Spor bir iş kolu
TSYD Genel Başkanı Esat Yılmaer: Günümüzde spor kavramı çok değişti. spor artık bacasız bir fabrika ve başlı başına bir ekonomi geçen yıl, futbolun dünya üzerindeki cirosu 300 milyar dolar
Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Genel Başkanı Esat Yılmaer, günümüzde spor kavramının çok değiştiğini, sporun artık bir iş kolu, ciddi başlı başına bir ekonomi haline geldiğini belirterek, ''Geçen yıl futbolun dünya üzerindeki cirosu 300 milyar dolar'' dedi.
Yılmaer, TSYD-Turkcell Spor Basını Seminerleri kapsamında Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Mithat Özsan Amfisi'nde düzenlenen toplantıdaki konuşmasında, karşılıklı bilgi alışverişinde bulunmak, sorunları görmek ve çözüm yolları üretmek için düzenledikleri seminerlerin onsekizincisini Adana'da gerçekleştirdiklerini ifade etti. Sporun her geçen gün değeri ve önemi artan bir olgu haline geldiğini anlatan Yılmaer, şunları kaydetti:
''Spor olgusu geçmişte insanların sağlıklı kalabilmesi için yaptığı bedensel aktivitelerdi, ama günümüzde spor kavramı çok değişti. Spor artık bir iş kolu, ciddi, başlı başına bir ekonomi, endüstri. Buna örnek verecek olursak geçen yıl futbolun dünya üzerindeki cirosu 300 milyar dolar. Bu çok önemli bir rakam. ABD'de oynanan tek bir NBA maçında dönen para ise 15-16 milyon dolar seviyesinde. Türkiye'de ise bu rakam 3-4 milyon TL. Yani dünyanın hiçbir yerinde 90 dakika gibi kısa sürede bu kadar çok paranın döndüğü başka bir olgu yok. Dolayısıyla spora bugün sosyal bir olgu olarak bakmak imkansız. Çünkü çok ciddi bir ekonomi.''
Dünyanın her yerinde spora olan ilginin her geçen gün arttığını vurgulayan Yılmaer, ''ABD'de geçen yıl spor yayınlarında 2007 yılına göre yüzde 35 artış oldu. Sporcuların kullanıldığı reklam gibi etkinliklerde ise yüzde 38.9 artış var. Ayrıca bizim yaptığımız araştırmaya göre vatandaşın gazetede ilk baktıkları yerin spor sayfası olduğunu tespit ettik. Bu sporun çok önemli olduğunu gösteriyor'' dedi.
Yılmaer, bu kadar önemli olan sektörde spor gazeteciliğinin de büyük önem taşıdığını anlatarak, ''Böylece spor gazeteciliği uzmanlık dalı haline geliyor. Bizim amacımız spor gazeteciliğinin bir uzmanlık dalı olduğunu kanıtlamak. Spor gazetecisinin görevi herkesin ekran başında izlediği maçlarda görülmeyenleri gazeteye yansıtmaktır. Spor gazeteciliği çok zor ve çok dikkat isteyen bir branş'' diye konuştu.
Spor gazeteciğinin önemine de dikkati çeken Yılmaer, ''Spor gazeteciliği mutlaka bir ders olarak işlenmeli. Ayrıca iletişim fakültelerinde spor yazarlığı diye bir ders yok. Bu çok önemli bir eksiklik. Bu nedenle seminerlerde bu konudaki açılımları gündeme getirmeye çalışıyoruz'' dedi.
NTV Spor sunucusu Güntekin Onay ise kendisinin de Adanalı olduğunu ve bu kentte olmaktan mutlu olduğunu söyledi.
Onay, Avrupa ülkelerinde fanatizmin çok az olduğunu vurgulayarak, ''Avrupa'da her aile, eşi ve çocuğuyla maçlara gidiyor ve keyif içerisinde maçlarını seyredebiliyorlar. Maç bittiğinde ise her şeyi unutuyorlar ve günlük yaşamlarına devam ediyorlar. Türkiye'de de bu durumun böyle olmasını diliyorum'' diye konuştu. Daha sonra TSYD İkinci Başkanı Faik Gürses, Yönetim Kurulu Üyesi İlyas Namoğlu, yazar Altan Tanrıkulu öğrencilerle bilgi ve birikimlerini paylaştı. Seminerlere Adana'dan sonra Elazığ, Kars, Erzurum, Kırıkkale ve Kastamonu'da devam edileceği bildirildi. Son 2 yılda 15 ilde düzenlenen seminerlerde 887 spor gazetecisi ve bin 300 öğrencinin eğitim aldığı kaydedildi.
''Spor olgusu geçmişte insanların sağlıklı kalabilmesi için yaptığı bedensel aktivitelerdi, ama günümüzde spor kavramı çok değişti. Spor artık bir iş kolu, ciddi, başlı başına bir ekonomi, endüstri. Buna örnek verecek olursak geçen yıl futbolun dünya üzerindeki cirosu 300 milyar dolar. Bu çok önemli bir rakam. ABD'de oynanan tek bir NBA maçında dönen para ise 15-16 milyon dolar seviyesinde. Türkiye'de ise bu rakam 3-4 milyon TL. Yani dünyanın hiçbir yerinde 90 dakika gibi kısa sürede bu kadar çok paranın döndüğü başka bir olgu yok. Dolayısıyla spora bugün sosyal bir olgu olarak bakmak imkansız. Çünkü çok ciddi bir ekonomi.''
Dünyanın her yerinde spora olan ilginin her geçen gün arttığını vurgulayan Yılmaer, ''ABD'de geçen yıl spor yayınlarında 2007 yılına göre yüzde 35 artış oldu. Sporcuların kullanıldığı reklam gibi etkinliklerde ise yüzde 38.9 artış var. Ayrıca bizim yaptığımız araştırmaya göre vatandaşın gazetede ilk baktıkları yerin spor sayfası olduğunu tespit ettik. Bu sporun çok önemli olduğunu gösteriyor'' dedi.
Yılmaer, bu kadar önemli olan sektörde spor gazeteciliğinin de büyük önem taşıdığını anlatarak, ''Böylece spor gazeteciliği uzmanlık dalı haline geliyor. Bizim amacımız spor gazeteciliğinin bir uzmanlık dalı olduğunu kanıtlamak. Spor gazetecisinin görevi herkesin ekran başında izlediği maçlarda görülmeyenleri gazeteye yansıtmaktır. Spor gazeteciliği çok zor ve çok dikkat isteyen bir branş'' diye konuştu.
Spor gazeteciğinin önemine de dikkati çeken Yılmaer, ''Spor gazeteciliği mutlaka bir ders olarak işlenmeli. Ayrıca iletişim fakültelerinde spor yazarlığı diye bir ders yok. Bu çok önemli bir eksiklik. Bu nedenle seminerlerde bu konudaki açılımları gündeme getirmeye çalışıyoruz'' dedi.
NTV Spor sunucusu Güntekin Onay ise kendisinin de Adanalı olduğunu ve bu kentte olmaktan mutlu olduğunu söyledi.
Onay, Avrupa ülkelerinde fanatizmin çok az olduğunu vurgulayarak, ''Avrupa'da her aile, eşi ve çocuğuyla maçlara gidiyor ve keyif içerisinde maçlarını seyredebiliyorlar. Maç bittiğinde ise her şeyi unutuyorlar ve günlük yaşamlarına devam ediyorlar. Türkiye'de de bu durumun böyle olmasını diliyorum'' diye konuştu. Daha sonra TSYD İkinci Başkanı Faik Gürses, Yönetim Kurulu Üyesi İlyas Namoğlu, yazar Altan Tanrıkulu öğrencilerle bilgi ve birikimlerini paylaştı. Seminerlere Adana'dan sonra Elazığ, Kars, Erzurum, Kırıkkale ve Kastamonu'da devam edileceği bildirildi. Son 2 yılda 15 ilde düzenlenen seminerlerde 887 spor gazetecisi ve bin 300 öğrencinin eğitim aldığı kaydedildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.