Sürmeli’den ‘barınak ve kısırlaştırma uyarısı

Sürmeli’den ‘barınak ve kısırlaştırma uyarısı

Kötü koşullara sahip barınakları gündeme getiren Konya Doğayı ve Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Ümit Sürmeli, “Kısırlaştırmalar kurala uygun yapılmazsa dolaylı ve çok masraflı itlaftır” dedi  

Konya Doğayı ve Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Ümit Sürmeli, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'a seslendi. Sürmeli, “Sayın bakan, Konya ilinde 1996 yılında Türkiye'nin ilk 2 bin 500 kapasiteli sahipsiz Hayvan Bakımevi o dönem belediye başkanı olan Sayın Halil Ürün’ün desteklemesi ile kuruldu” dedi. 

O dönem Hayvan Hakları Yasası'nın gündemde olmadığını hatırlatan Sürmeli, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Veteriner Fakültesi beslenme uzmanları, barınaktaki canlar için rasyon hazırlayarak, Konya'da bir yem fabrikasına pelet mama yaptırma kararı aldı.  Bu protokole göre; bu mama her ay yukarıdaki belediyelerce barınaktaki hayvan sayısına göre yaptırılacak ve ücreti her ay sıra ile fabrikaya ödenecek. Konya il sınırları içindeki 30 ilçe ile belediye sınırları içindeki; at, eşek, kedi, köpek ve yaban hayvanlarının tedavileri, Konya Veteriner Fakültesi’nde yapılacak ve her yıl sıra ile yine yukarıda adı geçen belediyelerce ödenecek. 'Bu protokolu Konya Valiliği dışında kimse bozamaz' diye sayın Ahmet Kayhan bir de valilik şerhi koydu. Sayın bakanım bu protokolü 2018 yılına kadar Mustafa Özkafa, Tahir Akyürek, Karatay, Meram, Selçuklu belediye başkanlarımın hiçbiri bozmayı akıllarından bile geçirmediler. Hem yılda binlerce can tedavi oldu, hem de veteriner fakültesi öğrencileri Türkiye genelinde hiçbir ilde olmayan bir olanağa sahip oldular. Binlerce hastalık ve tedaviyle karşılaşarak inanılmaz bir biçimde 'yaparak- yaşayarak' eğitim gördüler. Eğer gerçekten bu canlara ulaşmakta samimi iseniz; veteriner fakültesi olan her ilde bu uygulamayı yaptırarak hem fakültelere gelir, hem öğrencilere uygulama, hem de sahipsiz binlerce at, eşek, kedi ve köpeğe hem aşılama hem de tedavi olanağı verilmiş olur. Böylece il ve ilçe belediyelerinin bir türlü harcamaya kıyamadıkları, bakanlıkça devletçe kendilerine verilen ödenekler, yerinde kullandırılarak, günaha girmeleri önlenmiş olur.” 

CEZA YİNE BADEM GÖZLÜLERE KESİLECEK!

Hayvanları kısırlaştırma olayı ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Sürmeli, şunları kaydetti: “Ultrason olmayan ilçelerde, sokakta buldukları dişi köpeklere yapılacak her operasyon günahların en büyüğüdür. Vebali ağırdır. Dişi köpeğin hamile olup, olmadığı anlaşılmadan operasyon yapılamaz. Her ilçede steril ameliyat odası, ameliyat sonrası  bakımları için gerekli en az 20 tane  yarısı açık bakım odası  olmadan, kısırlaştırma yapılamaz. Kısırlaştırma için alınan canlara hazır mama, temiz mama ve su kapları, ızgaralı dinlence yerleri yapılmadan, kısırlaştırma yapılamaz. Kısırlaştırma sonrası 5199 sayılı yasayı iptal etmeden hayvanlar barınaklara kapatılamaz. Bu açıkça yasa ihlalidir. Kısırlaştırılan her can 5199 sayılı yasaya göre mutlaka; hastane- okul – cami ...kalabalık olan alanların dışında , korunaklı yerlere; kuru mama ve su bulundurulacak, beslenme odakları yapılıp, bu belediyelerce sürekli kontrol edilerek, aç kalmaları önlenecek. Biz Konya ilinde hayvan haklarını 2001 yılında valilik, belediyeler dernek işbirliği ile beslenme odakları ve tedavileri ve hepsinden önemlisi  her yıl, bin köpek ile yaklaşık 250 kediye ev bularak, sahiplendirmeyi başardık. Broşürler hazırladık, alışveriş merkezlerinde sahiplendirmeler yaptık, Konya İl Çevre Müdürlükleri ilçelere afişler asarak 5199 sayılı yasayı hatırlattılar.

Neden kuduz olayı çıktı? Neden ısırık olayı çıktı? Tüm Türkiye genelinde bu yasanın en önemli maddesi, belediyelerce duymazdan gelindi. Cezası yine badem gözlülere kesilecek. Kısırlaşan ve belli noktalara çiplenerek, küpe takılarak bırakılan her can, her 3 ayda bir o ilçenin belediye veteriner ekiplerince : iç dış parazit  aşıları yapılmalıydı. Bu yasa çiğnendi. Eksik olan bu yasa ile il ve ilçe tarım müdürlükleri mutlaka  parazit  aşılarının yapılmasında, görevi belediyelerle paylaşmalıydılar. Kuduz aşıları da çipleme ve küpeleme, beslenme odaklarına, alındıkları parklara bırakılan, badem gözlülerimize  belediye ekipleri ve il ve ilçe tarım müdürlüklerinin ortaklaşa oluşturacakları çalışma takvimi ile yapılmalıydı.” 

adsiz-004.jpg

HAYATİ OLAYI KONYA DA GÖRMEZDEN GELDİ!

Son olarak barınakların ölüm yuvası olduğuna vurgu yapan Konya Doğayı ve Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Ümit Sürmeli, şu cümlelerle konuşmasını noktaladı: “Konya dahil hiçbir il bu en hayati olayı görmezden geldi. İstediğiniz yasayı çıkarın, yaptırım cezası vermez  iseniz  kurumlarla bu önlenemez. Barınaklar ölüm yuvalarıdır. Barınaklar, nazi kamplarıdır. Kısırlaştırmalar kurala uygun yapılmaz ise dolaylı ve çok masraflı itlaftır. İstediğiniz takdirde size kısırlaştırma rezaletlerinin ve parayla sahiplendirme adı altında açlığa ve ölüme  gönderilen köpeklerin içler acısı görüntülerini iletebilirim. Sayın bakanım, bu sessiz, masum, suçları sadece köpek ve kedi olarak dünyaya gelmek olan canlar adına başvuruyoruz. İstanbul  Pendik Tepeköy Barınağı, Almanya Berlin barınağı, dünya genelinde gerçekten koşup, oynayacakları, aynı cinslerin, bir arada , anne ve yavruların bir arada huzurla kaldıkları barınakları ve işleyişlerini gözlemeden, masa başında, derneklerle iletişim kurmadan, emir-komuta  zinciri ile davranmak acı veriyor; duyan, hisseden, acı çeken, üzülen, seven ve sevdiğine asla ihanet etmeyen, arkasını dönmeyen, yalan söylemeyi, kötü söz etmeyi, aç kaldım, susuz kaldım, acı çekiyorum  bile diyemeden o badem gözleriyle sadece bakan,  yaratanın emaneti  canlarımızın  seslerini duyun ve onları nazi kampları gibi tecrit odalarına lütfen kapatmayın diyoruz. Bu sesi, Konya’dan duyacağınızdan ve gerekeni yapacağınızdan eminiz.” 

HABER MERKEZİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.