Milletimize çok büyük sözler verilen bir seçim yaşadık.

Sonuçta 16 yıllık iktidarları döneminde kendilerinden başka herkesi suçlu hatta vatan haini gören iktidara yaptıkları ekonomik ve sosyal yıkımı tamir etmeleri için bir 5 yıl daha verildi.

İktidar ve destekçileri vatanseverler olarak ellerindeki her tür basın yayın organları ile insanları düşünmeden kendilerine oy vermeye davet ederken muhalif partiler vatan haini(!) olarak yaftaladılar.

İktidarca vatan haini olarak gösterilenler kimi zaman CHP ile kimi zaman İyi Parti ile seçim işbirliği kurdukları için suçlanırken iktidar partisini destekleyenler asıl suçun AKP’nin ABD, AB ve İsrail’i dost edinmesi olduğunun farkına varamadılar.

Rahmetli Erbakan Hoca tarafından sakallı Hüsnü Efendi veya kasketli Ahmet Efendi olarak örneklendirilen zihniyet seçimlerin ne anlama geldiğini düşünmedi, düşünemedi.

Çünkü düşünme melekesine havuz medyası denen basın yayın organları tarafından tam anlamı ile ambargo uygulanmıştı.

Şimdilerde her gün doların ve euronun kaç lira artış gösterdiğini sorgulayanlar o günlerde seçimin neden alelacele öne alındığını ve seçimden sonra gelecek olan tabir caiz ise tsunaminin ne kadar büyük olacağını sorgulamadılar.

Şimdi daha 7 ay zaman olmasına rağmen şimdiden seçim ittifaklarının dillendirildiği bir seçim daha var önümüzde.

Daha bir ay öncesine kadar mahalli idareler seçimlerinin genel seçimlerden farklı olduğunu ve mahalli idareler seçimlerinde ittifak olmayacak şeklinde açıklama yapan siyasi parti liderleri kendileri açısından ortaya çıkan yakın tehlikenin farkına varmış olmalılar ki genel seçimlerdeki ittifakların yerel seçimlerde de devam edebileceğini söylemektedirler.

Yerel seçimlerdeki sonuçların ne olacağını şimdiden kestirmek mümkün değil.

Ama bir önceki seçim propaganda döneminde havuz medyasının gerçek dışı taraflı yayınlarına inanmayın dedikçe kendilerini uyaranları hain olarak gören ampul Hasan ile sakallı Hüsnü Efendi ve kasketli Ahmet Efendiye bir kez daha hatırlatmada bulunmak istiyoruz.

Son günlerdeki döviz manipülasyonu nedeniyle düşman olarak ilan edilen ABD’nin başkanı Trump’ın suçsuz olduğu, danışmanlarının onu yanlış yönlendirdiği şeklindeki açıklama benzeri bir söz Hükümet kanadından gelirse yine inanacak mısın?

Stratejik müttefikimiz(!) olduğu ısrarla açıklanmaya devam edilen ABD’nin askerlerinin TSK unsurları ile birlikte Suriye’nin kuzeyinde devriye geziyor olmasını Suriye’de barışı getireceğine inanıyor musun?

Daha birkaç hafta önce en yetki ağızlardan ABD -Türkiye ilişkilerinin yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen karı-koca ilişkilerine benzetilerek milletle alay edilmesini de alkışlayıp destekliyor musun?

Medyada büyük bir kandırmaca halinde devam ettirilmeye çalışılan Lozan Antlaşması’nın gizli maddelerinin sona ereceği tarih olarak ifade edilen 2023 yılında kadar bir takım metafizik olayların oluşacağını beklemek yerine bugün dış politikada yaşananların yaklaşık 30 yıldır planlanan Yeşil Kuşak, BOP, Brezinski Doktrini, C. Rice, D. Rumsfeld ve G. Fuller’in söylediklerinin uygulamaya konulmuş operasyonun devamı olduğunu anlatanlara yine düşman muamelesi yapacak mısın?

Papaz Brunson bahanesinden sonra dolar destekli saldırının Orta Doğu’da nihai hedef olarak Türkiye’nin varlığına ve bütünlüğüne kastedilmiş planların geçersiz kılınması için İncirlik dâhil tüm ABD üslerinin kapatılmasının gerekli olduğuna inanıyor musun?

İktidarın 16 yıllık sürede yaptığı hataların sonucu olarak aylar öncesinden bu gayrı milli ve sanayi ile üretime dönük olmayan göstermeye çalışanların doların fiyatının 7.- TL olabileceğini söylediğinde vatan haini işbirlikçi İngiliz uşağı diye suçladığın gibi akıl tutulması yaşamaya devam ederek uygulanan yanlış ekonomik program sonunda doların 7.-TL olmasına sebep olanları dünya lideri olarak görmeye devam edecek misin?

Veya kim ne derse desin diyerek seçim günü geldiğinde yine meseleyi dine imana ve küfür-iman savaşına getirenler ile hak-bâtıl meselesine bağlayan yalancıların isimlerinin önlerindeki hacı hoca cemaat lideri veya kanaat önderi gibi aldatıcı unvanlarına bakmadan iç ve dış düşmanlar her zaman görevini yapıyorsa ben de görevimi yapmalıyım diyerek tarihi sorumluluğunu mu hatırlayacaksın?

Merhum Erbakan’ın sözü ile son verelim yazımıza:

EY MİLLETİM! NE ZAMAN UYANACAKSIN?