Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ı anma etkinlikleri devam ediyor. Bu kapsamda “Savaş değil barış, çatışma değil diyalog” konulu anma programının ikincisi gerçekleştirildi. Ticaret Odası Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen programa, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman, Saadet Partisi Konya İl Başkanı Hasan Hüseyin Uyar, İl Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Bacaklı, Milli Gazete Ankara Temsilcisi Gazeteci-Yazar Mustafa Yılmaz, Prof. Dr. Ata Atun ve çok sayıda parti üyesi ile vatandaş katıldı. Program Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı, ardından Erbakan Hoca'nın sinevizyon gösterisi ile devam etti. Programın açılış konuşmasını Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman yaptı. Yalman, Erbakan hocayı anmanın yanı sıra anlamanın da çok önemli olduğunu vurguladı. Erbakan hocanın geçmiş yıllarda dile getirdiği bütün söylemlerin bugün yaşandığını belirten Yalman, “Milletimizde hocamızın söylediklerini haklı buluyor” dedi. Yalman, konuşmasına şu ifadeler ile devam etti: “Rahmetli Erbakan, başarılı siyasi hayatına girmeden önce de mücadele ve mücahade adamıydı. Hocamız üniversite okuduğu yıllarda İstanbul Teknik Üniversitesi'nde ilk mescidi nasıl açtıracağını düşünürdü. Bunun yanı sıra İslam alemini, insanlığı nasıl kurtarabilirim diye kendi içinde mücadeleler yaşadı. Hocamız siyasi hayata girdikten sonra öncelikli olarak yine ahlak ve maneviyatı yaşamında ön sıraya koydu. Siyasi hayatında yani 42 yıl boyunca şahsiyetli bir dış politikanın yapılması için uğraş verdi. Sanayide milli bir hamlenin gerekliliğini özümsetmeye çalıştı. Tam bağımsız Türkiye söylemlerini dilinden düşürmedi. Avrupa Birliğine 'hayır' dedi. Avrupa Birliğinin İslam'dan yana olmadığını en iyi o bilirdi.”
SANAYİ BAKANLIĞI YAPTIĞINI KİMSE BİLMEZ
Yalman, Erbakan hocanın alemi İslam'ın amiral gemisi olduğunu söyleyerek, “Kıbrıs'ta yaşanan insanlık zulmüne son veren hocamız, Türkiye'de tek bir çivi bile çakılamaz denilen zamanda yerli Türk motorunu icat etti” şeklinde konuştu. Merhum Erbakan'ın Sanayi Bakanlığı'na getirildiğini bunu kimsenin bilmediğini ifade eden Yalman, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Hocamızın başarısı herkes tarafından kabul edilmişti. Bu başarıdan mutlu olanlar kadar korkanlar da vardı. Erbakan hocanın bakan olması askeriyeyi korkuttu. Askeri personeller hocamızın ülkeyi sanayide kurtaracağını bildikleri için çalışmasına engel oldu. Millete güven kazandıran Erbakan, insanlığa adaleti getirdi. Türkiye'ye duruş kazandırdı. Nezaketi ile hepimizi utandırdı. En sıkıntılı dönemlerde bile tebaasının burnunu bile kanatmadı. Amerika'nın öncülüğünde İslam birliğinin olmayacağını haykırdı. Allah, ondan razı olsun, ruhu şad olsun.”
HAREKAT HOCA SAYESİNDE BAŞARILI OLDU
Erbakan hakkında açıklamalarda bulunan Kıbrıs siyasetinin önemli isimlerinden Prof. Dr. Atun ise, Kıbrıslılar, hayatlarını hocanın cesaretine borçlu. Erbakan hocanın elini öpmek için Ankara'ya gelmiştim. 1974 yılında Kıbrıs'a yapılan harekatta Erbakan hocamızın rolünü herkes bilmelidir. O, çok iyi bir lider ve mücahitti. Kıbrıs'ta yaşanan acılara ve Rumların katliamlarına sessiz kalmadı. Erbakan, harekata izin veren hocamızdı ve bu harekatın asıl mimarıydı. Ecevit, harekatın İngiltere ile birlikte yapılmasını isterken ve bu harekat 4 aşamadan oluşurken, Erbakan hoca, en zorunu seçti ve son aşama olan harekatın başlatılmasına karar verdi. Harekat iznini verirken planlı davrandı ve harekatın geç kalmasını istemedi. Erbakan hoca, dünyaya biz harekata hazır değiliz diye psikolojik algı oluşturdu ve kimsenin beklemediği bir anda harekat için düğmeye bastı. Daha önce yapılan harekatlarda gemilerimiz geri dönerken, Erbakan hocanın kıvrak zekası ve planları ile harekat başarı ile sonuçlandı. Türkiye ve Kıbrıs için asıl önemli olan kahraman ve dini bütün insanların iktidarda olmasıdır. Kıbrıs ile Türkiye bir bütündür. Kimse kirli ellerin oyununa kanmasın” dedi.
ERBAKAN BİRÇOK KONUDA HAKLI ÇIKTI
Programda son olarak Milli Gazete Ankara Temsilcisi Gazeteci-Yazar Mustafa Yılmaz, söz aldı. Yılmaz, Konya'da Erbakan hocayı anmanın çok zor olduğunu söyledi. Önemli olan şeyin gerçek anlamda hocayı anlamak olduğunu dile getiren Yılmaz, “Hocamızın 3 tane formülü vardı. Bu formülleri hayatına uyarlayan bir insanı mağlup etmek çok zor. Bu formülleri uygulayanlar hayatın acımasızlıkları içerisinde zarar görmez. Bu formülün birinci aşaması yapılması gereken konularda her sebebi yerine getirmek. Daha sonra olayların meydana geliş sırasında korkmadan gayret ve tevekkül göstererek, ortaya çıkacak sonucun en iyisi olduğunu kabul etmek. En sarsıcı formülü soracak olursanız ben gayret göstermek derim. Son aşama ise teslimiyet göstermek. Hocamız Refah Partisinin kapanacağını biliyordu. Biz partimizin kapanış sürecinde çok öfkeliydik. Harekata geçmek için hocamızın ağzına bakıyorduk. Hoca o süreçte bizler gibi düşünseydi millet tarihinin en kanlı dönemleri yaşanıyor olacaktı. Aramızda sadece bir kişi bizden farklı düşünüyordu. O da rahmetli Erbakan hocamızdı. Toplumun patlamaya hazır olduğu yıllarda bile bizlere engel oldu. İyi ki hocamız bizden farklı düşünmüş. Ve yine sonuç olarak Erbakan, haklı çıktı. Hocamızın adını lekelemek için birçok yakıştırma ve iftirada bulundular. Sadece yolsuzluk ve israf ile suçlayamadılar. Erbakanı anlamak dağın arkasını görebilmektir. Hocamız, ne yaptığın bilmeyenleri cezalandırmaktan çok, eğitmek isterdi” cümlelerini kullandı.
EMRE ÖZGÜL