Siyasette küfür istemiyoruz


Davutoğlu seçim çalışmaları için geldiği Konya'nın Karapınar ilçesinde düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, vatandaşlardan ''seçilmişlerin'' anayasa yapabilmesi için 12 Haziran'da AK Parti'ye destek olmalarını istedi. Yapılacak yeni anayasa hakkında bilgi veren Davutoğlu, insan hak ve özgürlüklerinin yer alacağı anayasayla inanç ve düşünceleri dolayısıyla hiç kimsenin hakarete uğramamasını ve ezilmemesini istediklerini kaydetti. ''Sizlerin tek tek oylarıyla, alnınızın teri kadar helal oylarınızla gelmiş iktidarların üzerinde hiçbir vesayet olmasın istiyoruz'' diyen Davutoğlu, ''İlk defa Cumhuriyet tarihinde milletin hür oylarıyla seçtiği bir meclis anayasa yapacak'' diye konuştu. İleri demokrasiyle siyasete erdem getirmek istediklerini de anlatan Davutoğlu, ''Meydanlarda küfürlerin olmadığı, hakaretlerin, iftiraların, kasetlerin olmadığı bir siyaset istiyoruz. Ahlakın, erdemin, fedakarlığın, cefakarlığın olduğu, millete tahakküm etmek için değil, millete hizmet etmek için siyasetin yapıldığı bir Türkiye istiyoruz'' dedi. Türkiye'nin 2023 yılında lider ülke olacağını kaydeden Davutoğlu, ''Dünyanın neresinde bir olay olursa orada önce Türkiye'nin sesi çıkacak. Adaletin ve mazlumların yanında, zulmün ve zalimlerin karşısında bir dış politika izliyoruz'' diye konuştu. Davutoğlu, geçen yıl birçok ülkede temsilcilik açtıklarını ve bazı ülkelerle vizelerin kaldırıldığını kaydederek, Türk halkının önünü açtıklarını ifade etti. Siyasetin fikirler ve ideallerle yapılması gerektiğini anlatan Davutoğlu, şunları söyledi: ''Bizim idealimiz, bu aziz ülkeyi dünyanın öncüsü bir ülke yapmak. Nasıl ki ceddimiz bütün dünyaya bir nizam davası gütmüştür... Evet, Türkler tekrar geliyor. Tarihe ağırlığını koymak için geliyor. Dünyada adaleti, ülkemizde kalkınmayı ve hep beraber adalet ve kalkınmayı gerçekleştirecekler.
HAMAS’LA EL-FETİH’İN UZLAŞMASI SEVİNDİRDİ
Gazetecilerin Filistin'de Hamas ve El -Fetih'in uzlaşma sağlamasıyla ilgili sorusuna Bakan Davutoğlu, "Bu konu üzerinde uzun zamandır çalışıyorduk. Geçtiğimiz ay içinde Mahmut Abbas'la görüşmelerimiz olmuştu. Hamas yetkileriyle de görüşmelerimiz oldu. Daha sonra Mısır Dışişleri Bakanı Nebi El Arabi ile kapsamlı bir biçimde bu konuyu ele aldık. Mısır'ın geliştireceği her inisiyatifi destekleyeceğimizi vurgulamıştık. Evvelki gün hepimizi sevindiren bir gelişme yaşandı. Hamas ile El Fetih ulusal bir uzlaşı konusunda bir metin üzerinde anlaştığını açıkladı. Bu aşamadan sonra önümüzdeki hafta kapsamlı bir anlaşma imzalanma aşamasınagelecek. Bu konudaki anlaşma sağlanana kadar ve anlaşma sağlandıktan sonra da bu konudaki desteğimiz sürecek. Son aylarda bölgemizde yaşanan en önemli gelişme. Dün Hillary Clinton'la görüşmemizde de bu konudaki gelişmeleri ele aldık ve bu anlaşmaya uluslararası düzeyde destek verilmesi gerektiğini vurguladım. Bu konuda maalesef İsrail'in ilk tepkisi olumsuz oldu. Ama bence bu gelişmeyi önemli bir gelişme olarak görmesi gerek. Çünkü yıllardır hep Filistin tarafında muhatap bulamamaktan şikayet ediyorlardı.
Şimdi Filistinliler bu birlikteliği sağlamışsa bundan herkesin mutlu olması gerekir. Bunu engelleyenler olumsuz gelişmelerin sorumluğunu almış olurlar. Filistin'in bölünmüşlüğü ancak bu yolla giderilebilir. Bölgemizde siyasi bir deprem yaşanıyor. Bu nedenle bu anlaşma bence çok önemli bir başarıdır" dedi. 
SURİYE'NİN KADERİ BİZİM KADERİMİZ KADAR ÖNEMLİ
Suriye'de yaşananlarla ilgili soru üzerine Bakan Davutoğlu, "Suriye bizim en yakın sınır komşumuz ve dostumuzdur. Suriye'nin kaderi en az bizim kaderimiz kadar önemlidir. Suriye'deki hiçbir gelişmeye seyirci kalamayız. Başından itibaren Suriye'deki reformların en kısa sürede yapılması ve halkın taleplerinin karşılanması konusunda çalışmalar yaptık. Bu kapsamda MİT Müsteşarımız ve dün de bir heyet Suriye'de temaslarda bulundu. Bizim iki hedefimiz var. İlki siyasi ekonomik reformların gerçekleşmesi ve yaşanan acıların tekrarlanmaması. Bugün Cuma ve hepimizin gözü Suriye'de. Orada akan her kan ve yaşanan her acıyı biz de hissediyoruz. Cenazeler kalkarken yeni cenazeler geliyorsa bu sürdürülebilir bir şey değildir. Bu konuda basında çıkan bazı yorumlarında olayların arka planı bilinmeden afaki yazılmamasını dilerdim" şeklinde konuştu. Suriye'den Türkiye'ye yaşanabilecek bir göçün nasıl karşılanacağı konusundaki soru üzerine Davutoğlu, "Bu olumsuz senaryoların çıkmaması için çalışıyoruz. Bu konuda ciddi tecrübelerimiz var. Gereken her türlü tedbiri alırız. Ancak göç olmasa da orada yaşananlar bizi de üzüyor ve yaralıyor. Şu aşamada en çok çekindiğim etnik ya da mezhebi bir çatışmanın yaşanmaması" dedi.