Mecbur kalmadıkça, Zafer, Form, Kültür Park civarına gitmem...
Özellikle yaz aylarında...
Kadınların ve genç kızların kabak çiçeği gibi açılıp saçılıp çıktıkları Zafer'e...
Geçenlerde de yazdım...
Yazmaya da devam edeceğim...
Nereyi mi?
Elbette Zafer'i, Kültür Park'ı ve Form civarını...
Oralardan geçerken harbiden ürkmeye başladım...
Benim gibi bir adam ürkerse, yolunu şaşırıp yanlışlıkla Zafer'e düşen garibanları düşünemiyorum bile...
Mazallah başlarına her an bir iş gelebilir...
Kenar mahallenin yeni yetmeleri bir tarafa, bir de Suriyelilerin orman kaçkını çakalları ile karşı karşıya gelme durumları sözkonusu...
Ne oldukları belli değil!
Bağımlı mı, bağımsız mı, zulalı mı, zulasız mı, üzeri dolu mu, boş mu bilmiyorsunuz...
Bırakın omuz temasını, göz göze gelmeniz bile anında “niye baktın”a dönüp, büyük bir olayın çıkmasına sebep olabilir...
Aman ha...
Bırakın omuz temasını, göz teması bile sizi sıkıntıya sokabilir...
Emniyet güçleri, özellikle bu serseri tipler için gereken tedbirleri mutlaka alıyordur...
Eyvallah...
Bunda bir sıkıntı yok...
Ancak yeterli mi?
İşte bu sorunun cevabını vermek o kadar kolay değil...
Sağlık Müdürlüğünün karşısında bir polis merkezi vardı, en azından çıkan olaylara anında müdahele edilebiliyordu...
o merkezin orada bulunması caydırıcı bir unsur oluyordu...
Sanıyorum şimdi yok...
Kültür Park içinde bir polis merkezi var...
Onlar da, bir istihbarat geldiğinde olay yerinde anında olabiliyor ve müdahale edebiliyorlar...
Özellikle yaz aylarında bu görevlilerin sayısı biraz çoğaltılamaz mı?
Sivil değil, resmi kıyafetli polislerimiz devriye gezemezler mi?
Güvenlik kamerası gibi bazı tedbirlerin alındığını da biliyorum...
Mesele, olayı çözmek değil, olayı önlemek...
Polisin görevi, sıradan vatandaşı bu serseri tiplerden korumak olmalı...
Polis, bu gibi alanlarda suça meyillileri, alacağı tedbirlerle caydırabilir diye düşünüyorum...
Başımıza bir iş geldikten sonra, faillerin yakalanması önemli ama, benim canım yandıktan sonra, o serseriyi pekatleseniz ne olur, paketlemezseniz ne olur?
Zafer'de dolaşmak için insanların ya boks ya da uzak doğu sporları dersi almaları gerekecek...
Özellikle de boksa yazılmalarında fayda var, bakarsınız boks sporuna da iyi bir sporcu kazanmış oluruz...
Belli mi olur, belki bunların içerisinden Türk boksuna Hamdi Yiğit gibi, Celal Sandal gibi, Nuri Eroğlu gibi, Turan Çumralı gibi sporcular kazandırabiliriz...
Şaka bir tarafa, Zafer, Form ve Kültür Park gibi cazibe merkezi ve suça meyilli olan yerlerde, caydırıcı önlemleri biraz daha artırmakta yarar var...
Zafer'de, Formda ve Kültür Park'ta rahatsız edilmeden, daha güvenli gezebilmek, biraz kafa dinlemek bu şehrin sade vatandaşlarının hakkı diye düşünüyorum.
xxx
Fransa'nın Strazburg şehrinde yaşayan Konyalı bir kardeşimiz...
İsmi Aşır...
Hastalık derecesinde bir Konyaspor'lu...
Fransa'da olmasına rağmen yeşil-beyazlı ekibin hiçbir maçını kaçırmıyor, takip ediyor...
Yıllık iznini özellikle maçların oynandığı tarihlere denkgetiriyor...
Bu yılın iznini de maçlara göre ayarlamış...
Ancak, TFF'nin 5 maçlık cezasını hesap edememiş...
Resmen kahrolmuş...
Dedi ki, “Konya'nın bu kadar sahipsiz olacağını tahmin edememiştim.”
Fransa 'da 11 ay memleketine gelmenin ve takımını çıplak gözle izlemenin hayali ile yaşayaşan Aşır kardeşi anlayabiliyorum...
TFF, sadece Konya'daki taraftarları değil, yurtdışındaki taraftarları da cezalandırdı...
Yazık.