Sp Genel Başkanı Kamalak: Dershanelerin Tek Suçu Başarılı Olmak

Sp Genel Başkanı Kamalak: Dershanelerin Tek Suçu Başarılı Olmak

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, devletin eksikliğini tamamlayıp noksanını telafi eden, bozuk eğitim sisteminin sonucu olan dershanelerin kapatılmasının son derece yanlış olduğunu söyledi.

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, devletin eksikliğini tamamlayıp noksanını telafi eden, bozuk eğitim sisteminin sonucu olan dershanelerin kapatılmasının son derece yanlış olduğunu söyledi. Üniversite sınav sonuçlarındaki illerin başarı sıralamasında yurt genelindeki eğitim kalitesinin görüldüğünü ifade eden SP Genel Başkanı Kamalak, ülke genelinde eğitim kalitesinin eşitlenmediği müddetçe dershanelerin kapatılmasının mümkün olamayacağını vurguladı.

Partisinin Bartın il başkanlığınca düzenlenen gençlik şöleni ve belediye başkan adayları tanıtım toplantısına katılan SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak gündemle ilgili gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Dershanelerin kapatılmaya çalışılmasını son derece yanlış bulduğunu dile getiren Kamalak, dershanelerin bozuk eğitim sisteminin sebebi değil, sonucu olduğunu söyledi. Dershanelerin tek suçunun başarılı olmak olduğuna değinen SP Genel Başkanı Kamalak, “Fazla değil bundan 15-16 sene öncesini düşünelim, imam hatipler kapatılmak isteniyordu, kapatıldılar da. İmam hatiplerin kapatılmasını gerektiren bir tek suçu vardı, o da başarılı olmalarıydı, dershanelerin suçu ne? Başarılı olmalarıdır. Dershaneler devletin eksikliğini tamamlamaktadır. Devletin noksanını telafi etmeye çalışmaktadır.” dedi.

"AİLELER AKIL FUKARASI MI?"

Üniversite sınavları haftasında okulların boşalarak öğrencilerin dershaneleri doldurduğuna dikkat çeken SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, şöyle konuştu: “Şunu ifade edelim; üniversite sınavları yaklaştığı zaman devletin parasız liseleri boşalırken paralı dershaneler dolmaktadır, üniversiteler arası imtihana hazırlanan bu gençler deli mi? Bu gençlerin anneleri babaları akıl fukarası mı? Durup dururken bu gençler, anne ve babaları dershane sahiplerine ceplerindeki paralarını veya evdeki eşyaları satarak karşılıklarını bu dershaneye vermek ister mi? Hayır, ama çocuklarının geleceği için, onların istikbali için belki de borç harç ederek, belki evlerindeki bir takım eşyaları satarak çocuklarını parasız devlet liselerinden orada da raporlar almak suretiyle, araya torpiller koyarak paralı dershanelere göndermektedirler. Bunun üzerinde durmak lazım, kısacası dershaneler sebep değil sonuçtur.”

"İLLERİN ÜNİVERSİTE SINAVI BAŞARI SIRALAMASI EĞİTİM KALİTEMİZİ ORTAYA KOYUYOR"

Eğitimde yurt genelinde, ülke bazında eğitim bakımından eşitlik sağlanmadığı müddetçe dershaneleri kaldırmanın mümkün olmayacağının altını çizen SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak şöyle konuştu: “Dershaneleri kanunla yasaklayabilirsiniz, ama o zaman imkanı olan aileler çocukları için özel hocalar tutarak ders aldırır, buna gücü yetmeyen aileler, 3-5 aile ferdi bir araya gelmek suretiyle bu sefer evlerde çocukları için özel ders verdirirler. Bu da kaçınılmazdır, çünkü şöyle düşünün: 1964 yılından bu yana Türkiye’de merkezi sınav yapılmaktadır, o tarihten bu yana illerin başarı durumunu resmi rakamlara göre bir değerlendirin isterseniz. Hep görürsünüz ki Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyükşehirler hep başarı bakımından önde gelmektedir. Gerçekten oralardaki çocuklar çok zeki de Anadolu’daki çocuklar haşa geri zekâlı mı? Hayır. Niye peki başarılı çocuklar hep Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerden çıkıyor? Çünkü orada tecrübeli öğretmenler var. Dersler zamanında işleniyor. Öğrencilerimiz kitapları vaktinde temin edebiliyor. Peki Anadolu’da öğrenciler gerçekten dolu dolu ders alabiliyorlar mı? Öğrencilerimize vaktinde kitaplarına ulaşabiliyorlar mı? Ankara’daki tecrübeli öğretmenler kadar burada da tecrübeli öğrenmelerden ders alabiliyorlar mı? Hayır dediğimiz takdirde bu ister istemez üniversite sınavındaki başarı durumunu etkileyecektir.”

Niteliksiz eğitimin gelir dağılımını da etkileyeceğine işaret eden SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, “Üniversite sınavlarındaki başarı durumu nesillerimizin geleceğini etkileyecektir. Gelir dağılımını etkileyecektir. Ne alakası var diyebilirsiniz. Kaliteli bir eğitim alan bir genç bir kaç sene sonra ya devletin zirvesinde genel müdürlükte, şurada burada üst makamlarda görev alır veyahut özel sektörde müteşebbis olarak yine üst düzeyde görev alır. Ama niteliksiz eğitim almış olan öğrenci o genel müdürün, o müsteşarın bulunduğu yerde müstahdem olarak çalışabilmek için araya torpiller koymak mecburiyetinde kalır. Dolayısıyla bir müstahdemin alacağı maaş ile bir genel müdürün alacağı maaş da bir olamayacağı için gelir dağılımındaki bozukluklar devam edip gidecektir.” diye vurguladı. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.