Topluma öncü oldu

Topluma öncü oldu

Hacı Veyiszâde’yi Anma ve Anlama programında konuşan NEÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Ramazan Altıntaş, “O halka hizmet Hakk’a hizmet anlayışı ile çalışmıştır. Topluma öncülük yapmıştır. Biz onu görmeden sevdik” dedi

Merhum Hacı Veyiszâde Mustafa Kurucu Hoca Efendi vefatının 57. yıldönümünde anılıyor. Türk Anadolu Vakfı tarafından Anadolu Konferansları kapsamında “Hacı Veyiszâde’yi Anma ve Anlama Programı” düzenlendi. Konya Büyükşehir Belediyesi, Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) İlahiyat Fakültesi ve Konya İl Müftülüğü’nün destekleri ile Aziziye Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Akpınar, NEÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Ramazan Prof. Dr. Ramazan Altıntaş, Müftü Yardımcıları, Türk Anadolu Vakfı idarecileri ve vatandaşlar katıldı.

3-3-prof.-dr.-ali-akpinar-.jpg

Kur’an’ı kerim tilaveti ile başlayan programda konuşan İl Müftüsü Prof.Dr. Ali Akpınar, Hacı Veyiszâde Mustafa Kurucu Hoca Efendi’nin nadir bir şahsiyet olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “1900’lü yıllar Osmanlı’nın kuşatıldığı bir dönem. Anadolu insanı Balkanlar’da, Çanakkale’de, Ortadoğu’da yaklaşık 1 milyon yetişmiş insanı, beyin gücünü toprağa vermişti. Bu dönemlerin nadir şahsiyetlerinden biridir o. Kur’an’ın ifadesinde ‘Önden giden öncüler’, Peygamberimizin ifadesi ile, ‘Ben ilklerden olmakla, istikamette kalmakla emrolundum’. Biz Mustafa Efendi’yi anıyoruz. Biz onu babasının Veyis Efendi’nin ismi ile anıyoruz. Veyis efendinin oğlu Mustafa Hoca. Veyis Efendi’ye dikkat çekmek istiyorum. Allah ona rahmet etsin. Osmanlı’da herkes ‘efendi’ olamazdı. O iyi yetişmiş bir İslam alimiydi. Müslüman’ca duruşu yaşantısı ile göstermiştir. Mustafa Efendi de onun oğluydu. Onlar derdi, davası olan insanlardı.”   

ZOR ZAMANDA İSLAM’I HAYKIRDI

3-4-prof.-dr.-ramazan-altintas-.jpg

NEÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Altıntaş da yaptığı konuşmasında Hacı Veyiszade’yi rahmet ve özlemle andıklarını belirterek, “Bir peygamber varisi olan, bir elim ehli olan, alimler yetiştiren bir aileden yetişen hocamızı neslimize tanıtmak için bu programı düzenleyenlere teşekkür ediyorum. Salihlerin anıldığı yere Allah’ın rahmeti iner. İnşallah bu rahmet gönüllerimize iner ve onun gibi yüce çınarlar yetişir” ifadelerine yer verdi. Kur’an’da Peygamber Efendimiz’in görevleri anlatılırken ‘Size kitabı, hikmeti öğreten bir peygamber’ şeklinde tarif edildiğini hatırlatan Altıntaş, sözlerine şöyle devam etti: “Peki Efendimiz Hakk’a yürüdükten sonra Kur’an’ın anlamını ve yaratılış hikmetini, gayesini bize kim öğretecek? Efendimiz, ‘Alimler peygamberlerin varisleridir’ buyuruyor. Alim, ulema kime denir? Ulema, ilmiyle amel eden kimse demektir. Biz hocamızı üç özelliği ile tanıyoruz. Ulema-i aliminden olması. O öğrettiklerini bizzat yaşadı. Bir ilim adamıydı, ilmiyle de yaşadı. O Allah demenin yasak olduğu dönemde, Müslümanların horlandığı bir zamanda korkmadan, yüreklice İslam’ı haykıran bir İslam alimi idi. Sağına soluna bakmadan ‘Ben varım’ diyen biriydi.”

GÖNLÜ ZENGİN BİRİYDİ

Hacı Veyiszâde Mustafa Efendi’nin Salihlerden olduğunu söyleyen Altıntaş, konuşmasına şöyle devam etti: “Niyet ve faaliyetleri doğru yolda idi. O görüldüğü zaman Allah akla gelen bir insandı. Salih olma konusunda örnek olmuştur. O çok zor dönemlerde gece abid, gündüz ise İslam ilimlerini insanlara anlatılabileceğini göstermiştir. Maddi bir zenginliği yoktu fakat ulemanın evine kapandığı bir dönemde meydana çıkmıştır ve maaşının bir kuruşunu dahi nefsine harcamamıştır. Gönlü zengin biri idi.  O ümmet coğrafyasının dertleri ile ilgilenen biri idi. Doğu’dan Konya’ya gelenlere camileri, evini, mutfağını açmıştır. ‘Din elden gidiyor’ denilen bir dönemde bunu durdurmak için çalışmıştır. İmam hatip okullarının, hastanelerin yapılmasında büyük gayretleri olmuş, halka hizmet Hakk’a hizmet anlayışı ile çalışmıştır. Topluma öncülük yapmıştır. Biz onu görmeden sevdik. O kitap bırakmadı ama güzel talebeler bıraktı. İmam hatip nesli ve ilahiyat nesli hocasını unutmayacak.”

DONANIMLI GENÇLER İÇİN ÇALIŞIYORUZ

3-5-ali-oge-.jpg

Daha sonra söz alan Türk Anadolu Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Ali Öge, “Hem bizlerin, hem Konya’nın hem de mim hatip neslinin üzerinde büyük emekleri olan Hacı Veyiszade hocamızı rahmetle anıyoruz. Bu programı geleneksel hale getirdik. Çocuklarımıza ayrıca hikaye, kompozisyon yarışmaları düzenleyerek ilim ehline olan ilgilerini artırmayı hedefliyoruz. Vakfımızı kurulduğu günden buyana dinin, imim hatiplinin yanında olmuştur” dedi. Son yıllarda kamu kurumları ile işbirliği içersinde çeşitli programlar gerçekleştirdiklerini ifade eden Öge, şöyle konuştu: “İlahiyat fakültemiz ile işbirliği yaparak düzenlediğimiz programlar hem ilahiyat öğrencilerine hem de halkımıza faydalı oluyor. Milli Eğim Müdürlüğü ve Müftülüğümüz ile ortaklaşa düzenlediğimiz ‘Hafız İmam hatip’ projemiz ile Kur’an’a ilginin arttığını gördük. Geleceğe daha donanımlı gençler yetiştirmeye çalışıyoruz.”

Konuşmaların ardından İmam hatip liseleri ve Kur’an kursları öğrencileri arasında yapılan “Dinin doğru anlatımındaki din görevlilerinin rolü” konulu kompozisyon yarışmasında dereceye girenlere ödül verildi. Ayrıca Hacı Veyiszade Öğrenci Yurdu Tasavvuf korosu ilahiler okudu.

HACI VEYİSZADE MUSTAFA EFENDİ KİMDİR?

3-2-011.jpg

Âlim ve velilerimizin büyüklerinden olan Hacı Veyiszade Mustafa Efendi, 1303 Rumî, 1887 Miladi yılında Konya’da Sedirler Mahallesi’nde dünyaya geldi. (Nüfus kayıtlarında doğumu 1305’dir). Babası büyük bilginlerimizden Hacı Veyis Efendi, annesi ise Fatma Hanım’dır. Hem anne hem de baba tarafından asil bir aileye mensuptur. Babası 1935, annesi Fatma Hanım ise 1931 yılında vefat etmişlerdir. Hacı İbrahim Efendi adında bir erkek, Fatma, Hatice ve Rahime adında üç kız kardeşi vardır. Mustafa Efendi’nin eşi, Meryem Hanım olup, kendinden bir yıl kadar önce, 1959 yılında vefat etmiştir. Mehmet ve Veyis adında iki oğlu, Hâlime, Sakine, Fatma ve Sâre adında dört kız çocuğu olmuştur. Oğullarının her ikisi de hafızdır. Oğlu Mehmet Efendi, kendisinin vefatından sonra Aziziye Camii imam ve hatipliğine getirilmiştir. İlk bilgi ve terbiyeyi babasından alan Mustafa Efendi, çok küçük yaşlarda Bekir Efendi adında bir zattan hafızlığını ikmal etmiştir. Bundan sonra, Hacı Veyis Efendi’nin müderrisliğini yaptığı Adliye Medresesi’ne devam etmiş, 18-19 yaşlarında, zamanın ilim adamlarının önünde, imtihan vererek icazet almıştır. Hacı Mustafa Efendi, medrese ilimleriyle yetinmeyip zamanının büyük ilim adamlarından olan Zeynelabidin, Rifat ve Ahmet Ziya Efendilerden, hesap, hendese, kozmoğrafya gibi müspet ilimler de tahsil etmiş, ayrıca Hacı Fettah Kabristanı’nda metfun, Memiş Efendi’nin oğlu Muhammed Bahaeddin Efendi’den manevî feyz almıştır. Bundan sonra Hacı Mustafa Efendi, 22-23 yaşlarında Ziya Efendi ve kardeşleri tarafından kurulan ve zamanın en modern medresesi olan Islah-ı Medaris’te tedris hayatına atılmış, burada pek çok talebe yetiştirmiştir. Medreselerin kapatılmasından sonra, uzun yıllar Pîri Mehmet Paşa Camii İmam ve Hatipliği, Merkez Vaizliği görevlerinde bulunur. Tedris ve irşad görevleri, vefatlarına kadar devam eder. Onun tedris hayatı, medreselerin kapatılmasından sonra da devam etmiş, Kur’ân-ı Kerim ve din bilgilerinin okutulmasının şiddetle yasak olduğu dönemlerde, Piri Paşa Camii’nde ve cami civarında yaşlı bir hacı hanımın evinde gizli gizli talebe okutmuştur. Yağcızade Mustafa Efendi’nin vefatı üzerine, Aziziye Camii İmam ve Hatipliği’ne getirilmiş vefatına kadar bu camide halka vaaz ve nasihatlarına devam etmiştir. İmam-Hatip okullarının açılmasından sonra, bütün mesaisini bu okula vermiş, kuruluşunda büyük hizmetleri geçtiği gibi, vefatına kadar da bu okulda hocalık yapmıştır. Hocalığını yaptığı Islah-ı Medâris ve Dârü’l-Hilâfe Medresesi’nden, İmam-Hatip okuluna kadar binlerce talebe yetiştirmiştir.

HÂLİD ŞEN merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.