Tarım Fuarından Çıkartılacak Dersler Var!
Geçtiğimiz hafta Çarşamba günü düzenlenen ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun katıldığı törenle ziyarete açılan KONYA TARIM 2012 10. Uluslararası Tarım, Hayvancılık ve Süt Endüstrisi Fuarı dün gerçekleşen ziyaretlerin ardından sona erdi. 5 günlük fuar süresince hiç şüphesiz Konya dolu dolu bir hafta geçirmiş oldu. Gerek sanayisiyle gerek esnafı ile gerekse de şehir olarak.
Ancak bu fuardan hem bu muhteşem organizasyonun düzenleyicisi olan TÜYAP’ın hem de bu fuarda etkin olarak ismi geçen kurumların çıkartması gereken dersler olduğunu da düşünüyorum. Bu bölüme az sonra geleceğim ancak öncelikle fuarın kazandırdıklarından bahsetmek istiyorum.
Çarşamba günü başlayan fuarın ilk iki günü normal bir ziyaretçi akınıyla karşılaşmış olsa da özellikle Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri inanılmaz bir kalabalık ve izdiham yaşandı.
Fuar süresince o atmosferi yaşamak ve sanayicinin nabzını tutmak için bulunduğum TÜYAP fuar alanında gelen ziyaretçilerle de zaman zaman sohbetim oldu. Onlara özellikle şunu sordum, “Ziyaretiniz sadece TÜYAP Fuar alanına mı yoksa Şehir’e de gidecek misiniz ?” Bu sorumun cevabını nerdeyse tüm ziyaretçiler “evet şehire de gideceğiz” şeklinde cevaplandırdı.
Bu demek oluyor ki Konya’ya Fuar için Türkiye’nin birçok ilinden gelen ziyaretçiler sadece TÜYAP Fuar alanında kalmıyor şehri de ziyaret ederek ekonomik bir girdi sağlıyor. Fuar süresince otellerin full dolu olduğunu hatta birçok kurumun misafirhanelerinin bile doluluğunu yapmış olduğumuz haberlerde ifade etmiştik. Bunun yanı sıra taksiciler, lokantalar, şekerciler, lokumcular, hediyelik eşyacılar vs birçok sektör bu fuardan faydalanmış oldu. Bunlar hem Konya için hem sektör için önemli gelişmeler, hatta birçok esnafın bu tip fuarların artması taraftarı olduğunu da duymadım desem yalan olur.
Bugün ‘fuarı şu kadar kişi ziyaret etti, şu miktarda ticaret yapıldı, şu kadar traktör bu kadar tarım alet ve araçları pazarlandı’ gibi bilgiler veremiyor ama fuarla ilgili istatistik bilgiler bu hafta içinde elimize ulaşacak ve biz de haber olarak değerlendireceğiz. O zaman Tarım fuarının sektöre ve ekonomiye ne kadar kazandırdığını ne kadar faydalandırdığını daha net görmüş olacağız.
Şimdi fuarın bu olumlu ve heyecanlandıran boyutunun yanı sıra birde yaşanan olumsuzluklar ve gözlenen eksikliklerden bahsetmek istiyorum. Organizasyon büyük kabul ediyorum, katılım yoğun ona da eyvallah, ancak böylesi büyük bir organizasyonun detaylı ve geniş bir A-B planının olması gerekiyordu. İlk gün ve ikinci gün yaşanan elektrik kesintileri, bundan kaynaklanan ısınma sorunlarının yanı sıra araç parkı ve katılımdan kaynaklanan yer sorununa kadar birçok sıkıntı bu önemli organizasyona yakışmadı.
Yurt içi ve yurt dışından 500'e yakın firmanın katıldığı, 200 bin kişinin ziyaret etmesinin beklendiği fuarda, alanın yüzde 40 büyütülerek 10 Mebran salon ilave edilmesine rağmen yetersiz olması daha önceden düşünülebilir ve gerekli önlem alınabilirdi.
Elektrik yetersizliği ve trafo arızası ise TÜYAP’ın eksik geçtiği konulardan birisidir. Bu noktada MEDAŞ’a da görev düşüyor muhakkak ancak o fuar alanında katılımcılar MEDAŞ’ı değil haklı olarak TÜYAP’ı suçladı. TÜYAP yetkilileri ise MEDAŞ’ın ilgisizliğinden bahsetti ve trafonun Wat yükseltilmesi konusunda çok kez çağırmalarına rağmen gelmediğini anlattı. Ancak mahcup olan ULUSLARARASI Konya TARIM Fuarı ve katılımcılar oldu. Bunun yanı sıra Park konusunda da yaşanan sıkıntılar göz ardı edilmedi.
Son olarak bahsetmek istediğim bir detay ise fuar içindeki iki stand arasındaki geçiş yolu olacak. Uluslar arası fuarlarda bildiğim kadarıyla belirli bir standart olması gerekiyor. Ziyaretçilerin rahat yürümesi ve standları incelemesi için geniş bir yol güzergahının bulunması şart. Ama dediğim gibi fuarda katılımcılar çok, kullanım alanı az olunca bu sıkıntı kaçınılmaz oldu.
Tüm bu detaylar ve yaşananların ardından günahıyla sevabıyla bir Tarım Fuarını daha geride bıraktık. Ancak ifade ettiğim gibi bu fuardan ders çıkartılması gerekiyor.
Başta TÜYAP olmak üzere çözüm ortaklığı bölümünde yer alan kurum ve kuruluşların da elini taşın altına koyması gerekiyor. Madem bu uluslararası bir organizasyon madem birçok ülkeden katılımcı ve ziyaretçiler oluyor o zaman böyle hatalar olmamalı, kurumlar birbirleri arasındaki birlikteliği lafta değil icraatta göstermeli. 2013’teki fuarda bu sıkıntıların yaşanmaması dileğiyle 2012’de emeği geçen herkesi kutluyorum.
Ancak bu fuardan hem bu muhteşem organizasyonun düzenleyicisi olan TÜYAP’ın hem de bu fuarda etkin olarak ismi geçen kurumların çıkartması gereken dersler olduğunu da düşünüyorum. Bu bölüme az sonra geleceğim ancak öncelikle fuarın kazandırdıklarından bahsetmek istiyorum.
Çarşamba günü başlayan fuarın ilk iki günü normal bir ziyaretçi akınıyla karşılaşmış olsa da özellikle Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri inanılmaz bir kalabalık ve izdiham yaşandı.
Fuar süresince o atmosferi yaşamak ve sanayicinin nabzını tutmak için bulunduğum TÜYAP fuar alanında gelen ziyaretçilerle de zaman zaman sohbetim oldu. Onlara özellikle şunu sordum, “Ziyaretiniz sadece TÜYAP Fuar alanına mı yoksa Şehir’e de gidecek misiniz ?” Bu sorumun cevabını nerdeyse tüm ziyaretçiler “evet şehire de gideceğiz” şeklinde cevaplandırdı.
Bu demek oluyor ki Konya’ya Fuar için Türkiye’nin birçok ilinden gelen ziyaretçiler sadece TÜYAP Fuar alanında kalmıyor şehri de ziyaret ederek ekonomik bir girdi sağlıyor. Fuar süresince otellerin full dolu olduğunu hatta birçok kurumun misafirhanelerinin bile doluluğunu yapmış olduğumuz haberlerde ifade etmiştik. Bunun yanı sıra taksiciler, lokantalar, şekerciler, lokumcular, hediyelik eşyacılar vs birçok sektör bu fuardan faydalanmış oldu. Bunlar hem Konya için hem sektör için önemli gelişmeler, hatta birçok esnafın bu tip fuarların artması taraftarı olduğunu da duymadım desem yalan olur.
Bugün ‘fuarı şu kadar kişi ziyaret etti, şu miktarda ticaret yapıldı, şu kadar traktör bu kadar tarım alet ve araçları pazarlandı’ gibi bilgiler veremiyor ama fuarla ilgili istatistik bilgiler bu hafta içinde elimize ulaşacak ve biz de haber olarak değerlendireceğiz. O zaman Tarım fuarının sektöre ve ekonomiye ne kadar kazandırdığını ne kadar faydalandırdığını daha net görmüş olacağız.
Şimdi fuarın bu olumlu ve heyecanlandıran boyutunun yanı sıra birde yaşanan olumsuzluklar ve gözlenen eksikliklerden bahsetmek istiyorum. Organizasyon büyük kabul ediyorum, katılım yoğun ona da eyvallah, ancak böylesi büyük bir organizasyonun detaylı ve geniş bir A-B planının olması gerekiyordu. İlk gün ve ikinci gün yaşanan elektrik kesintileri, bundan kaynaklanan ısınma sorunlarının yanı sıra araç parkı ve katılımdan kaynaklanan yer sorununa kadar birçok sıkıntı bu önemli organizasyona yakışmadı.
Yurt içi ve yurt dışından 500'e yakın firmanın katıldığı, 200 bin kişinin ziyaret etmesinin beklendiği fuarda, alanın yüzde 40 büyütülerek 10 Mebran salon ilave edilmesine rağmen yetersiz olması daha önceden düşünülebilir ve gerekli önlem alınabilirdi.
Elektrik yetersizliği ve trafo arızası ise TÜYAP’ın eksik geçtiği konulardan birisidir. Bu noktada MEDAŞ’a da görev düşüyor muhakkak ancak o fuar alanında katılımcılar MEDAŞ’ı değil haklı olarak TÜYAP’ı suçladı. TÜYAP yetkilileri ise MEDAŞ’ın ilgisizliğinden bahsetti ve trafonun Wat yükseltilmesi konusunda çok kez çağırmalarına rağmen gelmediğini anlattı. Ancak mahcup olan ULUSLARARASI Konya TARIM Fuarı ve katılımcılar oldu. Bunun yanı sıra Park konusunda da yaşanan sıkıntılar göz ardı edilmedi.
Son olarak bahsetmek istediğim bir detay ise fuar içindeki iki stand arasındaki geçiş yolu olacak. Uluslar arası fuarlarda bildiğim kadarıyla belirli bir standart olması gerekiyor. Ziyaretçilerin rahat yürümesi ve standları incelemesi için geniş bir yol güzergahının bulunması şart. Ama dediğim gibi fuarda katılımcılar çok, kullanım alanı az olunca bu sıkıntı kaçınılmaz oldu.
Tüm bu detaylar ve yaşananların ardından günahıyla sevabıyla bir Tarım Fuarını daha geride bıraktık. Ancak ifade ettiğim gibi bu fuardan ders çıkartılması gerekiyor.
Başta TÜYAP olmak üzere çözüm ortaklığı bölümünde yer alan kurum ve kuruluşların da elini taşın altına koyması gerekiyor. Madem bu uluslararası bir organizasyon madem birçok ülkeden katılımcı ve ziyaretçiler oluyor o zaman böyle hatalar olmamalı, kurumlar birbirleri arasındaki birlikteliği lafta değil icraatta göstermeli. 2013’teki fuarda bu sıkıntıların yaşanmaması dileğiyle 2012’de emeği geçen herkesi kutluyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.