Tbb Başkanı Feyzioğlu: Türkiye'nin Muhalefet Sorunu Var

Tbb Başkanı Feyzioğlu: Türkiye'nin Muhalefet Sorunu Var

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, "Türkiye’nin iktidar sorunu yoktur, Türkiye'nin iktidarı frensiz, denetimsiz, alternatifsiz bırakan bir muhalefet sorunu vardır." dedi.    Nevşehir’in Hacıbektaş...

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, "Türkiye’nin iktidar sorunu yoktur, Türkiye'nin iktidarı frensiz, denetimsiz, alternatifsiz bırakan bir muhalefet sorunu vardır." dedi.

    Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde düzenlenen 51. Ulusal 25. Uluslararası Hacıbektaş Veli Anma Kültür ve Sanat etkinlikleri kapsamında Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi'nde yayıncı ve yazar Şakir Keçeli'nin yönettiği 'İmparatorluktan Uluslaşmaya Geçişte Alevilik, Bektaşilik, Laiklik ve Hukuk Düzeni' konulu panel düzenlendi. Panele, konuşmacı olarak CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu ve İlahiyatçı yazar Prof. Dr. Şahin Filiz katıldı.

    Salona gelişinde yoğun ilgiyle karşılanan Metin Feyzioğlu, protokol ve salondaki bazı katılımcılarla tokalaştı. Feyzioğlu, saygı duruşu ve İstiklal Marşı sırasında salondaki vatandaşların arasında yer aldı. Feyzioğlu, daha sonra başlayan panelde yaptığı konuşmada; dostluk, barış ve insan sevgisinin ser çeşmesi Hacıbektaş'da tüm canlar ile birlikte hoş buluşlarda bulunmanın heyecanını taşıdığını belirtti.

    Türkiye'nin iktidar sorunu olmadığını ancak Türkiye’de iktidarı frensiz, denetimsiz alternatifsiz bırakan bir muhalefet sorunu olduğunu ifade eden Feyzioğlu, şöyle devam etti: "Türkiye'de hukuk bitti, adalet bitti, yargı bitti. Bakın ben avukatım, bizim görevimiz orta sahayı tutmak. Orta saha toplumun da omurgasıdır. Biz orta sahayı tuttuk, tutuyoruz, dimdik de tutmaya kararlıyız evelallah. Olması gerekeni söylüyoruz. Olması gerekeni sadece avukatlar kendi aramızda konuşmuyoruz, Türkiye'yi karış karış geziyoruz ve milyonlara anlatıyoruz. Ve milyonlar bizim anlattıklarımız ile umudu canlı tutuyor ve aynı zamanda bizi de eğitiyor. Gittiğimiz her yerden zenginleşip geliyoruz. Avukatlar orta sahayı tutmaya devam ediyor ama forvet lazım arkadaşlar forvet. Orta sahayı ne kadar tutarsanız tutun, forvetin gol atması lazım. Sistemlerde, demokrasilerde forvetler siyasi partilerdir. Siyasi iktidar, alternatifsiz gibi görünürse, siyasi muhalefet, siyasi muhalefet, siyasi muhalefetin içerisindeki bireysel çırpınışların mücadelelerin dışında kurumsal olarak alternatif olduğu algısını bir türlü yaratamazsa, demokrasilerde demokratik kurumları işletmekle yükümlü olan insan oğulları, 'İktidar değişmiyor bir türlü' diye kaygıya kapılarak, ister istemez zaman içerisinde yıllar içerisinde hukuk kurallarını siyasi iktidara meylederek yorumlamaya ve uygulamaya başlarlar. Ve bu da 'Yargı mı kaldı? Hukuk mu kaldı? Adalet mi kaldı?' diye bizi burda söylendirir durur. Ama ne zaman ki siyasi muhalefet partileri iktidar alternatifi görüntüsünü verirler, bu algıyı yaratırlar, 'Biz geliyoruz' derler, 'Yerelde de genelde de geliyoruz' diyebilirler. O zaman işte demokratik kurumları işletmekle hükümlü olan insan oğulları 'Yarın iktidar değişebilir' düşüncesi ile 'Şu kitaptan karar vereyim, bu kitaba uygun davranayım' demekle hükümlü olurlar. Hiçbir siyasi partiyi kast etmeden ama bir bilim adamı ve bir avukat ve hepsinden önemlisi sokakta meydanda, Anadolu’nun her köşesinde sizin ile birlikte yaşayan sade bir vatandaş olarak tespitim; Türkiye'nin iktidar sorunu yoktur, Türkiye'nin iktidarı frensiz, denetimsiz alternatifsiz bırakan bir muhalefet sorunu vardır."

    "ALEVİLER ARTIK TANIMLANMAMALI, TANINMALI"

    Alevilerin artık oldukları gibi değerlendirilmek istendiği gerçeğinin tüm açıklığı ile ortada bulunmasına karşın, halen Alevi tanımlanması ile uğraşılmasının anlamsız olduğunu vurgulayan Feyzioğlu, "Biz bu ülkede yaşayan Alevi vatandaşlarımızın tanımlanmasının dışında oldukları gibi tanınmasının gerektiğine inanıyoruz. Bizler şikayet etmek değil, çözüm üretmek zorundayız. Çözüm bu Anadolu bozkırında, Anadolu rönesansıdır, aydınlanmadır. Çözüm Hacı Bektaş Veli'nin, ebetteki Atatürk'ün ışıklı yolundan yılmadan yürümektir. Cumhuriyet devriminin en önemli hedefi Atatürk milliyetçiliği çerçevesinde eşit yurttaşlık, eşit yurttaşlık temelinde hiçbir mezhep, din, dil, ırk, ayrımı olmaksızın herkesi kanun önünde eşit kılmak olmuştur. Eğer bunu anlamış olsa idik bugüne kadar bunu 90 yıldır bunu başarabilmiş olsa idik, biz bugün başka dertleri konuşuyor olurduk. Fakat Cumhuriyet'in yaptığını, kuruluş felsefesini küçümseyenlere buradan hep birlikte bir hususu hatırlatmak isterim. Çok değil, sadece sınırlarımızın azıcık çıkıp ötesine baksınlar da, Irak ve Suriye'ye ne oluyor diye baksınlar. Ve ondan sonra da yüzleri eğer kızarmıyor ise ondan sonra gelsinler Cumhuriyet ne yaptı? Atatürk ne yaptı? diye sorgulamaya cür'et etsinler. Bütün acılara rağmen, bütün kırılganlıklara rağmen 'Birlikte yaşayalım diyorsak' hala işte bu Cumhuriyet'in kuruluş felsefesi ve kurucusu sayesindedir. Bunu söylemekten mahcubiyet duymamalıyız. Cumhuriyet'in kuruluşundan utanacak bir şeyimiz yoktur, utanacak olanlar başkalarıdır. Bunu bildikleri için üste çıkmaktadırlar." ifadelerini kullandı. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.