Türkiye depresyonda!

Türkiye genelinde son dönemlerde şiddet olayları artışa geçti. Toplum olarak yaşanan gerginlik huzuru kaçırıyor. Tahammülsüzlüğün arttığı, ekonomik buhranın zirveyi gördüğü, akraba veya komşular arasında iletişimin koptuğu, sosyalleşmenin daha çok sosyal medya hesaplarında görüldüğü ve iletişimin teknolojiyle kurulduğu bir dönemde üzücü hadiselerin yaşanması da kaçınılmaz oluyor. Dizilerde şiddetin ve diğer birçok ahlaksızlığın normalleştirilmesi, çocukların ve gençlerin de gerçeklikle bağını koparıyor. Tüm bunlarla birlikte toplum da büyük bir imtihandan geçiyor.

ÇOCUKLAR VE GENÇLER ARASINDA ŞİDDET YÜKSELİYOR!

Şiddet olaylarının her geçen gün artmasının birçok nedeninin olduğunu dile getiren Psikolog Sema Kavak, “Ancak ülkemiz geneline baktığımızda ekonomik şartların insanlar üzerinde yarattığı gerginliğin şiddete daha çok davetiye çıkardığını görüyoruz” dedi. Gerginliğin çözümünün şiddet olmadığını ifade eden Kavak, şiddet içerikli oyunların oynanmasının, dizilerde şiddetin meşrulaştırılmasının toplumun da şiddete eğilimini artırdığını dile getirdi. Kavak, “Şiddetle başarı elde ettiğini, belli bir konuma geldiğini düşünmek ya da şiddetin karşılığının herhangi bir yaptırımının olmaması bu durumun artmasına neden oluyor. Bir diğer konu da sorunlar karşısında gösterilen baş etme becerilerini ortadan kaldırdığımız gerçeğidir. Yetişkinlerin de iletişim dilini tamamıyla ortadan kaldırıp, silaha veya yumruğa yönelmeyi tercih etmesi çocuklar ve gençler arasında da şiddete eğilimi artırdı. Normal karşılanan şey çocuklar arasında da doğal olarak normalleşmeye başlıyor. Bizim gibi geleneksel toplumda ahlaki ve vicdani değerler ya da sosyal ilişkiler önemlidir. Toplumun maalesef ilişki örneklemesinde yabancıları rol model alması anlayışımızı, sabrımızı, hoşgörümüzü elimizden aldı. Sabırsızlık ve hoşgörüsüzlük, insanların kendilerini ifade etmede gücü, şiddeti kullanmasına ortam yarattı” şeklinde konuştu.

ANTİDEPRESAN KULLANANLARIN SAYISI ARTTI!

Depresyon ilaçlarının kullanım oranının arttığının altını çizen Psikolog Sema Kavak, daha sonra şunları kaydetti: “İlaç kullanma oranlarına bakarsak, toplum olarak 'evet depresyondayız' diyebiliriz Psikolojik destek alanların sayısının arttığını görüyoruz. Hiçbir hastalığın tanısı, yapılan eylemi haklı göstermemeli, gösteremez. 'Ben depresyondayım o yüzden saldırdım, karşı tarafa vurdum ya da silah çektim, dövdüm' açıklaması makul ve doğru bir açıklama değil. Depresyonda olmak demek bir taraftan kendi iç dünyamızı anlamaya çalışırken karşı tarafı da anlama becerisi geliştirmeyi de içermeli. Aslında tedavi ve süreçleri bunu da içeririrse, toplum olarak belki depresyondayız düşüncesinin arkasına sığınmadan ilerleyebiliriz.”

ARTIK İLİŞKİLER TEKNOLOJİ ÜZERİNDEN KURULUYOR!

Türkiye'de insan ilişkilerinin zayıfladığına da dikkat çeken Kavak, ilişkilerin zayıflamasında temelin bilinçli veya bilinçsiz pandemi sürecinde atıldığını, komşuluk, akrabalık ilişkilerinde de yabancıların örnek alındığını ifade etti. Sadece teknoloji ile ilişki kurma yönteminin arttığına vurgu yapan Psikolog Sema Kavak, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Teknoloji üzerinden kurulan ilişkiler giderek artıyor. Doğal olarak yüz yüze ilişkinin yarattığı huzuru ya da mutluluğu teknolojik sohbetlerde, ilişkilerde sağlanamıyor. Sadece sağlanıyormuş gibi görünüyor. Birebir yüz yüze iletişimde yetersizliklerimiz ve beceriksizliklerimiz had safaya ulaştı. Karşı tarafı anlama çabamız ortadan kayboldu. Bunların hepsinin birçok nedeni var evet ama özetle ekonomik koşullar insanların psikolojilerini ya da tahammülsüzlüklerini artırdı. Son dönemde artan hava sıcaklıkları ile beraber de şiddet olayları artışa geçti. Ayrıca bize dayatılan sistemin bir parçası olarak güçlünün haklı olduğu ya da güçlünün ayakta kalabildiği inancı da şiddet olaylarını tırmandırıyor.”