Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Siyaset algısı

Siyaset algısı

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun partisinin grup toplantısında ifade ettiği sözlerden bu yana pek çok kişi siyasetle yatıp kalkar oldu.

Başbakanın değişeceği netleştiği andan itibaren ise aday toto oynamaya başladı millet.

Cumhurbaşkanının aracına hangi bakanı veya milletvekilini aldığından tutun da, bu güne kadar adı sanı duyulmayan milletvekillerine kadar pek çok isim başbakan totonun adayları oluverdiler.

Bu arada Başbakanın Konya seyahati yerel bazda hemşerilerinin ve seçmenlerinin gazını almaktan öte bir tesir icra etmedi.

Bu en başta Başbakanın yapısı gereği basına yansıyan ifadelerinden dolayı böyle oldu.

Eğer Başbakan bir kısım beklentilere uyarak kendisinden önce bir şekilde azledilen diğer bakanlar ve başbakan yardımcıları gibi sesini yükseltecek olsa idi durum biraz daha farklı olabilirdi.

Başbakan gitti gider hesabı ile hesap yapanlar veya hesaplarını gözden geçirecek olanlar büyük ihtimalle yine yanılacaklardır.

Yanılacak ikinci grup ise Başbakanın gitmesi ile kendisine gün doğacağını ve ikbal fırsatı çıkacağını zan edenler olacaktır.

Gazete ve televizyonlarda her önüne gelenin ifade ettiği algı yönetiminin sonucunun ne olacağını şimdiden kestirmek güç.

Ama Konyalılar hem hemşehri hem de Başbakana beklenenin üstünde bir oran ile oy veren seçmen sıfatı ile bu durumu kolay kabul etmiş ve bu günlerdeki ilk tepkiden sonra sessiz kalmış gibi gözükseler de asıl sonuç, sandık milletin önüne konduğunda, özellikle de TBMM de kabul oyu ne olursa olsun, Anayasa değişikliği milletin oyuna sunulduğunda gözükecektir.

Bunun nedeni bu ülkede algı yönetiminin en çok uygulandığı alanın siyaset arenası olmasıdır.

Bu algı yönetiminin nerelere kadar uzandığını görmek için, daha dün kadar yakın bir zamanda Rahmetli Necmeddin Erbakan Hoca ve yine Rahmetli Sadi Irmak yokmuşçasına Ahmet Davutoğlu için Konya’dan çıkan tek başbakan diyenlerin bu gün durdukları yere bakın yeter.

Veya hem Rahmetli Necmeddin Erbakan Hoca’nın hem de yine Rahmetli Sadi Irmak’ın profesör olmaları göz ardı edilerek üstelik de Rahmetli Necmeddin Erbakan Hoca’nın Türk siyasi hayatının gerçek hocası olmasına rağmen Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun hocalığına vurgu yapanların bu gün söyledikleri sözlere bakın yeter.

Bu arada yürütülen algı operasyonu nedeniyle göz ardı edilen bazı gerçeklere de bakmak gerekecek.

Bunlardan birincisi terörist devlet İsrail’in Nato’daki vetosunun kaldırılması ve karargâhta büro açma izninin verilmesidir.

İkincisi ise son açıklanan istatistiklere göre, Mart ayına ait ödemeler dengesi açığıdır.
Türkiye ödemeler dengesi yılın ilk üç ayında toplam 7 milyar 878 milyon dolar cari açık verilmiştir.

Yani bu demektir ki, yılın ilk üç ayında bu kadar 7 milyar 878 milyon dolar, on iki aylık dönemde ise 29 milyar 491 milyon dolar dövizimiz yurt dışına uçup gitmiştir.

Birinci göz ardı edilen meselenin gerçeği kısa zamanda ortaya çıkmış ve vetosu kaldırılan terör devletinin ilk işi yine Gazze’ye saldırmak olmuştur.

Cari açığın ortaya çıkaracağı sonuçlar ise biraz daha uzun vadede ortaya çıkacaktır.

Önemli olan Merkez Bankası’nın açıkladığına göre ülkemize Şubat ayındaki 3.1 milyar doların ardından, Mart ayında da 1.1 milyar dolarlık kaynağı belirsiz giriş gerçekleşmiştir.

Şimdi sıra ilk çeyrekteki net kaynağı belirsiz girişler toplamı olan 2.8 milyar doların hangi amaçla girdiğini ve nasıl bir spekülasyon sonunda çıkış yapacağını bulmakta.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi