Sitesi olmayana hapis

Sitesi olmayana hapis

Yeni Türk Ticaret Kanunu birçok yeni düzenleme getiriyor. Çek kanununda yapılan son değişiklikle hapis cezası kaldırılırken, web sitesi yapmayan işletmeler hapis cezası ile cezalandırılacak

Yeni Türk Ticaret Kanunu birçok yeni düzenleme getiriyor. Çek kanununda yapılan son değişiklikle hapis cezası kaldırılırken, web sitesi yapmayan işletmeler hapis cezası ile cezalandırılacak

MÜSİAD Konya Şubesi Cuma toplantılarında Yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK) akademisyenler tarafından masaya yatırıldı. Yeni Türk Ticaret Kanunun iş dünyasına getirdiği yeniliklerin tartışıldığı programa ilgi yoğun oldu.

MÜSİAD Konya Şubesi Toplantı Salonunda gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını yapan Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Konya Şube Başkan Vekili Mehmet Ali Korkmaz, “Yeni Türk Ticaret Kanunu birçok yeni düzenleme getiriyor. Bunların hepsine yetişip öğrenmemiz olanaksız. Genel anlamda baktığınızda girişimcilikten vazgeçiren bir taslak ortaya çıkmış durumda, yeni kanun iş adamlarımıza hapis ve para cezası içeren ciddi cezai müeyyideler getiriyor. Örnek olarak çek kanununda yapılan son değişiklikle hapis cezası kalktı ancak, Yeni TTK’ya göre web sitesi yapmayanlara hapis cezası geliyor” dedi.

Toplantıda konuşan Konya Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi İşletme Bölüm Başkanı Prof. Dr. Raif Parlakkaya, Yeni TTK İle Şirketlere İlişkin Muhasebe, Raporlama, Denetim, Kurumsal Yönetim ve Elektronik İşlemler Alanlarında Getirilen Yenilikler ve Düzenlemeler konusunda bilgilendirme yaptı. Prof. Parlakkaya, “Yeni TTK her sermaye şirketine internet sitesi yapma mecburiyeti getirmiştir. Bu düzenleme ile kamunun aydınlatılması amaçlanmıştır. Bu sayede kişiler, internet sitelerinden şirketlerle ilgili bilgi, belge, rapor, tablo ve çağrılara kolaylıkla ulaşabileceklerdir. İnternet sitelerinde bulundurmakla yükümlü oldukları belgeleri bulundurmayan ya da yanlış bilgiler veren şirketler hakkında kanuna aykırılık ve Yönetim Kurulunun görevini yerine getirmemesinden dolayı cezai ve hukuki sonuçları doğar” dedi.

Yeni TTK’nın şirketlere bağımsız denetim, işlem denetçisi, özel denetçi olmak üzere 3 farklı denetim mekanizmasını getireceğini belirten Prof. Dr. Raif Parlakkaya, denetim organlarının nasıl işleyeceğini şöyle anlattı; “TTK’ya göre; İşlem denetçileri, şirketin kuruluşu, sermaye artırımı, azaltılması, birleşme, bölünme, tür değiştirme, menkul kıymet ihracı veya herhangi bir diğer şirket işlem ve kararlarının denetlenmesi konusunda görev alacaklardır. Özel denetçiler, Hâkim şirket yavru şirket ilişkileri açısından uygulama alanı bulan bir denetçilik türü olup, herhangi bir pay sahibinin şirket merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurması sonucu mahkemenin tayin edeceği bir kişinin şirketler topluluğu ile ilgili inceleme yapacaklardır. Bağımsız denetçiler ise, Yeni TTK’ya göre bağımsız denetime tabi olacak şirketler sermaye şirketleridir. Bu şirketler; anonim şirketler, limited şirketler ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerdir.”

Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd Doç. Dr. Mücahit Ünal da Yeni TTK’nın şirket sahip ve yönetim kurulu üyelerine getirdiği sorumluluklar konusunda bilgi verdi. Yrd. Doç. Dr. Ünal, yeni kanunla şirket idaresi ile şirket yönetiminin ayrılacağını belirterek, “Yönetim kurulu üyelerinin en az dörtte birinin yükseköğrenim görmüş olması zorunludur. Tek üyeli yönetim kurulunda bu zorunluluk aranmaz. Tüzel kişiler de YK üyesi olabilir. Tüzel kişiyi Yönetim Kurulu’nda’ tüzel kişinin belirleyeceği bir gerçek kişi temsil eder. Yönetim yetkisinin üçüncü kişilere devredilebilmesi mümkün hale gelmiştir. Yönetim kurulu; Esas sözleşmeye konulacak bir hükümle, düzenleyeceği bir iç yönergeye göre, yönetimi, kısmen veya tamamen bir veya birkaç yönetim kurulu üyesine veya üçüncü kişiye devretmeye yetkili kılınabilir” dedi.

Yeni TTK ile şirket yöneticilerinin para alışverişlerinin bile denetlendiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Ünal, “Yönetim kurulu üyesi, genel kuruldan izin almadan, şirketle kendisi veya başkası adına herhangi bir işlem yapamaz; aksi hâlde, şirket yapılan işlemin batıl olduğunu ileri sürebilir. Diğer taraf böyle bir iddiada bulunamaz. Yönetim kurulu üyesi, yakınları, kendisinin ve söz konusu yakınlarının ortağı oldukları şahıs şirketleri ve en az yüzde yirmisine katıldıkları sermaye şirketleri, şirkete nakit veya ayni borçlanamazlar. Bu kişiler için şirket kefalet, garanti ve teminat veremez, sorumluluk yüklenemez, bunların borçlarını devralamaz” ifadelerini kullandı.

HABER MERKEZİ

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.