Savaştan en az zararla çıkan Zenica, Bosna’nın diğer şehirlerinden gelen muhacirleri ağırlayan bir şehir oldu. 1995’ten bu yana Zenica’da görevli olan Türk askerleri bölgedeki güvenliği sağlıyor
112
Türk askerlerinin görev yaptığı Zenica, savaşta zarar görmeyen nadir şehirlerden birisi. Savaş zamanında şehre birkaç defa füze düşmüş o kadar. Savaş yıllarında Zenica, çok sayıda göçmeni misafir etmiş bir şehir. Zenica, Bosna-Hersek’in 4.büyük şehri. Şehrin merkezinde Türk askerlerinin Bosna halkına hediye ettiği bir park bulunuyor. Şehir halkı, Türk askerlerinin varlığından memnun. Mehmetçik, bayramlarda ve diğer önemli günlerde de Zenica halkıyla bir araya geliyor. Türk askeri, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Bosna’da da güvenliğin ve barışın teminatı.
212
Zenica Bosna-Hersek’teki Zenica-Doboj kantonunda yer alıyor. Ekonomi, kültür, bilim, eğitim ve spor merkezi olan kanton 3 bin 904 kilometre karelik alana yayılır ve içinde yaşayan nüfus 300 bin civarında. Kanton’da birkaç fabrika ile çok sayıda küçük işletme vardır. Zenica ise çelik fabrikası ile bir endüstri merkezi konumunda. Coğrafi bakımdan nehir kenarları alçak tepeler, diğer alanları ise dağlarla kaplı olan kantonun vadilerinde tarım, yüksek yerlerinde ise meyvecilik ve hayvancılık da yapılıyor. Bir endüstri merkezi olan Zenica şehri Saraybosna, Banjaluka, ve Tuzla’dan sonra Bosna-Hersek’in 4. büyük şehri.
312
BOSNALILARIN PİRAMİTLERLE İLGİLİ ESPRİSİ
Zenica’ya kadar giderken yol üzerinde bulunan Viseko’yu uzaktan görme fırsatım oldu. Geçtiğimiz yıllarda burada bulunun piramitler, Bosnalıların oldukça ilgisini çekiyor. Neşeli bir halk olan Boşnaklar, bu piramitlerle ilgili de bir espri bulmuşlar. “Ramses ile Ramis kardeşti. Ramses, Mısır’a kaçtı. Ramis de Bosna’da kaldı” esprisi Bosna’da oldukça meşhur bir espri.Yaşanan savaşlara, ekonomik sıkıntılara rağmen Bosna halkı oldukça neşeli.
412
Zenica girişinde bulunan demir-çelik fabrikasında savaştan önce 25 bin insan çalışıyormuş. Savaşın ardından fabrika Hindistanlılara satılmış. Şu an çok düşük bir kapasite ile çalışıyor. 3 yıllık savaş Bosna ekonomisini de yerle bir etmiş. Diğer şehirlerde olduğu gibi Zenica’da da en büyük sorun ekonomik sıkıntı ve işsizlik.
512
ZENİCA ÇOK SAYIDA OSMANLI ESERİ BULUNUYOR
Zenica’da çok sayıda Osmanlı eseri de bulunuyor. Osmanlı evlerinin bulunduğu Zenica, ”Eski çarşı” olarak isimlendirilen bölgesinde günümüzde şehir müzesi ve sanat galerisi olarak kullanılan bir sinagog, bir cami, Avusturya çeşmesi ve eski bir bey çiftliği olan “Hacmazica Evi” bulunuyor. Ülkeye ismini veren Bosna nehri bu şehirden geçiyor. Bosna nehrinin oluşturduğu vadi Bosna’nın en güzel vadilerinden biridir.
612
Bosna nehri Saraybosna yakınlarındaki Ilıca’ya yakın bir bölgede doğar ve Bosanski Samac yakınlarında Sava’ya akar. Zenica’da insanların tarihin eski dönemlerinden itibaren yaşadığı biliniyor. Ortaçağ’da Bilino Polje olarak adlandırılan yerleşimin bir parçasıydı. Bosna’nın geçmişte en çok saygı gören hükümdarlarından Ban Kulin (1163-1204) bu bölgeyi de nüfuz sahasına almıştı. Bu dönemde Bosna kilisesi geleneksel Katoliklik anlayışına uygun olmayan bazı inançları vazettiğinden Vatikan tarafından sapıklıkla suçlandı ve dışlandı. “Bilino Polje” Osmanlı akınlarına kadar Bosna için önemini korudu. Günümüzde ise Zenica’nın futbol takımı olan NK Çelik’in stadının ismidir.
712
93 HARBİNDEN SONRA ZENİCA’YI KAYBETTİK
Travnik’te çokça rastladığımız Osmanlı eserlerine Zenica’da rastlayamıyoruz. 93 harbinden sonra Osmanlı Devleti’nin imzalamak zorunda kaldığı Berlin Antlaşması (1878) Bosna’nın Avusturya-Macaristan imparatorluğu tarafından işgalini öngörüyordu. Bütün Bosna’ya olduğu gibi Zenica’ya da Avusturya orduları girdi. Kargaşa döneminin ardından otorite sağlayan Avusturyalılar, burada bir çelik fabrikası kurdular. Endüstrileşme yolundaki ilk önemli adımını bu şekilde atan Zenica ekonomik anlamda büyük bir sıçrama yaşadı.
812
Buna rağmen Avusturya egemenliğinin sonuna kadar nüfusu 10 bin civarında olan küçük bir yerleşim olarak kaldı. 2.Dünya Savaşı sonrasında Tito yönetimindeki Yugoslavya egemenliği ile birlikte Zenica’nın kaderi değişti. Yapılan yatırımlarla çelik endüstrisi hızla gelişti ve nüfus artmaya başladı. Bu yıllar boyunca Zenica; Bilino Polye, Klopce ve Radakovo’yu ve Osmanlı zamanındaki birçok köyü de içine alarak hızla büyümeye başladı. Bununla paralel olarak madencilere yeni barınaklar oluşturmak amacıyla yeni yapılaşma hamleleri gerçekleştirildi ve şehrin siluetinde büyük apartmanlar belirginlik kazanmaya başladı.
912
ZENİCA’DA BOSNA’YA DİN ADAMI YETİŞTİRİYORLAR
Bosna’nın hemen her yerinde olduğu gibi burada da farklı inançlara sahip insanlar kendi inanç ve kültürlerini başkalarıyla bir arada yaşamak durumundadırlar. Zenica, İslami eğitimlerin de verildiği önemli merkezlerden birisi. Şehirde bulunan İslami Pedagoji Üniversitesi, Bosna’ya din adamı yetiştiriyor. Zenica’da bizi misafir eden Fakülte Dekanı Prof. Dr. İsmet Dizdareviç, verilen eğitimden bahsetti. Bir zamanlar komünist ideolojinin empoze edildiği fakülte binasında bugünlerde İslami eğitim veriliyor.
1012
Fakülte Dekanı Prof. Dr. İsmet Dizdareviç, Türkiye ile Bosna arasındaki eğitim ve kültür alanındaki ilişkilerin geliştirilmesini istiyor. Eğitim konusunda sıkıntılarının olduğunu aktaran Dizdareviç, “Türkiye, Bosna’daki eğitim kurumlarına destek vermelidir. Bosna ve Türkiye’deki ilahiyat fakülteleri arasında öğrenci değişimi yapılmalı. Türkiye’den öğretim üyeleri öğrencilerimize yol göstermelidir. Diğer alanlarda olduğu gibi eğitimde de iş birliğini geliştirmeliyiz” çağrısında bulunuyor. Fakülte ziyaretinin ardından Zenica’nın merkezinde bulunan Sultan Ahmet Camii’ni ziyaret ediyoruz. Camii’nin yanında bulunan Osmanlı evleri, Zenica’daki Türk varlığını en güzel şekilde temsil ediyor.