Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Toplumsal yozlaşma

Toplumsal yozlaşma

Ramazan mübarek günler Kur’an tabiriyle adı üstünde “Eyyamen Ma’dudat” yani sayılı günlerdir ve geldiği gibi geçer gider.

Bu sebeple Ramazan Ayı için farklı düşünceler oluşturulması gerektiğine inanıyoruz.

Diyeceksiniz ki Müslümanlar için Ramazan Ayı’nda nasıl bir farklı düşünce oluşturulur ki?

Bu toplumu bu günkü haliyle ele aldığımızda geçmiş dönemlerden farklı olarak gördüğümüzdendir.

Bu nedenledir ki hani toplumda bazı meselelerde bazı kişilerce “farkındalık oluşturmak” adı altında yapılan bir takım faaliyetlerin Müslümanca olanları Ramazan Ayı için farkındalık oluşturmak gayesiyle yapılmalıdır diyoruz.

Yoksa şimdilerde Ramazan eğlencelerinden vazgeçilmesi asla bir farkındalık oluşturmuyor.

Çünkü Ramazan gündüzü ile Ramazan gecesi arasında fark olduğunu zanneden bir toplum olduk maalesef.

Bunun en açık örneğini şehrimizde yaşıyoruz.

Mesela belediyenin birisi Ramazan Eğlenceleri adı altında kadın erkek karışık bir vaziyette icra edilen gece eğlencesinden vazgeçerken bir diğeri Ramazan gündüzünde yine kadın erkek karışık oturularak icra edilecek bir müzik programını uygulayabiliyor.

Hatta Diyanet İşleri Başkanının uyarılarına rağmen oluyor bu işler Türkiye çapında.

Hani eskiden bir toplumun bozulmasında en büyük etken olarak hep ulema ve ümera sınıfı görülürdü ya şimdilerde modern zamanlarda bunlara daha pek çok sınıf ilave etmek gerekecek gibi gözüküyor.

Ya da Ulema mı ümerayı hizaya getiremedi veya ümera mı ulemaya imkân vermedi den başlayıp toplumun ahlaki durumunu gözler önüne sermek için esnaf ve sanatkârlardan başlayıp akademisyenler, Hocaefendiler ve adına kanaat önderi denilen kişilere kadar oluşan bozulmanın sebepleri ortaya konmalıdır.

Çünkü Ramazan Mübarek gün bir yerlerde bir takım iyi niyetli insanlar fakir fukaranın mahalle bakkalına olan borçlarını onlardan habersiz kapatıp Osmanlı’dan kalan “zimem defteri” iyilik hareketini yaşatırken bir yerlerde insanların karınlarını doyurduklarını iddia edenler boy göstermektedir.

Bu ülkede olmazsa bile diğer Müslüman ülkelerin birinde yine bir Musa (as) meşrepli insan kıyam edecek ve firavun saltanatının çağdaş örneklerini yerle bir edeceğine inanan Müslümanların bu günkü suskunlukları pek hayra alamet gibi gözükmüyor.

İçinde İslami hükümlerin uygulanmadığı, İslam akidesinin, İslam düşüncesinin, İslami değer ve ölçülerin, İslam nizamı ve şeriatının, İslam ahlak ve merhamet sisteminin hâkim olmadığı beşeri sistemlere cahiliye toplumları diyorduk ya, şimdilerde kendi toplumumuza bu hareket noktasından bakmanın tam da zamanıdır.

Hasretle beklediğimiz Ramazan Ayı’na kavuşmasına kavuştuk ama günlerimiz Ramazan günü gibi mi geçiyor acaba?

Gecelerimiz Ramazan Geceleri gibi mi ihya ediliyor bu ülkede?

Buna evet demeyi elbette her Müslüman arzu eder, ama;

Maalesef toplumuzdaki fertler Ramazan mübarek gün Müslüman olduklarını dilleriyle ifade ettikleri halde amellerinin pek çoğu gayri İslami oluşuna aldırmadan hayatlarına devam etmektedirler.

Çünkü Müslümanlar açısından içinde yaşadıkları toplum ve fertlerin uygulamalarında temel kıstas olması gerekirken maalesef menfaatçilik duygusunun baskın hale gelmesi ile helal ve haram ölçüsü fayda ve zarar ölçüsü ile yer değiştirmiştir.

Diğer taraftan son yıllarda toplumumuzda gözle görülür bir ahlaki yozlaşmanın varlığından her kesim şikâyetçi olmaktadır.

Ancak yine maalesef tüm kesimler bu bozulmanın sebebini hep başkalarında aramalarına rağmen bir kişi de çıkıp bozulmanın sebeplerinden ya da bu bozulmayı sürdürenlerden biri de ben miyim sorusuna sormaz.

Esasında kendimizle yüzleşmek istemediğimizden dolayı neredeyse hemen hepimiz için bu sorunun cevabı evettir.

Toplumumuzdaki bu yozlaşmanın son 15 yılda bu derece artmasının en önemli sebebi sosyal medya denilen platformların toplumun her kesimince kullanılıyor olması olarak görülebilir.

Bu görüş en basitinden kolaycılıktır.

Hâlbuki Müslümanlar adına değişim denen olumsuzluklardan etkilenen değil olumsuzlukları değiştirenler olmalıdır.

Aksi durumda gelecek Ramazanlarda daha çok “Nerede o eski Ramazanlar” diye kendi kendimize ah vah edeceğiz demektir. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi