğu kadar toplumun dini hayatına kastedenlere karşı nöbet tutacak yürekli insanlara da ihtiyaç var ve bu ihtiyaç maalesef gün geçtikçe daha bir önem arz ediyor.

Bu nöbet görevi öncelikle Diyanet İşleri Başkanlığı ile Üniversitelerin İlahiyat Fakültelerine düşmektedir.

Çünkü FETÖ başta olmak üzere son yıllarda Milletimizin başına bela olan her musibet Rasulullah(sav) tan bu güne kadar gelen sahih yolun un üzerine oturan bozguncu belamlar kadar, bu bozguncu belamlara zamanında gerekli cevabı ver(e)meyen Diyanet ve İlahiyat Öğretim Görevlileri yüzünden geldi.

Bu kişiler Müslümanları zamanında FETÖ ye karşı uyarmış olsalardı durum daha farklı olacaktı.

Diğer yandan Müslümanlar ister siyaset yoluyla ister medrese eğitimleri yoluyla kendilerini geçmişte uyaranların sözlerine itibar etselerdi yine eminiz ki bu gün karşı karşıya kaldığımız musibetler yaşanmayacaktı.

Şimdi geçmişte meydana çıkıp bu musibet hakkında söz edemeyenler ile sözleri ve davranışları ile bizi kandırdılar veya aldatıldık diyenlere çok kulak asmayın.

Demokrasi nöbeti tutuyoruz diye meydanların veya askeri birliklerin kapılarında canhıraş bir şekilde slogan atıp bayrak sallayanları da çok kaale almayın.

Bu gibi davrananların tamamı olmasa bile yüzde 80 lere varan çoğunluğunun FETÖ mensubu YANLAYANLAR olduğu gibi dini konularda Selefi Salihin’e hakaret edenlerin büyük çoğunluğu da İslam’ın ilim ve irfan geçmişini YALANLAYANLARDIR.

Umarım gece yarısında yeni bir sala ve ezan okunma zamanından önce milletimiz İslam Dini konusunda YANLAYANLAR ve YALANLAYANLAR gerçek yüzlerini görür.