Rusya’da düzenlenen Dünya şampiyonası da olmasa sıkıntıdan patlayacaktık yaz boyunca.
Her ne kadar A Milli takımımız şampiyonada olmasa da zaman zaman zevkli, heyecanlı ve kaliteli maçlar izledik. Milli takımımız olsaydı heyecan ikiye katlanacaktı. Ama, yanlış yönetimler, politikalar millilerin Dünya şampiyonasına gitmesini engelledi.
Bundan ders çıkartmalıyız. Tarih tekerrür etmesin istiyoruz.
İki yıl sonra düzenlenecek Avrupa şampiyonasında Milli takımımızın yer alması dileklerimizi ileterek konuyu Süper lige getirmek istiyorum.
Öncelikle, bu yıl sezona adı verilen, Türk futboluna damga vurmuş unutulmaz futbolcu Lefter Küçükandonyadis’i saygı ve özlemle anıyorum.
…Evet yaz tatili bitti ve futbol heyecanı bu hafta sonu yeniden başlayacak.
Gönlümüz, Lefter Küçükandonyadis’in adına yakışan, centilmence, futbol kuralları içerisinde zevkli bir lig yaşanmasından yana.
Umarım bu gerçekleşir.
Her ne kadar iki yıllık başarısız geçen Avrupa serüveninden sonra geride kalan sezonda sıkıntılı bir lig yaşayan ve Süper ligde son haftalarda kalan Atiker Konyaspor’da ilk değişim, yönetimde yaşandı.
Hilmi Kulluk Başkanlığındaki yönetim ilk planda teknik direktör sorununu çözerek takımı Rıza Çalımbay’a teslim etti.
Konyaspor’da bazı oyuncularla yolların ayrılmasının ardından, yönetim ve teknik kadronun harmanladığı transfer listesi ile kadro yeni oyuncularla takviye edildi.
Umarım, transferler yerine oturur ve geçen yılki sıkıntılara yaşanmaz. Atiker Konyaspor’un üst üste ikinci bir zor sezon geçirmesini kimse istemez. Konya bunu kaldıramaz.  
O nedenle, yeni transferler sahaya çıkmadan, onları görmeden, eleştirmek basın etiğine uymaz.
Tereddüt ettiğimiz nokta, bu oyuncuların alınmasında hangi kriterler ön plana çıktı. Çıplak gözle izlenerek mi, yoksa geçmişte olduğu gibi televizyondan izlenerek mi alındılar?. Teknik direktör Rıza Çalımbay, son alınan iki oyuncudan önce  3-4 transfer daha istediyse, o zaman yeni oyunculardan beklenilen verimin alınmadığı/alınmayacağı gerçeği mi işaret edilmekte.
Bunların hepsini ligin başlamasıyla göreceğiz. O nedenle, yine tekrarlıyorum, yeni transfer hakkında iyi veya kötü, yanlış veya doğru diye bir söz etmek yakışmaz.
Geçen yıl yapılan büyük hatalar sonucu ligde son haftalarda kalabilen Atiker Konyaspor’da bu yıl ki beklentiler, ligi ilk 10 takım arasında bitirmekten yana. Hatta yönetime göre daha üst sıralar.  
Son yıllarda futbol şehri olma yolunda önemli yol alan Konya ve Konyaspor’a yakışanda budur.  
Sıkıntıların yaşanmadığı, korkusuzca geçirilen ve taraftarların her maç sonrası stadı mutlu şekilde terk ettikleri bir lig öncelikli tercihimizdir.
Bunu başarmak için de tüm Konya kenetlenmelidir.
Pazar günü oynanacak Erzurumspor maçı da bu nedenle çok önemli. Galibiyetle başlamak moral motivasyonunu artıracaktır.
Her şeyi yönetimden bekleme yerine herkes üzerine düşen görevi yerine getirmelidir. Başarı için herkes elini taşın altına koymalıdır.
Bu nedenle; eleştiriler yapıcı olmalıdır. Taraftarlar centilmence destek vermelidir. Takımın yaşayacağı maddi sorunlar el birliği ile çözümlenmelidir.
Atiker Konyaspor’un başarılı bir sezon geçirmesi dileklerimle.
NOT: Konya Büyükşehir Belediye stadının zemini SOS vermekte. Yaz döneminde bakım yapılmış olmasına karşın zemin şimdiden bu kadar kötüyse ileride ne olur bilemiyorum. Tarlaya benzeyen bu zeminde sakatlıklarda yaşanabilir. Saha zemini için gerekli tedbirler alınmazsa Konyaspor’u zor bir sezon beklemekte...