Turgay Güler: Gençler ölsün CHP iktidar olsun!

Turgay Güler: Gençler ölsün CHP iktidar olsun!

Bugünkü yazısında CHP'yi çok sert bir dille eleştiren Turgay Güler, 'Kardeşi kardeşe kırdırmak için çırpınanları lanetle anacağız. Gençler ölsün CHP iktidar olsun!' dedi.

GENÇLER ÖLSÜN CHP İKTİDAR OLSUN!

Turgay Güler *

CHP iktidar olmak istiyor!

Lakin iktidara giden yolun, mezarlıktan geçtiğine inanıyor.

Ölümler üzerinden siyaset yapıyor.

Siyaset yapabilmek için ölümler bekliyor.

Ölümler olsun için sokağı kışkırtıyor.
Çok vahim!

Gözünü karartmış; ateşle oynuyor.
Ateşi kurcalayıp etrafa yayılmasını arzuluyor.
Çok yazık!

Ocaklara düşen ateşin iktidarı da yakmasını istiyor.
Yetmiyor; bidonla benzini o ateşe boca ediyor!
Çok günah!

Her ile bir şehit cenazesi projesini bu toplum çok net görmüştü.

Seçim öncesi bütün bir ülkenin yüreğine ateş düşürüldüğü o günleri hiç kimse unutmadı.
Kimlerin avuçlarını ovuşturduğunu, “birkaç şehit daha gelirse hükümet düşer” diye iç geçirdiğini bilir.
Cenaze törenlerinde kimlerin ortalığı nasıl karıştırdığını hatırlar.

Bu zihniyet hep böyle!

Kandan, ölümden besleniyor.
Hatırlayın.

Gezi olayları sırasında, Adnan Keskin Halk TV’ye bağlanmış, Ankara’da bir genç kızın polis panzeri tarafından ezilerek öldürüldüğünü söylemişti. Cumhuriyet Gazetesi de bunu manşet yapmıştı.
Keskin’in anlattıkları kan donduruyordu. Olayın meydana geldiği yeri bile görmüş gibi söylüyordu.

İddia etmiyor, kendinden emin bir şekilde “katiller” diye haykırıyordu.
Koca bir yalanla sokağı kaşıyor, kışkırtıyordu.

CHP’li yöneticiler, vekiller, sanatçılar, yazarlar, gazeteciler koro halinde aylardır bu yalanı söyledi, söylemeye de devam ediyor.
Amaç; sokaklar karışsın, iç savaş çıksın, çatışma olsun, insanlar ölsün ve nihayet hükümet düşsün.

Daha dün Ahmet Atakan’ın ölümünün ardından CHP Hatay Milletvekili Hasan Akgöl, ölüme polisin gaz bombası kapsülünün neden olduğunu söylemiyor muydu?

Kendinden o kadar emindi ki; binadan düştüğü gerçeğini “karartma” olarak yorumluyor, sokağı kışkırtıyordu.
CHP’nin gazeteleri, televizyonları, sanatçıları da bu yalana ortak oluyordu.

Bitti mi?
Tabii ki hayır.

Serdar Kadakal için, “polisin gazıyla öldü” yalanıyla sokakları yangın yerine çevirmişlerdi.
Emniyet, Kadakal’ın aniden kalp krizi geçirip öldüğüne dair görüntüleri paylaştı.
Ortada ne gaz ne de polis vardı.

Köşem müsait olsa, daha 50 örnek sıralayabilirim.
CHP sokağı kışkırtıp, çatışma çıkartmak bundan da nemalanmak istiyor.
Ama boşuna.

Olmayacak!

Peki ne olacak?

Ben söyleyeyim, siz de bir köşeye not edin.

Aydın Doğan, sokağı karıştıran mikserlerini geri çekecek.
Kılıçdaroğlu’ndan ümidini kesen baronlar, “bu da beceremedi” diyerek alaşağı edecek.
Sarıgül projesi hayata geçirilecek.
Ölen öldüğüyle kalacak.
Analar babalar evlat acısıyla yanacak.

Biz bugün 12 Eylül öncesindeki oyunu nasıl konuşuyorsak, yıllar sonra da Gezi tezgâhını konuşacağız.

Kardeşi kardeşe kırdırmak için çırpınanları lanetle anacağız.

Emin olun, o günler çok yakın.

* Akşam

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.