Siyasilerden katliama ortak tepki

Siyasilerden katliama ortak tepki

TBMM Başkanı Çiçek, Başbakan Yardımcısı Bozdağ, bakanlar ve siyasi parti temsilcileri saldırıyı kınayarak, uluslararası kuruluşlara harekete geçme çağrısında bulundu.

Suriye'nin başkenti Şam'ın Doğu Guta bölgesinde kimyasal silah kullanılarak yapılan katliama, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, bakanlar ve siyasi parti temsilcileri sert tepki göstererek, "insanlık suçu" ve "vahşet" olarak nitelendirdikleri saldırıyı kınadılar. Açıklamaların ortak noktası, Suriye'de yaşanan trajediye sessiz kalanların eleştirilmesi ve uluslararası kuruluşların harekete geçmesi yönündeki çağrı oldu.
Suriye'deki kimyasal silah saldırısına Türkiye'den verilen tepkiler şöyle :
-TBMM Başkanı Cemil Çiçek:
"Bu bir katliamdır ve insanlık suçudur. Bu suça karşı aniden tedbir geliştiremeyenler, seyirci kalanlar da en az bu suç kadar aynı şeyin içerisindedir. Bu suça ortak oluyor, bu suçu ve benzerlerini cesaretlendiriyor demektir. İşlenen suç, bir insanlık suçudur. Halen bu boyuttaki bir suç işlenmiş olmasına rağmen başta BM olmak üzere bu işin adı bile konulamadı"
-Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ:
"Eğer Suriye'de Esed'in kimyasal silah kullanmak suretiyle öldürdüğü kişiler gayrimüslim olsaydı veya Mısır'da Sisi'nin eli kanlı katillerinin onun talimatıyla öldürdükleri, şehit ettikleri gayrimüslim olsaydı acaba Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 5 üyesi bir araya gelip hiçbir şey söylemeden dağılır mıydı? Zulmü, zalimi cesaretlendiren açıklamalar yapabilirler miydi? Ona destek olurlar mıydı? Yoksa ona dünyayı dar edecek adımları atmak için kararlar mı alınırdı? "
-Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin:
"Sabah gazeteyi elime aldığım zaman elim ayağım titredi. Bağırsan, sussan, sessiz kalsan, bir duygunun hiçbir cümlenin anlamının kalmadığı fotoğraflar. Esma bizim kardeşimiz, oradaki çocuklar bizim çocuklarımız. Empatiyi, hoşgörüyü, merhameti nereye koyacağız? Kim Müslüman? Eğer Müslümansa eğer elinden dilinden birine zarar geliyorsa herkesin kendi Müslümanlık değerlerini teraziye koyması ve kendi değerlerini yeniden tartması gerekiyor. İşte bugün o gündür"
-Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar:
''Dünya böyle vahşetlere seyirci kalmakla, kendi ideolojileri doğrultusunda bakarak, bu vahşeti engelleyecek noktada gereğini yapmamakla huzur ve mutluluk bulacağını zannediyorsa yanılıyor. O ülkelerin hiçbirisi huzur ve refah içerisinde olamazlar''
-Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu:
"Suriye'de tüm kırmızı çizgiler aşıldı. Dün yaşananlar, görüntülerle tüm dünyaya yansıyan, örtülmesi mümkün olmayan bir olaydır. Bunun mutlaka objektif şekilde araştırılması gerekir"
-Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik:
"Bir rejim kimyasal silah kullanarak kendi halkını katlediyor. Çocukları katlediyor. Bunun karşısında durması gereken öncelikli organ olan BM Güvenlik Konseyi ise kınamanın ötesine geçen bir tutum alamıyor. Bu aslında uluslararası toplumun hukuk açısından, meşruiyet açısından uluslararası barışa katkı açısından tam anlamıyla bir krizidir"
-Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu:
"Esed, babasını da geçti. Babası zalimdi, zalimlikte onu da geçti. Özellikle o yavruların gazetelerde yan yana dizilmiş fotoğraflarını görünce çok üzüldüm. Artık bu katliam son bulsun. Bütün dünyaya sesleniyoruz, sabrımız kalmadı. Batıya 'insanlık öldü mü' diye sesleniyoruz"
-Sağlık Bakan Yardımcısı Agah Kafkas:
"Suriye'de yaşananlar, büyük bir insanlık dramıdır. Özgür, demokrat dünya olduğunu söyleyenlerin ve herkesin, bütün insanlığın ayıbı haline gelmiştir. Bir insanın, kendi halkını bu kadar acımasız bir şekilde imha etme gayretlerine bu dünya seyirci kalmamalıdır artık"
-AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik:
"Hayatını kaybeden kurbanların vebalinde, şüphesiz ki bu saldırıyı gerçekleştiren, emrini veren, buna rıza gösteren, buna finansal, siyasi destek sağlayan ve bütün bu olup bitenlere karşı sempatisi olan insanların da devletlerin de organizasyonların da vebali vardır"
-CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu:
"Bu insanlık suçuna imza atanlar derhal ortaya çıkarılmalı ve bu vahşeti daha da boyutlandırmaları engellenmelidir"
-MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural:
"Kim yaptıysa yapsın, insanlığı öldürmüştür, vahşettir. Bunun bir meşruiyeti kabul edilemez"
-Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı ve Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil:
"İnsanlık ölüyor, dünya seyrediyor. Suriye'de kimyasal silah kullanılması, vahşette geldiğimiz son noktayı gösteriyor"
-Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez:
"Bütün insanlığı yeniden kendi vicdanına, Yaratıcı'nın yüreklerine yerleştirdiği, fıtratlarına yerleştirdiği o vicdanına sahip çıkmaya davet ediyorum. Bütün Müslümanları da yeniden vicdan üretecek bir dindarlık üretmeye davet ediyorum. Müslümanlar kendi Müslümanlıklarını kendi dindarlıklarını yeniden sorgulamak durumundadırlar. Neden Müslümanlığımız vicdan üretmiyor"

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.