Dr. İbrahim Büyükeken

Dr. İbrahim Büyükeken

Terör saflarında kaybolan hayatlar

Terör saflarında kaybolan hayatlar

Geçtiğimiz hafta internete DAEŞ veya diğer adıyla IŞİD terör örgütü tarafından yakılan Türk askerlerinin görüntüsü düştü. Türk toplumunda çok fazla infiale neden olmadan bu görüntülere erişim engelledi. Terör örgütü DAEŞ amacına ulaşamadı. İnsan insana bu yapar mı hiç? Diye tepkiler geldi. Savaşın bile bir centilmenliği olur. Ama sözde din maskesi takmış haydutların hiçbir değeri yok...

**

Görüntülerde iki asker var. İsimleri Fethi Şahin ve Sefer Taş. Bu kişilerin asker oldukları da şaibeli. Görüntülerdeki isimlerden birisi Fethi Şahin, Çumra’nın Arıkören Kasabası’nda doğup büyümüş. Yaklaşık 3 yıl önce ortadan kaybolmuş. Yani asker değil kendisi. Liseyi bitirdikten sonra üniversite okuyup, tahsil yapmak yerine sonra DAEŞ'e katılmış...

**

Fethi Şahin'in hangi mantıkla DAEŞ'e katıldığını anlamak mümkün değil. Bulunduğu ortamlarda "İslam'ın savunucusuyum" gibisinden laflar eden bir isimmiş. Anlaşılan ama birileri Fethi Şahin'in dini hassasiyetlerini ve zaafiyetlerini biliyordu. Onun beynini yavaş yavaş yıkadılar. Terör örgütüne militan devşirdiler. Fethi Şahin de DAEŞ'e katılan yüzlerce gençten sadece birisiydi.

 

Örgüte katıldıktan sonra belli zaman sonra ailesine ulaştı. Onlara IŞİD’e katıldığını söyledi...Fethi Şahin'in DAEŞ kamplarında gördükleri beklentilerinin tamamen dışındaydı. Sözde cihat için gittiği yerde yapılan işkencelere ve zulme şahit oldu. DAEŞ kamplarında işkence yapıldığını da ailesine söyledi ve ailesinden kendisini kurtarmasını istedi. Gel zaman git zaman görüşmeler kesildi...

**

23 Aralık gecesine internete düşen görüntülerle Fethi Şahin ve Sefer Taş'ın yakılarak öldürüldüğü görülüyor. Kimilerine göre video montaj, kimilerine göre ise gerçek. Videonun yayınlanmasının ardından aile ifade vermek için jandarmaya çağrıldı. Videoyu izlemedim ama sadece resimlere baktım kısmen. Kimse böylü bir ölümü hak etmiyor..

**

Asıl mesele Fethi Şahin gibi kaç gencimizin bu eli kanlı çetenin eline düştü bilmiyoruz. Elimizde net bir sayı yok. Ama bu konuda herkesin günahı çok. DAEŞ gibi dinimizi istismar eden terör örgütlerinin ağına düşen gençlerimiz de var. Bunlar bakıyorsunuz inançlı gençler. "Aman Konyamızın imajı bozulmasın" diye bu konuları pek yazamadık. Gençlerin IŞİD’e ve PKK’nın Suriye uzantısı olan YPG’ye katıldığını ve oralarda öldüğünü duyuyorduk...

**

"Aman şehrin imajı zarar görmesin, aman birilerini kızdırmayalım, tepki çekmeyelim" diye yazmadık, yazamadık. Zaten elimizde de somut birşeyler yoktu. Sadece gençlerin ortadan kaybolduğunu duyuyorduk. Zaman zaman DAEŞ'e katılan gençlerin ölüm haberlerini alıyorduk. Bu vebal hepimizin. Sadece ailesinin suçu yok…

**

Anlaşılan Konya'da ve Türkiye'nin birçok şehrinde bazı isimler Fethi Şahin gibi gençleri ağlarına düşürüp, DAEŞ'e militan devşirmiş. Maalesef IŞİD’e katılımlar sadece Arıkören Mahallesi ile sınırlı değil. Çumra’nın Türkmenkarahüyük, Türkmencamili, Adakale, Büyük Aşlama gibi köylerinin yanı sıra Karaman’a bağlı Süleymanhacı köylerinden de katılımın olduğu iddialar arasında.. Çünkü bu köylerden kayıp gençler var…Öldüler mi hayattalar mı? bilen yok..

**

Konya'dan ve Türkiye'nin diğer şehirlerinden DAEŞ denilen bu kanlı haydutların eline ne kadar gencin düştüğünü bilmiyoruz. Yitip giden canların hesabını bilmiyoruz. Önlerinde uzun bir ömür varken, daha güzel ve anlamlı bir hayat yaşamak varken, hayatlarının baharında bilmedikleri insanların yanında, tanımadıkları topraklarda can verdiler. Belki bir mezarları bile olmayacak. Kendilerine göre İslam için savaştılar. Ama İslam'a en büyük kötülüğü yaptıklarını farkında olmadan ölüp gittiler...

**

Dediğim gibi bu gençlerin elimizden kayıp gitmesinde hepimizin büyük vebali var. Bunların bu örgüte katılmasını önleyebilir miydik? Diye soruyorum zaman zaman. Kesin inançlı (!) bir insanın önüne dağları bile koysanız durduramazsınız. Ama yine de bu gençlerin bir türlü kazanabilirdik, bir türlü onların bu çetenin eline düşmesine engel olabilirdik... Gençlerimize sahip çıkalım, onların kanlı haydutların eline düşmesine, onları zehirlemesine müsade etmeyelim..

**

Bir yılın daha sonuna geldik. 2016 yılı millet olarak hatırlamak istemediğimiz bir yıl olarak anılarda kalacak. Matem yılı oldu. Acılarla, gözyaşlarıyla dolu bir yıldı 2016. Bu vatan için canlarını feda eden askerlerimize, polislerimize, 15 Temmuz şehitlerine ve hain saldırılarda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Onlar hep anılarımızda yaşayacak. 2017'den tek dileğim savaşlar olmasın, kimse ölmesin, kan ve gözyaşı akmasın...Barış ve huzur dolu yılı olsun...

 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Dr. İbrahim Büyükeken Arşivi