Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

YA  HAZRETİ  KUR’AN

YA  HAZRETİ  KUR’AN

Kıymetli okurlar, Ramazan biteli birkaç hafta oldu. Korona sürecinde konuyu pek yazamadığımızdan ilk yazılarımız bu hususla ilgili oldu. Ancak biz Ramazan ayının hemen ardından yüce ve şerefli kitap Kur’an’dan bahsetmek istiyorduk. Nasip bugüneymiş. Güzel dînimizin şanlı kitâbı, yaşadığımız hayâtı en anlamlı kılacak bir dinamiktir. Kur’ân’a sarılan O’nun emirlerini baş tâcı eden iki dünyâda da hep kazananlardan olur. Kur’an’de en çok Ramazan ayında okunur. İşte biz de diyoruz ki, mübârek Ramazan ayını mübârekleştiren Kur’ân’ımızı Ramazan ayı dışında da hep okuyalım, içindekileri idrak ederek yaşamaya gayret edelim. Dolayısıyla yüce Kur’an hakkında birkaç yazımız olacak sizlere. Buyurun başlayalım efendim:

Kur’ânu Azûmüşşân Allah Teâlâ’nın kitâbıdır. Bunda şek-şüphe yoktur. “Bu, doğruluğu şüphe götürmeyen ve Allâh'a karşı gelmekten sakınanlara yol gösteren Kitap'dır.” (Bakara, 2) Hz. Kur’ân’ı ilk açan insan, O’nun ‘yol gösterici bir rehber ve kılavuz’ olduğu ve ‘ne amaçla gönderildiği’ hakikatiyle karşılaşır. 

İnsanın geçici bir süreyle gönderildiği şu dünya hayâtında okuması gereken üç kitap vardır; 1-Vahiy kitâbı Kur’ân-ı Kerim 2-Kâinat kitâbı 3-İnsanın bizzat kendisini okumasını Hz. Kur’an istiyor. Cenâbı Hak insanın kendisini ve kâinâtı Kur’ân’ın nûruyla okumasını arzu ediyor. Şanlı Kur’ân’ı okuyanlar niyetlerinin samimiyetine göre ondan yararlanırlar. Yürekleri titreyerek okuyanlarla âyetleri kendi kasdî sapkın fikirlerine destek bulmak amacıyla okuyanlar hiçbir olur mu? "Rablerinden korkanların derileri ondan ürperir. Sonra derileri de kalpleri de Allâh'ın zikriyle yumuşar. İşte Bu Kitap Allâh'ın insanlar için gönderdiği bir rehber(huden)’dir. Allah onunla dilediğini hidâyete erdirir. Kimi de Allah saptırırsa ona hidâyet edecek yoktur." (Zümer, 23)

“Kur’an âlemler için bir öğüt ve hatırlatmadan başka bir şey değildir.” (Kalem, 52) Hz. Kur’an insanlara ömürlerini en güzel nasıl geçirebileceklerine dâir pek çok yararlı tavsiyelerde bulunur. Faydalı ve zararlı hususları bildirir. Akıl sâhipleri O’ndaki güzel öğütleri alırlar. “Bu Kur’an onunla uyarılsınlar, tek bir ilah bulunduğunu bilsinler ve akıl sâhipleri öğüt alsınlar diye insanlara tebliğ edilmiştir.” (İbrâhim, 52) 

Hazreti Kur’an insanlara sunulmuş ilâhî bir rahmettir, O nur saçan aydınlık bir kandildir. O’ndan faydalananlara ne mutlu! "Doğrusu size Allah'tan bir ışık ve apaçık bir Kitap gelmiştir. Allah, rızâsını gözetenleri onunla selâmet yollarına eriştirir ve onları, izni ile karanlıklardan aydınlığa çıkarır, onları doğru yola iletir." (Mâide, 16) Hazreti Kur’an işlerini Hak rızâsınca yapanları huzûra eriştirir, ferahlığa kavuşturur. O kendisine başvuranlara dâima aydınlatmış darda bırakmamıştır. Kur’an’dan yüz çevirenlere, kendi hevâ ve hevesine göre âyetleri eğip bükerek yanlı ve yanlış mânâlar çıkaranlar için ise acıklı bir azap vardır. "O halde Allâh'ın indirdiği Kitap ile aralarında hükmet. Allâh'ın sana indirdiği Kur'ân'ın bir kısmından seni vazgeçirmelerinden sakın. Onların heveslerine uyma. Eğer yüz çevirirlerse bil ki, Allah, bir kısım günahları yüzünden onları cezâlandırmak istiyor. İnsanların çoğu gerçekten fâsıktırlar." (Mâide, 49) 

Hz. Kur’an doğruluk kılavuzudur, kalplere şifâ, gönüllere en etkili devâdır. Ruhlar ancak O’nunla huzur bulur, doygunluğa erişir. "De ki, bu, mü'minlere doğruluk rehberi ve şifâdır." (Fussılet, 44) Dünya hayâtını en kâmil bir şekilde yaşamak isteyenler hazreti Kur’ân’a tâbi olmalılar aksi bugün cereyan eden haksız-hukuksuz zulümlerle dolu bir hayatla muhataplıktır. “Rabb’imden size indirilen Kur’ân’a uyun. Ondan başka veliler edinerek onlara uymayın. Pek az öğüt dinliyorsunuz.” (Araf, 3) Bir de şerefli Kur’ân’a saldıranlar, hükümlerini hiçe sayanlar var. Kendi sapkınlıklarına delil diye Kur’an âyetlerinden doğru olmayan fikirler üretip bâzı yanlı mihraklara yaranmak isteyenler var. Onlar için de âyetler açık ve net: 

 "Gerçekten, Allâh'ın indirdiği Kitaptan bir şeyi gizlemede bulunup da onu az bir değere değişenler var ya, onların karınlarına tıkındıkları ancak ateştir. Allah, kıyâmet günü onlarla konuşmaz ve onları günahlarından arındırmaz. Onlara elem verici bir azap vardır." (Bakara, 174) Buna benzer bir başka âyet daha var ki, Allah Teâlâ onlara lânet ediyor. Korkunç bir son bu ahret adına: "Gerçekten, indirdiğimiz belgeleri ve doğru yolu Kitapta insanlara açıkladıktan sonra, onu gizleyen kimselere hem Allah lânet eder, hem de bütün lânet edenler lânet ederler. Ancak tevbe edip hallerini düzeltenler hariç. Onların tevbesini kabul ederim." (Bakara, 159-160) Veyl olsun onlara!

Bunlara ilâveten Kurân’ın bâzı hükümlerini kabul edilir bulurken bâzılarını aklım almıyor bu devirde bunlar uygulanamaz sapkınlığında olanlara da Hz. Kur’an’dan cevap var: "Yoksa siz Kitâb'ın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Sizden öyle davrananların cezâsı dünya hayâtında ancak rüsvaylık; kıyâmet gününde ise en şiddetli azâba itilmektir. Allah sizin yapmakta olduklarınızdan asla gâfil değildir." (Bakara, 85) 

Konuya devam edeceğiz efendim şimdilik hayırla kalın, Kur’an’la kalın.

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi