Sayın okuyucular. Bu günkü yazımda üzerinde dikkatle durulabilecek bir araştırma ve anlatımı sunmak isterim.
İzleyelim…
***
Bir laboratuvarda deney yapılıyor.
İçinde bir büyük ve çokça küçük balığın olduğu kocaman bir akvaryum konuyor.
Haliyle, büyük olan acıktıkça küçükleri yiyor...
***
Daha sonra akvaryumun ortasına dikey bir cam yerleştiriliyor…
Böylece akvaryum ikiye ayrılıyor.
Büyük balık bir tarafa küçük balıklar da diğer tarafa yerleştiriliyor.
***
Büyük balık cam bölmeyi geçmek ve küçük balıkları yemek için defalarca deneme yapıyor.
Bu durum tam 28 saat boyunca sürüyor.
***
28 saatin sonunda büyük balık…
Artık diğer tarafa geçmek için mücadele etmeyi bırakıyor.
***
Deneyin sonunda cam bölme kaldırılıyor.
O da ne! Büyük balık küçükleri yemek için hiçbir hamle yapmıyor.
***
Saatler geçtiği hâlde onları yemediği görülüyor.
Buna psikolojide “Öğrenilmiş Güçsüzlük” deniyor.
***
İstatistiklere göre bir çocuk ergenlik yaşına gelinceye kadar…
Ortalama 148.000 defa anne babasının, 'yapma; elleme, dokunma,' gibi sözlerini…
Duyuyormuş.
***
Böyle olunca da çocukta büyüyünce “Yapamama. Edememe”
özellikleri gelişiyor ve özgüvenini yitiriyor.
***
İki çocuklu bir aile hafta sonunu piknik yaparak geçirmeye karar verirler.
Piknik yerine vardıklarında anne yemeği hazırlarken,
Çocuklar babalarıyla birlikte yürüyüşe çıkar.
***
Uzun bir yürüyüşten sonra oldukça yorulan küçük çocuk…
Yalvarırcasına bakan gözlerle…
“Babacığım çok yoruldum. Lütfen beni kucağında taşır mısın?” der.
***
Baba; “Ben de yorgunum oğlum'” der demez çocuk ağlamaya başlar.
Baba tek kelime etmeden ağaçtan bir dal keser.
Dalı bıçakla biçimlendirip,
çocuğa zarar vermeyecek biçimde yontar.
Sonra dalı oğluna verir.
***
Al “oğlum, sana güzel bir at” der.
Çocuk sevinçle dal parçasından yontulmuş ata biner ve sıçrayarak, ata vurarak annesinin yanına doğru gitmeye başlar.
Babasını ve ablasını geride bırakmıştır bile...
***
Baba gülerek kızına: “İşte yaşam budur kızım.
Bazen zihnen ya da bedenen,,,
Kendini çok yorgun hissedeceksin.
İşte o zaman kendine
Değnekten bir at bul ve neşe ile yoluna devam et.
Bu at, bir arkadaş, bir şarkı, bir çiçek, bir şiir…
Yada bir çocuğun tebessümü olabilir.”
***
Değnekten atınız hiç eksik olmasın.
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileklerimle…