KONYASPOR’DA düşüş sürüyor.. Ligin ikinci yarısına, iç sahada Gaziantep yenilgisiyle başlayan ve ardından Kayseri deplasmanında Erciyes ile berabere kalan Kartallar, ikinci yarıda oynadığı 8 maçlık dönemin ilk ve tek galibiyetini 3. hafta da iç sahada Çanakkale karşısında aldı.. Konyaspor bu maçından ardından, 5 maçtır galibiyete hasret.. Bu haftalarda; Bucaspor, Karabükspor ve Karşıyaka’ya yenilen yeşil-beyazlılar, Kartalspor ve Orduspor ile de berabere kaldı.. Bunun sonucu da bugün, Konya’nın bir ilçesi büyüklüğündeki Karabük ve Buca’nın gerisinde kaldık.. İkincilik yarışında büyük yara aldık. 
…
ASLINDA, bu düşüşün yaşanacağı baştan belliydi.. Ligin ilk yarısında, biraz Konyaspor isminin verdiği avantajla 37 puan toplayarak devreyi 2. sırada kapatan Konyaspor’u, ligin ikinci yarısında zor bir dönemin beklediğini hep söyledik ve yazdık.. Ama ne yazık ki, gerekli tedbirler alınmadı.. Takımın eksikleri bilinmesine karşın, gerekli girişimler yapılarak transferde gerçekleştirilmedi. Dolayısıyla bu aymazlığın, acısını çok kötü ödedik ve el birliğiyle  Konyaspor’da ki çöküşün yolunu açtık.. Evet, daha 9 hafta var.. Diğer takımlar da takılabilir.. Ama, bu saatten sonra hiçbir takımın Konyaspor gibi böylesine basit hatalar yapacağını sanmıyorum.. Karabükspor’un birinciliği garantilediği ligde, Konyaspor için büyük bir sürpriz olmazsa ikincilik kapısı kapandı.. Şimdi, gözümüzü play-off  maçlarına diktik.. Umarız ki, aynı hataları tekrarlamayız ve play-off  maçları sonunda gülen taraf Konyaspor olur.
…
KONYA spor camiası olarak, her dönemde sınavlardan başarısız olarak çıkıyoruz.. Çok geriye gitmeye gerek yok. Daha geçen yıl küme düştük.. Bu yıl, Süper lig umutlarıyla çıkılan yolda ne yazık ki yine tökezledik.. Bunda da elbette ki yönetim hataları önemli etken oldu.. Yapılan yanlışlıklar, bilinçsiz transferler, para kaynaklarını akılcı kullanamama Konyaspor’u bu ortama taşıdı.. Ancak, bu her başarısızlığın sonunda yöneticilere ver yansın etmek, tribünlerde kargaşa yaratmak, küfür etmek hakkını kimseye vermez.. Hiç kimse, küfür yemek için kendi işini bırakıp yöneticilik yapmaz.. Küfür ile hiç bir sorun çözülemez. Konyaspor’un, bugünkü ortamda birlik ve beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyacı vardır. Sporseverler, Konya ve Konyaspor’un büyüklüğünü gösterme adına, yönetimin yanında olmalı ve takıma destek vermelidir. Zor dönemden anca bu şekilde çıkabiliriz.. Bu arada,  Karşıyaka maçının devre arasında, takım soyunma odasına 1-0 yenik girmesine karşın, şeref tribününde gülenlerin sayısının hiçte az olmadığını söylemeden geçemeyeceğim.  
…
KONYASPOR yönetimi olarak, kötü gidişe bir son vermek için gerekli tedbirleri aldıklarını, ancak bunun başarısız gidişi durdurmaya yetmediğini, yönetim olarak dimdik ayakta durduklarını, demokratik bir yönetim yapısına sahip olduklarını açıklayan Konyaspor basın sözcüsü Cengiz Yönet’e sormak gerekir, kararlar gerçekten tüm yöneticilerin katılmasıyla mı alınıyor.. Yoksa, ortada kamuoyunda dolaşan söylentilere göre 3-4 yöneticinin mi? sözü geçiyor.. Başkan veya bazı yöneticilerin teknik kadro üzerindeki yaptırım gücü  nedir.. Yöneticilerin, teknik adamlara “şu oyuncuyu oynatma, diğer futbolcuyu oynat” şeklinde tavsiyede bulunuyor mu?.. Evet, sözcü Cengiz Yönet’in “alınan sonuçlar kimseye küfür etme hakkını vermez" sözlerine katılıyorum. Geçmişte, Konyaspor’da en iyi başkanlığı yapan ve kulübün borçlarını sıfırlayan Mehmet Oktut gibi başarılı bir başkan yapılan küfürler sonucu bir daha kulübün ve stadın kapısından içeri girmedi.. Küfür devam ettiği sürece, gelecekte bu takıma yönetici bulamayız.  Herkes aklını başına almalı.. 1 lira vererek maça gelen hiç kimsenin küfür etmeye hakkı yoktur.  Evet, Konyaspor’un ikincilik şansı azaldı. Ama her şey bitmedi.. Ki, takım süper lige çıkmasa bu da kimseye küfür etme hakkı vermez..
…
BİR sözde taraftarlara.. Taraftarlar, tribünleri tamamen olmasa da büyük bir bölümünü doldurdu.. Sağ olsunlar takımı deplasmanlarda da yalnız bırakmıyorlar.. Ama; yapılan tezahürat kuru gürültüden öteye gitmiyor.. Taraftarlar, kendilerine yaptıkları tezahüratın 10’da birini takımı desteklemek için yapmıyorlar.. Taraftarların yaptıkları tezahürata bakın bir; “Nalçacı büyüktür inkar edilmez.. Yönetim uyuma taraftara sahip çık.. Yönetim istifa.. Ayağa ayağa, bizimkiler ayağa..” Bu mu? tezahürat.. Bu durumda takımı desteklemek için yapılan tezahürat ise, abartarak söylüyorum toplam 15 dakikayı geçmez..