Uyku sağlığı önemli
Göğüs Hastalıkları Uzmanı ve Numune Hastanesi Uyku Merkezi Sorumlusu Uzm. Dr. Mehmet Mermer, oruçlu kişilerin uyku düzenlerini çok iyi korumaları gerektiğini söyledi
Ramazan ayı içerisinde oruçlu kişilerin uyku düzenlerinin bozulduğunu ifade eden Numune Hastanesi Uyku Merkezi Sorumlusu Uzm. Dr. Mehmet Mermer, insanların oruçlu oldukları için gündüz yapamadığı işleri gece yapmaları, gündüz aktivitelerini geceye bırakmaları gibi meyillerinin olduğunu ifade ederek Ramazan ayı içerisinde uyku sorunu yaşadıklarını söyledi. Mermer, “Ramazan ayı içerisinde gündüz yapılan işlerin geceye bırakılması, sağlıklı bir uyku uyumayı engelleyen, gündüze sarkan uykusuzluk ve yorgun uyanmaya neden oluyor. Uzun oruç süresi ve sıcak havadan dolayı kişilerin susuz kalmaları insanlar kendilerini gündüz aktivitelerden, mecburi işler hariç geceye doğru çekmekte. Uyanık yaşamı geceye doğru çekmek uykunun ötelenmesine sebep veriyor. Bunun için uykumuzu kesinlikle ötelememiz lazım” dedi.
Sağlıklı bir uykuya geçiş için midenin boş olması gerektiğini de dikkat çeken Mermer, “Yani en son yediğimiz yemeğin üzerinden 4 saat geçmesi gerekmekte. Ramazan ayında özellikle davranış olarak gece eğlencesi, gece oturmaları, gece ziyaretleri çok fazla olduğu için gece atıştırmaları da fazla oluyor. Yani uyku öncesi atıştırma dolu mideye geçişi zorlaştırmakta dolu mideden dolayı reflü oluşmakta. Bunun sonucunda da ağza acı su gelmesi, ses kısıklığı, öksürük, sabah boğaz ağrısı ile uyanma, gece ağır horlama, uykuyu sürdürme ve dalmada sıkıntı çekme gibi sorunlar ortaya çıkmakta. Nihayetinde sabahleyin uyanırken faturasına alacağımız uyku bozukluluğuna sebep olmakta” diye konuştu.
Özellikle susuzluğu giderdiğine, harareti bastırdığına inanıldığı için, kola, kahve ve çay gibi uykuyu etkileyen ve besin olmayan maddelerini çok yoğun olarak tüketilmesinin yanlış olduğuna da değinen Mermer, “ Ramazan ayına özel bir davranış bozukluğu olarak gördüğümüz bir durum uyku kalitesini önemli ölçüde bozuyor. Peki, nasıl bir Ramazan ayı geçirmeliyiz? İftarı çok yavaş yemeli ve daha çok sulu gıdalar ile susuzluğumuzu giderme, hafif sebze yemekleriyle tokluluğumuzu sağlamalıyız. Ağır yağlı olmayan hafif doygunluk sağlayan, susuzluğu gideren gıdalara yönelmemiz ve ağır davet ve iftar sofralarından kaçınmamız gerekiyor. Teravih sonrası daha uzun süre oturmalara müsaade etmeden aç bir mide ile ama susuzluk ve tokluk sağlanmış dolu olmayan bir mide ile uykuya geçip en az 4 saatlik bir sahur öncesi uyku bütünlüğünü sağlamalıyız” şeklinde konuştu.
İlk 4 saatlik uykuyu yakaladıktan sonra kalkılan sahurun daha sağlıklı, bilinçli ve zinde yapılan bir sahur olduğunu da söyleyen Mermer konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sahurda çok ağır yemekler yemek yerine, çorba, bitkisel ürünler, sıvı ağırlıklı gıdalara hafif kahvaltı yemeklerine, süt ve süt ürünlerine yönelmeliyiz. Böylelikle tok uzun süre susuzluluğa dayanıklı bir sahuru oluşturmuş oluruz. Uzun ve sıcak oruç dönemlerinde sahur yapmadan oruca başlamak genel sağlık için zor zararlı. Sahurdan sonra mümkünse güneş belli bir süre doğana kadar uyumamalı. Güneş doğduktan sonra yarım saatlik bir uyku fizyolojik uyku için şart. Eğer sahurdan sonra kişi kuşluk uykusu dediğimiz yarım saatlik uykuyu alırsa yeterli gelir.”
Oruçlu kişilerin gündüz yoğun iş temposu altında sıkıntılı anlar yaşadıklarına da değinen Mermer özellikle öğleden sonra 20 dakikayı geçmeyen ve şekerleme dediğimiz kısa uykular ile kişinin zihnini dinlendirdiklerini söyledi. Yetişkinlikler için toplam uyku süresi, uykuya geçiş zamanı, uykuyu sürdürme ve uyanma sağlıklı uyanma gibi durumlarını da değinen Mermer yetişkinler için en ideal uyku süresinin 6 ile 9 saat arasında olduğunu Ramazan ayı içerisinde en sağlıklı uykunun oda ısısı 21 ile 23 dereceyi geçmeyen yerler olduğunu sözlerine ekledi.
ALİ SAİT ÖGE
Sağlıklı bir uykuya geçiş için midenin boş olması gerektiğini de dikkat çeken Mermer, “Yani en son yediğimiz yemeğin üzerinden 4 saat geçmesi gerekmekte. Ramazan ayında özellikle davranış olarak gece eğlencesi, gece oturmaları, gece ziyaretleri çok fazla olduğu için gece atıştırmaları da fazla oluyor. Yani uyku öncesi atıştırma dolu mideye geçişi zorlaştırmakta dolu mideden dolayı reflü oluşmakta. Bunun sonucunda da ağza acı su gelmesi, ses kısıklığı, öksürük, sabah boğaz ağrısı ile uyanma, gece ağır horlama, uykuyu sürdürme ve dalmada sıkıntı çekme gibi sorunlar ortaya çıkmakta. Nihayetinde sabahleyin uyanırken faturasına alacağımız uyku bozukluluğuna sebep olmakta” diye konuştu.
Özellikle susuzluğu giderdiğine, harareti bastırdığına inanıldığı için, kola, kahve ve çay gibi uykuyu etkileyen ve besin olmayan maddelerini çok yoğun olarak tüketilmesinin yanlış olduğuna da değinen Mermer, “ Ramazan ayına özel bir davranış bozukluğu olarak gördüğümüz bir durum uyku kalitesini önemli ölçüde bozuyor. Peki, nasıl bir Ramazan ayı geçirmeliyiz? İftarı çok yavaş yemeli ve daha çok sulu gıdalar ile susuzluğumuzu giderme, hafif sebze yemekleriyle tokluluğumuzu sağlamalıyız. Ağır yağlı olmayan hafif doygunluk sağlayan, susuzluğu gideren gıdalara yönelmemiz ve ağır davet ve iftar sofralarından kaçınmamız gerekiyor. Teravih sonrası daha uzun süre oturmalara müsaade etmeden aç bir mide ile ama susuzluk ve tokluk sağlanmış dolu olmayan bir mide ile uykuya geçip en az 4 saatlik bir sahur öncesi uyku bütünlüğünü sağlamalıyız” şeklinde konuştu.
İlk 4 saatlik uykuyu yakaladıktan sonra kalkılan sahurun daha sağlıklı, bilinçli ve zinde yapılan bir sahur olduğunu da söyleyen Mermer konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sahurda çok ağır yemekler yemek yerine, çorba, bitkisel ürünler, sıvı ağırlıklı gıdalara hafif kahvaltı yemeklerine, süt ve süt ürünlerine yönelmeliyiz. Böylelikle tok uzun süre susuzluluğa dayanıklı bir sahuru oluşturmuş oluruz. Uzun ve sıcak oruç dönemlerinde sahur yapmadan oruca başlamak genel sağlık için zor zararlı. Sahurdan sonra mümkünse güneş belli bir süre doğana kadar uyumamalı. Güneş doğduktan sonra yarım saatlik bir uyku fizyolojik uyku için şart. Eğer sahurdan sonra kişi kuşluk uykusu dediğimiz yarım saatlik uykuyu alırsa yeterli gelir.”
Oruçlu kişilerin gündüz yoğun iş temposu altında sıkıntılı anlar yaşadıklarına da değinen Mermer özellikle öğleden sonra 20 dakikayı geçmeyen ve şekerleme dediğimiz kısa uykular ile kişinin zihnini dinlendirdiklerini söyledi. Yetişkinlikler için toplam uyku süresi, uykuya geçiş zamanı, uykuyu sürdürme ve uyanma sağlıklı uyanma gibi durumlarını da değinen Mermer yetişkinler için en ideal uyku süresinin 6 ile 9 saat arasında olduğunu Ramazan ayı içerisinde en sağlıklı uykunun oda ısısı 21 ile 23 dereceyi geçmeyen yerler olduğunu sözlerine ekledi.
ALİ SAİT ÖGE
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.