Hakan Armutcu

Hakan Armutcu

Sille’nin yolları ve Müftü meselesi

Sille’nin yolları ve Müftü meselesi

Haftalık yazmanın en büyük zorluklarından biri de köşemizde birkaç konuya yer vermemiz gerekliliğini yaşamamız.

Şehir durgun gibi görünse de gündem aslında yoğunluk gösteriyor.

Siyasetin öznel yoğunluğu zaten fazlasıyla hissediliyor.

Bunun yanında şehrin sorunları ya da spor olayları da gündemi fazlasıyla meşgul ediyor.

 

SİLLE’NİN TRAFİĞİ

Şehrin güzelliklerinden biri Sille.

Tüm Dünya’yı kendine çeken açık hava müzesi.

Selçuklu Belediyesi de böylesine önemli bir değere büyük yatırımlar yapıyor doğal olarak.

Son olarak Sille Barajı çevresi düzenleme çalışmaları tamamlandı.

Baraja yeni bir soluk yeni bir ivme kazandırıldı.

Ancak…

Sille’nin kendine has yoğunluğunun yanında bir de baraj seçeneği ortaya çıkında, büyük bir trafik sorunu baş gösterdi.

Öncesinde bu ihtimaller hesap edilmediği için, büyük bir keşmekeş yaşanıyor.

Uzun süreler Sille’den çıkamayan insanlar oluyor trafik nedeniyle..

Sille trafiğine acil çözüm bulunması şart.

Çünkü işin turizm boyutu bir yana orada yaşayan insanlar var ve çok etkileniyorlar.

Baraj için alternatif yollardan söz edilebilir.

Yoksa Sille güzellikleriyle değil, İstanbul’u aratmayacak trafiğiyle anılır olacak.

Ve insanlar gitmekten çekinmeye başlayacak.

 

MÜFTÜ’NÜN İSTİFASI

Müftü Prof. Dr. Ali Akpınar, önceki hafta ani bir kararla istifa ettiğini duyurdu.

Tam da Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in görevi bırakmasının ( ya da bıraktırılması) sonrasında.

Herkes Akpınar’ın istifasını bu görev değişikliğiyle bağdaştırmaya çalıştı.

Ama işin sırrının bu olmadığı, Müftü Akpınar’ın yakın çevresince çok da iyi biliniyor.

Hoca, şehit cenazesinde yaşadığı travmayı henüz atlatabilmiş değil.

Onlarca yıllık ilim hayatında her zaman saygı görmüş biri olarak, o dönemde yaşadığı linçle birlikte, ilk fırsatta istifa etmeyi kafasına koymuştu zaten.

Türk İslam tarihinde belki de ilk defa; resmi bir din yetkilisine (makamına) ana-avrat küfürler, hakaretler, tehditler edilmiş ve bu duruma Prof. Dr. Akpınar hoca maruz kalmıştı.

Kolay bir şey değil.

Ahlak yoksunu, adamlıktan bir haber insanların bu tavrı hocayı derinden yaraladı.

Arkasında da kimseyi bulamadı. Bu da istifa sürecinin önemli ayaklarından birini oluşturuyordu.

İlk geçmiş olsun ziyaretine günler sonra bir grup STK’cı gidebilmişti.

Ne siyasiler ne de mülki amirlerden “yanındayız” mesajı gelmemişti.

Akpınar hoca,  şehir siyasetinin önde gelen isimlerinin ısrarlarıyla görevine devam kararı aldı ama o süreçte yaşadığı acı kolay kolay geçeceğe benzemiyor.

Bence yine ilk fırsatta Ali Akpınar hoca, istifa edecektir.

KONYASPOR’UN ALDIĞI CEZA

Biraz bayatlamış olsa da aslında bu konunun uzun süre konuşulması gerekiyor. Neden mi?

Böylesi harareti yüksek bir maçta, yapılacak birkaç siyasi hamle, olayların bu noktaya gelmesini önleyebilirdi.

Birkaç gün önce Başakşehir ve Fenerbahçe maçlarını izleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Süper Kupa maçına da getirebilseydi, hem güvenlik tedbirleri artırılmış olacaktı hem seyirci de kendine çeki düzen vermek zorunda hissedecekti.

Ancak siyaseten yaşadığımız “ağırlık” problemini bu konuda da fazlasıyla hissettik.

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı (partinin 4. Adamı) Ahmet Sorgun’un, bu konuda daha fazla inisiyatif almasını beklerdik.

Konyaspor maçına Cumhurbaşkanı’nı getirmenin şehir adına, Çiftepınar Köyü’nün şenliklerine Kalkınma Bakanı’nı getirmekten daha önemli olduğunu düşünüyorum.

 Kalın sağlıcakla..

NOT: Geçen hafta mültecilerin sorunlarıyla ilgili valilik başkanlığında toplantı yapıldığını yazmıştık. Ve ne gibi kararlar alındığının açıklanması gerektiğini belirtmiştik. Ancak her konuda olduğu gibi yine kamuoyunun merak ettiği mevzulara önem verilmediğini teyit etmiş olduk. Kamu kurumlarının siyaset birimlerine dönme evrimlerini, hızlandırılmış olacak izlemeye devam ediyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Hakan Armutcu Arşivi