Soma'da Şehit Madencilerin Aileleri, Kurbanı Eşleri Ve Çocukları Olmadan Kesti

Soma'da Şehit Madencilerin Aileleri, Kurbanı Eşleri Ve Çocukları Olmadan Kesti

Manisa'nın Soma ilçesindeki maden ocağı faciasında şehit olan 301 işçinin ailelerinin evlerinde Kurban Bayramı buruk kutlandı. Geçtiğimiz Kurban Bayramı'nı eşleri ve çocuklarıyla geçiren aileler, bu bayram kurbanları onlar olmadan keserek...

Manisa'nın Soma ilçesindeki maden ocağı faciasında şehit olan 301 işçinin ailelerinin evlerinde Kurban Bayramı buruk kutlandı. Geçtiğimiz Kurban Bayramı'nı eşleri ve çocuklarıyla geçiren aileler, bu bayram kurbanları onlar olmadan keserek dini vecibelerini yerine getirdi. Kurban Bayramı'nı eşi ve çocuklarından yoksun geçiren aileler, devletin ilgisizliğinden yakındı. Aileler, Soma'nın unutulduğunu, kazanın örtbas edilmeye çalışıldığını ifade etti.

    13 Mayıs 2014 tarihinde Manisa'nın Soma ilçesinde, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye ait Eynez Maden Ocağı'nda meydana gelen ve 301 işçinin hayatını kaybettiği faciada 27 yaşındaki eşi Hayrullah Baygül'ü şehit veren 20 yaşındaki Zemine Baygül, Kurban Bayramı'na beynine oksijen gitmediğinden dolayı bilinci kapalı olan ve solunum cihazına bağlı bir şekilde yaşama mücadelesi veren 2,5 yaşındaki oğlu Enes Baygül ile birlikte girdi.

    Eşi Hayrullah varken, bayramların mutlu ve güzel geçtiğini dile getiren Zemine Baygül, "O varken bir heyecan oluyordu insanın içinde. Ramazan Bayramı ve şimdiki Kurban Bayramı bizim için hiç bir şey ifade etmiyor. Hiç heyecanlanmıyorum daha doğrusu. Sevmiyorum bile artık bayramları. Mutsuz geçiyor. Yani onsuz nasıl olabilir benim bayramım. Eğer o facia olmasaydı, çalışmayı düşünüyordu. Eğer yaşamış olsaydı bu bayramda yanımızda ya da işte olurdu. Kendi ailesinin yanı bile gitmiyordu biz buradayken." dedi.

    2,5 yaşındaki oğlunun beynine oksijen gitmediği için bilincinin kapalı olduğunu ve o yüzden beyninin kenarlarının su topladığını belirten anne Baygül, "1,5 yıldır böyleyiz. Solunum cihazına bağlı, bilinci kapalı. Doktorların söylediğine göre zamanla iyileşecek bir hastalık, o da tabi olursa. Çünkü zamanla iyileşenler de var bir nebze de olsa. Bakımı gerçekten çok zor. Başımızda da bir erkek olmayınca her şey ile kendin uğraşıyorsun, kardeşin de ailen de olsa eşin gibi olmuyor. Çocuğumuzu doğduğundan beri çok seviyordu. Çok ilgilenirdi, Enes'i çok seviyordu. Önceden de Enes'in ayakları biraz alçıda kaldı. Ağladığı zaman falan bana 'niye susturmuyorsun' demezdi. Kalkar kendi sustururdu. Enes'e hiç bağırdığını kızdığını görmedim. Kırılmasın, üzülmesin diye hep el üstünde tutuyordu." diye konuştu.

    Faciada kimin suçu varsa muhakkak cezasını çekmesini istediğini dile getiren Zemine Baygül, "Devlet bize çok ilgisiz. Soma'yı artık unuttular. Her şeyi örtbas etmeye çalışıyorlar. Ben istiyorum ki, herkes cezasını çeksin. Bunu istiyorum ben." dedi.

    Kazanın olduğu gün sabah kalktığında farklı bir şey konuşmadıklarını aktaran Zemine Baygül, "Normal kalktığı günler gibi kalkmadı. Kazanın olduğu gün mutluydu ve hemen kalktı. Normalde ben onu uykudan çok zor kaldırıyordum. Güzeldi o günde. Bir sıkıntı yoktu. Sevinçli sevinçli işe gitti ama akşam geri dönemedi." şeklinde konuştu.

    Faciada hayatını kaybeden Tayyip Şenlik'in (26) anne ve babası bu bayram kurbanı oğlu olmadan kesti. Oğlu şehit oldu diye kendilerini avuttuklarını dile getiren anne Ayşe Şenlik, "Maalesef acı bayram Kurban Bayramı. Kurban bu evden çıktı. Ben annemi babamı kaybettim. Ben 22 yaşındaydım kaynanam öldüğünde. Evlat acısı çok acı. Oğlum üniversite üçüncü sınıfta okuyordu. Madende çalışarak okul masraflarını çıkarmak istiyordu. Kimseye yük olmak istemiyordu. 'Babamdan para istemeye utanıyorum' demiş ablalarına. Bana bir şey demezdi zaten. Keşke şu anda o da olsaydı. Bize hiç bir şeyi elletmezdi. Bu işlerin hepsini yapardı. Güçlü kuvvetliydi. Eline her şey yakışırdı. Hiç hayır demezdi. Yapamayacak da olsa itiraz etmezdi. Hiç karşı gelmezdi." diye konuştu.

    Acılı baba Hasan Şenlik de bu kazanın bir katliam olduğunu söyledi. Maden ocağında 2 yıl çavuşluk yaptığını aktaran baba Şenlik, "Ben her şeyi görürdüm. Bir şey olsa görürdüm. Facia olmadan 9 sefer ihbar gelmiş. 'Ya ölü çıkacak ya mal çıkacak' demişler. Ama hiç bir şey yapılmamış. O tutanakların hepsi kayıp şu anda, hepsini yırtmışlar. Hepsi suçlu. Bütün suçlulardan şikayetçiyiz dedik savcıya. bir kaçını tutukladılar, gerisi serbest." diye konuştu.

    Devletin 154 bin liranın dışında başka hiç bir şey vermediğini dile getiren baba Şenlik, "Devlet bize uğramadı. Zengin zaten olayı kapatır. Bir zengin gemisini dağdan aşırır, garip yolunu düzde şaşırır. Bizim işler böyle, biz yolu şaşırdık. Onları Allah'a havale ettik. Bizim işimizi Cenabı Allah görüyor. Allah'tan başka kimsemiz yok." dedi. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.