Sezonun ikinci yarısının ilk maçında deplasmanda Erzurumspor’u mağlup edip, iç sahada da Antalyaspor’u yenerek bir anda kendimizi 4. Sırada bulduk.
Bu sonuçlardan sonra yeniden bir Avrupa hayali ile heyecanlandık. Üzülerek ifade ediyorum, arkasından oynadığımız maçlar hepimizin hevesini kursağında bıraktı.
Ne yazık ki Antalyaspor karşılaşmasından sonra çıktığımız 7 maçtan galibiyet alamadık. Bu süreçte 4 beraberlik 3 mağlubiyet ile sadece 4 puan toplayabildik.
Son olarak Çaykur Rizespor’a mağlup olduk ve sıralamada bir basamak geriye düştük.
Milli maçlar ve 31 Mart’ ta yapılan yerel seçim sebebiyle lige verilen üç haftalık ara sona erdi. Atiker Konyaspor’ un bu üç haftayı nasıl değerlendirdiğini spor kamuoyu gibi bende merak ediyordum.
Zorlu üç maçın ikisi olan Beşiktaş ve Çaykur Rize’ ye mağlup olduktan sonra Başakşehir maçı daha da önem kazanmıştı.
Lige verilen üç haftalık arada takımın eksikliklerini giderip gidermediği zihinlerde soru işareti bırakmıştı.
Haftaya 5. sırada giren Aykut Kocaman’ın ekibi, Süper Lig’de 26. haftayı 35 puanla 6. sırada tamamladı. Yeni Malatya spor ise sahasında aldığı Sivas spor galibiyetiyle puanını 37’ye çıkararak Konyaspor’un üstüne çıktı.
Alanya spor, Bursa’ yı, Kayseri deplasmanda Sivas’ ı, Kasımpaşa da, Erzurum’ u yenince bir anda kendimizi 9. sırada bulduk.
İKİ AYDIR YÜZÜMÜZ GÜLMEDİ
Yaklaşık 2 aydır taraftarının yüzünü güldüremeyen Atiker Konyaspor Aykut Kocaman ile birlikte bir ilki yaşıyor.
Küme düştüğümüz 2010-2011 sezonunda tam 13 maç galibiyet alamamıştık. Temsilcimiz, 2013-2014, 2014-2015, 2015-2016, 2016-2017 ve 2017-2018 sezonlarında 7 maçlık kazanamama serisi yok.
Başakşehir maçına işte bu atmosferde çıktık.
Maçın ilk dakikaları karşılıklı ataklarla geçti. Dikkat çeken en önemli görüntü, rakip kalede çoğalamıyoruz, duran topları da verimli kullanamıyoruz.
Buna rağmen topu kazandığımız zaman doğru geçişler yaparak etkili olmaya çalıştık ama sonuç alamadık.
İlk yarısı genelde orta sahada oynanan maçta, Başakşehir’ in 12 şutundan ikisi isabetli olurken, attığımız iki şutta isabet bulamayınca soyunma odasına 0-0 beraberlikle gidildi.
İkinci yarıya çok kötü başladık. Maçın 50. Dakikasında sağ kanattan hızla son çizgiye inen Robinho'nun içeri çevirmek istediği top savunmanın müdahalesiyle tekrar Brezilyalı oyuncuya çarpıp kale alanında boşta kaldı. Ali Turan'dan önce hamle yapan Mossoro topu boş ağlara yolladı: 1-0
İşin üzücü yanı ise en iyi savunma yapan takımlardan biri olmamıza rağmen bu özelliğimizi kaybettiğimizi söylemek yanlış olmaz.
7 haftadır kazanamayınca oluşan panik, bu maçta kendini gösterdi. Saha içinde ne oynadığını bilmeyen bir takım görüntüsü verince Sağ kanatta Mossoro'dan pası alan Visca ceza alanı içinde önünü boşalttı ve çaprazdan dar açıya rağmen çok sert ve düzgün vurdu: 2-0
Lige verilen üç haftalık arada eksikliklerimizi giderme konusunda hiçbir şey yapmadığımız açıkça görüldü.
Bu oyun anlayışı içinde bundan sonraki maçlarda da yüzümüzün güleceğine ihtimal vermiyorum.
Ne kendine güven, ne oyun anlayışı, ne de bireysel başarı anlamında sahada yokuz. Bu durumda bırakın galip gelmeyi beraberlik bile alma imkanımız yok.
8. haftada da yüzümüz gülmedi, bundan sonra da güleceğine inancım zayıfladı.