Tanfer Ata: İthal ÖSYM istiyoruz

Gündemdeki YGS’de yaşanan şifreleme iddialarını değerlendiren Türk Eğitim-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Tanfer Ata, Türkiye’de güvensizlik ortamı oluştuğunu, güvenilir kurum kalmadığını belirterek, adaletli bir sınav yapılamayacaksa “Biz de ithal ÖSYM istiyoruz” diyerek tepkisini dile getirdi. Ata, şube binasında düzenlediği basın toplantısında YGS sonrası Avukat Ayla Varan tarafından “Cevap şıklarında şifre” olduğu iddiasının iddiadan öte olduğunu vurgulayarak, “1 milyon 700 bin öğrenci Yükseköğretime Geçiş Sınavına girdi. Ancak ortaya çıkan cevap şıklarının şifreleme iddiaları öğrencilerin güven bunalımı ve travma yaşadılar. ÖSYM Başkanı güvenin diyor ama güven duyacak hareketler yapılmıyor. Yakın bir zamanda KPSS hırsızlığı yaşadık. Hırsızlığın sorumluları halen ortaya çıkarılamadı. YGS’deki kitapçıklar incelenince şifreleme olayının gerçek olduğu ortadadır” dedi. Ata, ÖSYM’nin her adayın kendi soru kitapçığını aday tarafından görülmesinin, başka adayların kitapçıklarının görülememesinin hiçbir sorunu çözmeyeceğinin altını çizdi. ÖSYM Başkanı Ali Demir’in şifre olayını bir kabul edip bir kabul etmediğini vurgulayan Ata, “ÖSYM’nin artık kapalı bir kutu olmaktan kurtulması gerekir. Herkesin kafasındaki tüm sorulara cevap verecek bir mekanizma oluşturulması çok önemlidir. ÖSYM Başkanı önce şifre olayını doğruladı daha sonra şifre olayı yok dedi. Düzenlediği basın toplantısında da şifreleme olayını izah edemedi. Bir heyet oluşturulması ve kitapçıkların incelenmesi gerekirdi. Ancak böyle olmadı ve ÖSYM Başkanı bunların üzerine tarihin en güvenilir sınavını yaptığını söylüyor, bunun adı komedidir, başka bir şey değil” diye konuştu. Polis Koleji Sınavı, KPSS ve şimdide YGS’deki kopya, hırsızlık iddialarının tesadüf olamayacağını belirten Ata, “Devlet içinde örgütlenmiş bir gücün organize bir eylemi olabilir mi? YGS’nin yazılımlarını hangi şirket hazırlamıştır? Kimlerin bu yazılımlara müdahale şansı var?” sorularının sorulması gerektiğini ifade etti. Türkiye’de herkesin kafasını karışık olduğunu ve insanların güvenebileceği kurum kalmadığını bildiren Ata, bazı dershanelerin sınavdaki şifreleme yöntemini bildiğini ve öğrencilerine sınavdan iki gün önce bu yöntemi söylediği iddiasının kafaları daha çok karıştırdığını sözlerine ekledi.