Sabit Horasan

Sabit Horasan

Spor’da gezinti-3

Spor’da gezinti-3

Konya, Galatasaray ile Beşiktaş arasında oynanan “Süper kupa” maçıyla unutulmaz bir gece daha yaşadı.

Her ne kadar futbol olarak vasat bir görüntü olsa da maç öncesi gerçekleştirilen bayrak şov ve kareografilerle futbolseverler iyi bir geçe geçirdiler. Maç gelirinin şehit ailelerine verilecek olması da çok önemli.

Maçı, başından itibaren berabere kapatarak penaltılara götürme görüntüsü veren ve bunda da başarılı olan Galatasaray kazanırken, geçen yıl olduğu gibi yine vurdumduymaz, laubali bir futbol sergileyen ve forvet elemanlarının yetersiz ve beceriksiz olmaları nedeniyle gol atsam mı, atmasam mı? diye ikilem içerisinde kalan Beşiktaş ise kazanacağı kupayı rakibine hediye etti.

Süper kupa maçının üzerinde durulması gereken en önemli yanı ise, karşılaşma öncesi taraftarlar arasında çıkan olaylar, yaralanmalar ve maç sırasında Galatasaray tribünlerinde meşaleler yakılmasıdır.

Umarım, bu bir ilk ve son olur.

 

Türk futbolunda, özellikle 4 büyük takım taraftarları için uygulanan, deplasman yasağı konusunda Kulüpler birliği Vakfı çok önemli bir karar aldı.

Kulüpler Birliğinin, taraftarlar için deplasman yasağının kaldırılması konusundaki bu kararı tavsiyeden öte geçemez.

Ama, yinede şunu belirteyim ki, geç kalmış, Türk futboluna yakışmayan yasağı düzeltme adına alınmış bir karar.

Ancak, bu konuya uyulacak mı? onu zaman gösterecek.

Çünkü, O İl’lerin Güvenlik Kurulunun alacağı karar çok önemli. Bildiğimiz bir gerçek varsa, o da Valiler, genellikle maçlara rakip takım seyircisinin, olay çıkacağı gerekçesiyle alınmasını istemezler.

Şayet, seyirciler için deplasman yasağı kalkarsa, ki öyle olmalıdır. O zaman bu uygulamanın yürürlüğe girmesi ve devam edebilmesi konusunda  kulüp Başkan ve yöneticilerine, taraftarlara büyük görevler düşmektedir. 

İşte bunun en yakın örneğini, Cumartesi akşamı Konya’da oynanan Beşiktaş-Galatasaray süper kupa maçı öncesi ve karşılaşma sırasında yaşanan olaylarla gördük.

Spor’da şiddetin önlenmesi için Yasalar işletilmediği sürece  sonuca ulaşılamaz.

 

Türk sporuna en büyük zararı, TV spikerleri, yorumcular ve kendini dev aynasında gören bazı gazeteciler vermiştir.

Avrupa Futbol şampiyonası öncesi, tam hazır olmayan Milli takımı havaya soktukları gibi.

Rio Olimpiyatlarında, geçtiğimiz hafta içerisinde 64 kiloda Milli mayoyu giyen  boksörümüz Batuhan Gözgeç, Kamerunlu rakibi ile karşılaştı ve müsabakayı hakkıyla kazanarak 2. tura çıktı.

Kendinden emin, güvenli şekilde ringin yanına kadar gelen boksör Batuhan Gözgeç, ellerini kaldırdı ve dua ettikten sonra ringe çıktı. Bu da doğal. 

Ancak, spiker ve yorumcunun söylediklerini aynen aktarıyorum, “Batuhan duasını yaptı. Dua ve inançlı olmak, inanmak çok önemli.”

Aynı kişiler, Cumartesi akşam saatlerinde Ali Eren Demirezen için de “İnancı çok sağlam” sözlerini söylediler.

Bu kadar ayrımcılık,. İnancı bu kadar sömürmek neyin nesi anlamak zor.

Oysa bu bir boks maçıydı. İki kişiden biri kazanacak, diğeri kaybedecekti.

Nitekim, Batuhan rakibine oranla daha iyiydi kazandı. Ali Eren ayakta kalmasına rağmen daha tutuk bir dövüş çıkarttı ve yenildi.

Şimdi o spiker ve yorumcuya sormak lazım, galip gelmek için illa ki inançlı olmak veya dua etmek yeterli oluyor mu?

 

MHK Başkanı Yusuf Namoğlu, İstanbul’da gerçekleştirilen üst klasman hakem seminerinin ardından yaptığı açıklamada, 1. ligde görev yapacak klasman hakemlerinin de başarılı olmaları halinde üst klasmanda maç yönetebileceklerini, üst klasmanda başarısız olan hakemlerinde 1. ligde görevlendirilebileceğini söyledi.

Bu uygulama, alt klasmandaki hakemleri teşvik etme açısından doğru olabilir. Ama üst klasmandaki hakemler için de son derece yanlış.

Başkan Namoğlu, bu açıklamalarıyla hakemleri stres altında bırakarak hata yapmaya zorlamakta.

Umarım, başkan bu sözlerinden döner ve Türk hakemliğine büyük zararlar vermez.

 

Atiker Konyaspor’da lig için geri sayım başladı. Yurt dışında gerçekleştirilen iki dönemlik kamp çalışmalarının ardından Konya’ya dönen Kartallar, Ankara’da düzenlenen TSYD kupası turnuvasında son provaları yaparak eksikleri gördüler.

Konyaspor için izlemeden iyi veya kötü diye bir şey söylemek yanlış.

Hele bir lig başlasın, takımı görelim, ondan sonra gereken eleştiriler veya övgüler yapılacaktır.

Ama, şu kadarını söyleyeyim ki; lig, kupa ve Avrupa ligi olmak üzere 3 kulvarda mücadele edecek olan Konyaspor, yeterli transfer yapılmadığı için bu sezon, özellikle de forvet hattında sıkıntı yaşayabilir.

  

--

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sabit Horasan Arşivi