Soma Faciası Fezlekesinde Müebbet Olmamasına Şehit Aileleri Tepkili (Özel)

Manisa'nın Soma ilçesinde 301 işçinin şehit olduğu maden faciasıyla ilgili Soma Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan ve Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı'na teslim edilen fezlekede, aralarında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'ın da bulunduğu tutuklu sekiz sanık hakkında müebbet hapis talebinde bulunulmamasına, şehit madenci eşleri ve ailelerinden tepki geldi. Fezlekedeki hapis cezası taleplerini çok az ve komik bulduklarını söylediler. Türkiye'de adaletin işlemediğini ileri süren madenci aileleri, 301 kişinin ölümüne sebep olan herkesin cezasını çekmesi gerektiğini kaydetti.

'OĞLUM EVE GİRİNCE YASTIKLARIN ARKASINDA BABASINI ARIYOR'

Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 tarihinde, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye ait Eynez Maden Ocağı'ndaki faciada eşi Ferhat Tokgöz'ü kaybeden bir çocuk annesi Hidayet Tokgöz, fezlekede yer alan hapis cezası talepleri çok az buldu. "Ben hakim değilim, savcı değilim." diyen Tokgöz, "Kimsenin verdiği kararı irdeleyemem ama sadece tek istediğim var, bu cezalar bu kişilerle sınırlı kalmasın. Yani sadece sekiz kişi, 50 kişi ile kalmasın. Bir müfettiş vardı olur veren ama ismi yok ya da bir Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) var. Denetimcilerin hiçbirinin ismi yok. Bunlar ceza almayacaklar mı?" dedi.

2,5 yaşındaki oğlu Selim'in yetim kaldığını dile getiren Hidayet Tokgöz, "Benim oğlum Selim iki buçuk yaşında. Eve geldiğinde, yastıkların arkadasında babasını arıyor. Yani benim hiç maddi bir beklentim yok ve ben halen oğlum Selim'e bazı şeyleri açıklayamadım. Bunun bir cezası olamayacak mı? Benim tek istediğim, adalet yerini bulsun ve Soma faciası unutturulmasın. Bu kadar sürecin uzun sürmesi, yani beş altı ay süre geçmiş olması, olayların zamanaşımı olduğunu gösteriyor. Burada bir silsile var. Aşağıdan yukarıya giden, yukarıdan aşağıya giden bir kuyruk acısı var. Herkes, 'Kendimi nasıl kurtarabilirim?' derdine düşmüş. Ben istiyorum ki A'dan Z'ye taşın altında kim varsa cezasını alsın." diye konuştu.

'HATA YAPILIYORSA HATANIN BEDELİ OLMALI'

Soma'daki faciada eşi Mustafa Kocabaş'ı şehit veren bir çocuk annesi Nursel Kocabaş da fezlekedeki hapis cezalarını komik buldu. Ceza alacakların sekiz on kişiyle kalmaması gerektiğini belirten Kocabaş, "Kimin cezası varsa, kim hata yaptıysa onlar cezalandırılmalı. Biz buna karar veremeyiz ama karar verecek kişiler doğru dürüst değerlendirirse, herkes cezasını bulursa biz de rahat edeceğiz, bizim eşlerimiz de rahat edecek, çünkü bizim çocuklarımız var, kendimiz vardık, 301 kişinin eşi vardı, bunların çocukları vardı ve eşlerimiz vardı. Bir aileydik. Güzel bir evimiz ve mutlu bir yuvamız vardı. Şu an hiçbir şeyimiz yok, üzgünüz. Herkes cezasını bulmalı. Bu bir silsileyse eğer, aşağıdan yukarıya ve yukarıdan aşağıya gidiyorsa herkesin cezasını vermeliler. Sadece şirketin sorumlularıyla kalmamalı bu. TKİ'nin sorumlusu varsa ortaya çıkmalı. Müfettiş varsa çıkmalı, bunun denetmenleri varsa çıkmalı. İsim olarak çıkmalı. Onların da eğer bir hataları varsa onlar da cezalarını almalı. Nasıl diğerleri alıyorsa onlar da almalı. Sadece sekiz kişi veya on kişiyle değil, herkesin cezası neyse onu çekmeli. Biz nasıl bu şekilde sınanıyorsak, sınavımızı veriyorsak onlar da cezalarını çekmeli. Hata yapılıyorsa bu hatanın bedeli olmalı bence." şeklinde konuştu.

'ALLAH'IN ADALETİNDEN KİMSE KAÇAMAZ'

Faciada şehit olan Ferhat Tokgöz'ün kardeşi Serdar Tokgöz de fezlekede talep edilen hapis cezalarını çok az bulduğunu söyledi. Tokgöz, "20-25 yıl talep edilmiş. 301 kişi vefat etti, yani 25 yılı 301'e bölsek, kişi başına 15-20 gün düşüyor. Yani bir şey düşmüyor neredeyse kişi başına herhalde. Bunu da anlamış değilim. Nasıl oluyor da ölen 301 kişi için 20-25 yıl ceza istiyorlar? Kesinlikle kayırılmış. Müdür olsun, sahibi olsun, patronları olsun, hepsi için ağırlaştırılmış müebbet verilmesi lazım." dedi. Türkiye'de adaletin sağlanabileceğini pek düşünmediğini dile getiren Tokgöz, "Hakkımızı bu dünyada alabileceğimi zannetmiyorum. Yani büyük bir ihtimal, bizim hakkımız ahirete kaldı. Bakan Faruk Çelik, 'Bir şey olduğunda 50 kişiyi aratıyorlar.' diyor fakat burada aratırlar da orada kimi aratırlar bilmiyoruz. Aratamazlar, Allah'ın adaletinden kimse kaçamaz. Orada nasıl kurtarırlar paçayı bilmiyorum. İnsanlar, bu kazalara sebep olan kişilerin ceza almasını istiyor. Ceza alamayacaklarını görünce insan daha da üzülüyor. Bizim evimizde bu kazalarla ilgili televizyonda haber çıktığında kesinlikle kapatılıyor. Kimse izlemiyor bu haberleri. Kazanın olduğu günden beri hiç aklımdan çıkmıyor. Kimseye de anlatamıyoruz bunları. Ne eşime anlatabiliyorum ne anneme ne babama. Zaten anneme, babama anlatsam bizden daha fazla üzülüyorlar. Yeğenimi gördüğümde içim daha çok sızlıyor. Cezalar çok hafif, hafif bile demeye insanın dili varmıyor." dedi. CİHAN