İbadetlerin insan hayatına çok olumlu katkılar sağladığını köşemizde her zaman vurgulamışızdır. Güzel dinimizde bugünkü tabirle ‘kampanya’ diye niteleyeceğimiz özel günle, geceler ve aylar vardır. Müminler günahlarından temizlenmek ve yüklü sevaplar kazanmak için bu çok özel günleri en âlî biçimde değerlendirme gayretinde olurlar.
Müslümanlar için işte Çarşamba günü başlayan çok özel günler gelmiştir bir fırsat gibi önümüze. Çarşamba günü başlayan Zilhicce ayı faziletli bir aydır. Yılın son ayı olan Zilhicce ayının ilk on günü ayni zamanda Hac aylarının son on günüdür. Bu ayda Müslümanlar Hac farizalarını yerine getirirler. Zilhiccenin dokuzuncu günü Arefe, on, onbir, oniki, onüçüncü günleri Kurban Bayramı günleridir.
Bu faziletli ayın ilk dokuz gününde Peygamberimiz aleyhissalâtü vesselam kendileri oruç tutmuş ve diğer Müslümanların da tutmasını tavsiye etmiştir. Cenâbı Hak Kur’ânı Kerim’de Fecr Sûresi A.89 da: “Sabaha yemin ederim. Ve (Zilhicce ayının ilk) on geceye…” buyurmaktadır. Bu ayetlerin tefsirinde; ‘Sabah vaktinde, yüce Allâh(c.c)’ın huzurunda kalp huşu içinde olduğu için Allâhü Teâlâ;, sabaha; Zilhicce’nin ilk on günü yılın en faziletli günleri olduğu için de bu faziletli mübârek gecelere yemin etti’ diye açıklama getirmişlerdir. Bunu teyit eder mahiyette Buhâri’de rivayet edilen bir hadisi şerifte de; ‘Hiçbir gün yoktur ki, o günlerde yapılan salih amel, Allah(c.c) katında bugünlerden (Zilhicce’nin ilk on gününde yapılan amelden) daha kıymetli olsun.’ Buyrularak bu günlerin ehemmiyetine dikkat çekilmiştir.
Yine Tirmizi’de Ebu Hureyre(r.a) den rivayet edilen bir başka hadiste de şunlar kaydedilmiştir: ‘Zilhicce’nin on gününde yapılan ibadet kadar diğer günlerin hiç birindeki ibadet Allâh(c.c)’a sevgili değildir. Bu günlerden her birinin orucu bir senenin orucuna gecelerden her birinin ihyası da Kadir gecesinin ihyasına muadildir.’
Zilhicce’nin on gününe ikram ve hürmet edenin Allâhü Teâlâ ömrüne bereket verir. Malını artırır. Çoluk çocuğunu korur. Günahlarını affeder. İbadetlerinin sevabını kat kat verir. Ölüm hastalığını kolay, kalbini nurlu kılar. Mizanda terazisini ağır eder, mümini alçaklıktan kurtarır yüksek derecelere eriştirir.
Bugünlerde fakire sadaka veren Peygamberlere yardım etmiş gibi olur. Bir hastayı ziyaret eden, Allah’ın evliyasını ziyaret etmiş gibi olur. Bir cenazede bulunan, Allâh(c.c)’ın ayını uğurlamış gibi olur. Bir mümine elbise giydirse, Allâhü Teâlâ ona cennet elbisesi giydirir. Bir yetimin gönlünü alsa Allâhü Teâlâ onu arşının gölgesinde bulundurur. Bir ilim meclisinde bulunsa Peygamber meclisinde bulunmuş gibi olur. (Günyetüt Tâlibin)
İçinde bulunduğumuz mübarek günleri fırsatı ganimet bilerek en kâmil bir şekilde kendi lehimize değerlendirmek her akıl sahibi kişinin yapacağı şeydir. Bu günlerde tutacağımız oruçlarımızın yanı sıra zikri tesbihatla meşgul olmalı, tevbe ve istiğfar, dua ve niyaz, zikir ve tefekkür, ayni zamanda Kur’ân’ı Kerim okuyarak günleri ve geceleri ihya etmeye çalışmalıdır.
Kurban Bayramından bir gün evvelki Arefe günü de çok değerli ve feyizli bir mübarek gündür. Peygamber aleyhisselâm’ın Zilhicce’nin dokuz gününde ve arefe gününde ve aşure gününde oruç tuttuğunu sahih kaynaklardan öğreniyoruz. (Ebu Davud, Nesai, Ahmed bin Hanbel) Kurban Bayramının Arefe günü yılın en faziletli günüdür. Peygamberimiz buyuruyorlar ki: ‘ Ümit ediyorum ki, Allâhü Teâlâ; Arefe günü tutulan oruç sebebiyle geçmiş ve gelecek yılın günahlarını affeder.’ (Aynı kaynaklar) Başka bir hadislerinde de; ‘Cenâbı Hak; cehenneme mahkum olan kullarından bâzılarını her zaman fazlı keremiyle âzâd eder ki, başka hiçbir gün bu kadar af ve âzâd buyurmaz. Hak Teâlâ o gün kullarına rahmet ve kerameti ilâhiyyesini bolca ihsan buyurmak sûretiyle yakın olur. Ve Melâikeî kirama onlarla yani Müslümanlardan o günde hayır ve hâsenat, taat ve ibadet ile meşgul olanlara mübâhat ederek, rızâi senâi ilâhisini izhar buyurur da (Ey melâike kullarım, âdemoğulları bu Arefe gününde benden ne istiyorlar, istedikleri acaba (benim rahmet hazînelerime nispetle) fazla bir şeyler midir? Biliniz ki muratları hâsıl olmuştur.) diye ferman ediyor.’ (Müslim)
Bu güzel gün ve gecelerden layıkı vechiyle istifade etmemiz temennisiyle hayırlı cumalar efendim.
Müslümanlar için işte Çarşamba günü başlayan çok özel günler gelmiştir bir fırsat gibi önümüze. Çarşamba günü başlayan Zilhicce ayı faziletli bir aydır. Yılın son ayı olan Zilhicce ayının ilk on günü ayni zamanda Hac aylarının son on günüdür. Bu ayda Müslümanlar Hac farizalarını yerine getirirler. Zilhiccenin dokuzuncu günü Arefe, on, onbir, oniki, onüçüncü günleri Kurban Bayramı günleridir.
Bu faziletli ayın ilk dokuz gününde Peygamberimiz aleyhissalâtü vesselam kendileri oruç tutmuş ve diğer Müslümanların da tutmasını tavsiye etmiştir. Cenâbı Hak Kur’ânı Kerim’de Fecr Sûresi A.89 da: “Sabaha yemin ederim. Ve (Zilhicce ayının ilk) on geceye…” buyurmaktadır. Bu ayetlerin tefsirinde; ‘Sabah vaktinde, yüce Allâh(c.c)’ın huzurunda kalp huşu içinde olduğu için Allâhü Teâlâ;, sabaha; Zilhicce’nin ilk on günü yılın en faziletli günleri olduğu için de bu faziletli mübârek gecelere yemin etti’ diye açıklama getirmişlerdir. Bunu teyit eder mahiyette Buhâri’de rivayet edilen bir hadisi şerifte de; ‘Hiçbir gün yoktur ki, o günlerde yapılan salih amel, Allah(c.c) katında bugünlerden (Zilhicce’nin ilk on gününde yapılan amelden) daha kıymetli olsun.’ Buyrularak bu günlerin ehemmiyetine dikkat çekilmiştir.
Yine Tirmizi’de Ebu Hureyre(r.a) den rivayet edilen bir başka hadiste de şunlar kaydedilmiştir: ‘Zilhicce’nin on gününde yapılan ibadet kadar diğer günlerin hiç birindeki ibadet Allâh(c.c)’a sevgili değildir. Bu günlerden her birinin orucu bir senenin orucuna gecelerden her birinin ihyası da Kadir gecesinin ihyasına muadildir.’
Zilhicce’nin on gününe ikram ve hürmet edenin Allâhü Teâlâ ömrüne bereket verir. Malını artırır. Çoluk çocuğunu korur. Günahlarını affeder. İbadetlerinin sevabını kat kat verir. Ölüm hastalığını kolay, kalbini nurlu kılar. Mizanda terazisini ağır eder, mümini alçaklıktan kurtarır yüksek derecelere eriştirir.
Bugünlerde fakire sadaka veren Peygamberlere yardım etmiş gibi olur. Bir hastayı ziyaret eden, Allah’ın evliyasını ziyaret etmiş gibi olur. Bir cenazede bulunan, Allâh(c.c)’ın ayını uğurlamış gibi olur. Bir mümine elbise giydirse, Allâhü Teâlâ ona cennet elbisesi giydirir. Bir yetimin gönlünü alsa Allâhü Teâlâ onu arşının gölgesinde bulundurur. Bir ilim meclisinde bulunsa Peygamber meclisinde bulunmuş gibi olur. (Günyetüt Tâlibin)
İçinde bulunduğumuz mübarek günleri fırsatı ganimet bilerek en kâmil bir şekilde kendi lehimize değerlendirmek her akıl sahibi kişinin yapacağı şeydir. Bu günlerde tutacağımız oruçlarımızın yanı sıra zikri tesbihatla meşgul olmalı, tevbe ve istiğfar, dua ve niyaz, zikir ve tefekkür, ayni zamanda Kur’ân’ı Kerim okuyarak günleri ve geceleri ihya etmeye çalışmalıdır.
Kurban Bayramından bir gün evvelki Arefe günü de çok değerli ve feyizli bir mübarek gündür. Peygamber aleyhisselâm’ın Zilhicce’nin dokuz gününde ve arefe gününde ve aşure gününde oruç tuttuğunu sahih kaynaklardan öğreniyoruz. (Ebu Davud, Nesai, Ahmed bin Hanbel) Kurban Bayramının Arefe günü yılın en faziletli günüdür. Peygamberimiz buyuruyorlar ki: ‘ Ümit ediyorum ki, Allâhü Teâlâ; Arefe günü tutulan oruç sebebiyle geçmiş ve gelecek yılın günahlarını affeder.’ (Aynı kaynaklar) Başka bir hadislerinde de; ‘Cenâbı Hak; cehenneme mahkum olan kullarından bâzılarını her zaman fazlı keremiyle âzâd eder ki, başka hiçbir gün bu kadar af ve âzâd buyurmaz. Hak Teâlâ o gün kullarına rahmet ve kerameti ilâhiyyesini bolca ihsan buyurmak sûretiyle yakın olur. Ve Melâikeî kirama onlarla yani Müslümanlardan o günde hayır ve hâsenat, taat ve ibadet ile meşgul olanlara mübâhat ederek, rızâi senâi ilâhisini izhar buyurur da (Ey melâike kullarım, âdemoğulları bu Arefe gününde benden ne istiyorlar, istedikleri acaba (benim rahmet hazînelerime nispetle) fazla bir şeyler midir? Biliniz ki muratları hâsıl olmuştur.) diye ferman ediyor.’ (Müslim)
Bu güzel gün ve gecelerden layıkı vechiyle istifade etmemiz temennisiyle hayırlı cumalar efendim.