Sözümüze geldiler!

Sözümüze geldiler!

Yatırımları durduracaklarını söyledikleri zaman milletin ayyuka çıkardığını hatırlatan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman, "Tren yollarını mı sökeceksiniz, tünelleri mi yıkacaksınız, asfaltı mı kazıyacaksınız diye bağıranlar, şimdi biziml

Saadet Partisi Konya İl Başkanlığı, "Eylül ayı il divan toplantısı" parti il başkanlığı binasında gerçekleştirildi. Ülke gündeminin değerlendirilmesinin yapıldığı toplantıya; Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman'ın yanı sıra; parti Genel Sekreteri Tacettin Çetinkaya,  İl Başkanı Avukat Hasan Hüseyin Uyar, il başkan yardımcıları, ilçe başkanları, eski belediye başkanları ve milletvekilleri, Milli Görüşçü Kuruluşlar (MİLKO) temsilcileri ile çok sayıda partili katıldı.  

ÜLKENİN TEK GÜNDEMİ EKONOMİ

Türkiye'nin zor bir zamandan geçtiğini söyleyen Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman, kasvetin toplumun bütün kesimini kapladığını belirtti. Doların fırladığını ve milletin gündeminde ekonomiden başka bir şey olmadığını dile getiren Yalman, "FETÖ dediğimiz yapılanmaya karşı, iktidar hiç sesini çıkarmadığında bunlar bizim dinimize tasallut ettiler. Ilımlı İslam dediler. İslamsız bir Müslüman tipi, devletsiz bir İslam tipini millete empoze ettiler. Böyle bir yapılanmayı anlattılar, iktidar da destek oldu hiç sesini çıkarmadı. Bizler, ne kadar uyarırsak uyaralım bizi dinlemediler, dikkate almadılar. Ne zamanki FETÖ bunların iktidarına dokundu, o zaman iktidar ayağa kalktı.  Bizim içimizi yakan taraf budur. Milletimiz de tüm bunlar yaşanırken, sessiz kaldı. Hocalar, imamlar, cami cemaati de sessiz kalanlar arasındaydı. Dolar meselesi nasıl ki cebe ve mideye dokunmaya başladı, halkımızda da işte o zaman hassasiyet oluşmaya başladı. Bu durum gerçekten de içimizi fazlası ile yakıyor. Milli Görüşün derdi; iktidar, Euro veya Dolar değil. Tek derdimiz milletimizin bu sıkıntıları yaşamaması" şeklinde konuştu.

HÜKÜMET DEDİĞİMİZE YENİ GELDİ

24 Haziran erken seçimlerinin sonucu ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Yalman, şunları kaydetti: "Papazın tutuklanması ile ilgili söylemler var. Yahu Papaz, 2 yıldır içerde yatıyor. 2 senedir niye kimseden ses çıkmadı? Türkiye'nin bugün yaşadığı ekonomik sıkıntının temeli, Irak Tezkeresi ile atıldı. Libya işgal edildiği, Suriye karıştırıldığı zaman atıldı. O günlerin cezası bugüne birikti. Biz, bütün bunlara rağmen milletimizi ve ümmeti düşünüyoruz. Çabalarımızı ve ikazlarımızı buna göre yaptık. Ambargo sadece Türkiye'ye değil, dünyadaki bütün Milli Görüşçülere ve hareketimizin politikasını benimsemiş olanlara karşı yapılıyor. Milli Görüşçülere karşı en büyük ambargoyu ise maalesef iktidardaki arkadaşlarımız koyuyor. Bizim seçim zamanında yaptığımız söylemleri, şuan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, harfi harfine söylüyor. Genel Başkanımız, 'Yatırımları durduracağız' dediği zaman millet ayyuka çıkarıyordu. 'Tren yollarını mı sökeceksiniz, tünelleri mi yıkacaksınız, asfaltı mı kazıyacaksınız?' diye bağıranlar, şimdi bizimle aynı cümleyi kullanıyor. Acaba bu millet bunun farkında mı? Farkında değiller, daha büyük bir tokattan Allah bu milleti korusun. Çünkü bu son tokat, ne ABD'nin ne de Siyonizmin tokatına benzer. Bu tokat, Allah'ın tokatı olur.  Bu ülkede Gayretullah'a dokunan adımlar atılmıştır. İslam coğrafyası kan gölüne döndü, biz bu günaha ortak olduk. Yapmayın, etmeyin diye uyarılarda bulunduk. Hükümet, ısrarla yanlışın içine düştü."

TÜRKİYE KENDİ AYAĞINA KURŞUN SIKTI

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun Cumhurbaşkanı ve Başbakanı elini göğsüne vurarak, uyardığını hatırlatan Yalman, "Genel Başkanımız, 'Deniz bitti, kara göründü. Sıkıntılı günler yakında. Yarın devlet mekanizmasına borç ihtiyacı olacak vermeyecekler. Verseler de taviz isteyecekler' dedi" diye konuştu. "Şimdi istenen tavizler belli. İngiltere'ye gidip geldiler faizler yükseldi" diyen Yalman, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Dünyadaki en yüksek faiz Türkiye'de. Faizler, eskiden yüzde 50-60'tı diyenler olabilir. O zamanın fazi ile bugünün faizi bir değil. O dönemlik faiz, bugünkü faizin yarısı bile değil. Kıbrıs'tan askerlerimizin çekilmesini istiyorlar. Kıbrıs'ta doğalgaz araması yapmamızı da istemiyorlar. Doğalgaz arama işini Rumlar, Yunanlar ve İsrailliler yapacakmış. Bu millete de 'ABD Brunson'u istiyor' deniliyor. Bunların Brunson'dan farklı dertleri var. İstiyorlar ki Türkiye, İran'a ambargo uygulasın. İsrail'in karşısında güçlü İslam devleti istenmiyor. Ülke olarak biz de bu oyunlara alet oluyoruz. PYD'yi tanıtmak istiyorlar. Her şeyin arkasında Büyük Ortadoğunun kurulma planı var.  Ülke olarak bu konuda kendi ayağımıza kurşun sıktık. Şuan doğru söyleyenler yalancı, yalan konuşanlar da doğrucu gibi gösteriliyor. Tam anlamı ile bu dönemi yaşıyoruz. Zamanında söylediklerimiz dinlenilmiyor. İş işten geçiyor, yıkım gerçekleşiyor. Yıkımdan sonra akılları başına geliyor. 'ABD'nin ipi ile kuyuya inilmez' dedik. Dinleyen olmadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadını ekonominin başına getirmesi de uygun olmadı. Yatırımcı güven ister. Bu sorun ortadan kalkarsa, doların ateşi daha da inecektir."

EMRE ÖZGÜL

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum