Sevgili çocuklar,
Bütün çocuklar güzeldir ama bazı çocuklar daha güzel oluyorlar. Böyle güzel yüzü olanlara, “Güzel yüzlüm veya Yusuf yüzlüm” denilmektedir.
Nereden gelmiş bu sözler? Niçin kullanılır?
Binlerce veya milyonlarca yıl önceleri yaratılan şu üzerinde yaşadığımız Dünyadan kimler gelmiş kimler gitmiş bir bilseniz.
Bunlardan biri de Yusuf Peygambermiş. Yakup Peygamberin oğlu Yusuf Peygamber.
Yusuf’un yüzü o kadar güzelmiş ki, Yaratan Allah onu o kadar güzel yaratmış ki… “Bakan bir daha bakmak istermiş.” Onun bu güzelliği “dillere destan olmuş” Her kes birbirlerine, “Yusuf’un (a.s – aleyhisselam) güzelliğini anlata anlata bitiremezlermiş”
Onun için nerede güzel yüzlü bir çocuk veya insan olsa ona; “Güzel yüzlüm veya Yusuf yüzlüm” denilir olmuş.
Peygamber demek; “Bizleri, her şeyi ve şu uçsuz bucaksız gökyüzünü yaratan Allah, bizim mutlu olabilmemiz için yaşadığımız şu dünya da neleri yapmamız ve neleri yapmamamız gerektiğini anlatan Allah’ın elçileridir.
Yakup Peygamberin önce 10 oğlu varmış. Ancak sonraki eşinden de iki oğlu daha olmuş. Bunlardan birinin adı Yusuf, diğerinin adı ise Bünyamin imiş.
Yakup Peygamber bu iki küçük oğlunu daha çok severmiş veya ağabeyleri babalarına;
“Baba, Yusuf’la Bünyamin’i bizden fazla seviyorsun. Onları yanından hiç ayırmıyorsun” derlermiş ve kıskanırlarmış. Yakup Peygamber de;
“Evlatlarım. Ben hepinizi severim. Ama görüyorsunuz ki onlar daha çok küçük. Onun için onlara biraz daha fazla ilgi gösteriyorum” dermiş.
KISKANÇLIK KÖTÜ ŞEY
Sevgili çocuklar,
Sizin de küçük kardeşleriniz var mıdır?
Anne ve babalarınız küçük kardeşinizi daha fazla sevdiklerini mi zannediyorsunuz? Eğer böyle bir duyguya kapılmışsanız bu duygunun adına “Kıskançlık” denir.
Kıskançlık, sevgiyi yok eder. Sizi kıskandığınız kardeşinize karşı anlayışsız yapar.
Hayır hayır… Kesinlikle anne, baba evlatlar arasında ayırım yapmazlar. Siz, bir an gözlerinin önünde olmamanız hemen sizi aralar ve üzülürler. Siz hastalanınca onlar da sizinle hasta olur, siz neşeli ve mutlu olunca onlar da neşeli ve mutlu olurlar.
Küçük kardeşiniz kendi işleri kendi yapamadığı için anneniz ve babanız sadece ona işlerini yapımında ona biraz yardımcı olurlar.
Yakup Peygamber de ağabeylerinin küçük kardeşlerine bir kötülük yapabileceğinden çekindiği için Yusufla, Bünyamin üzerinde titrermiş.
YUSUF’U BÜYÜYOR
Gel zaman, git zaman Yusuf biraz büyümüş, artık gezer dolaşır olmuş.*
Halası da Yusuf’u çok seviyormuş. Ama bir gün Yakup Peygamber kız kardeşine;
“Ey kardeşim. Yusuf’u artık bana teslim et” diye söylemiş. Yusuf’un halası da;
“Vallahi, onun benden bir saat uzak kalmasına dayanamıyorum” demiş.
Yusuf’u yanından salmamak için bir oyun düşünmüş.
Onun elbisesi altına bir kırmızı kuşak bağlamış. Sonra her kese; “Benim kırmızı kuşağım kayboldu. Onu gören var mı?” diye seslenmeye başlamış.
Sonra kuşağı Yusuf’un elbisesi altında bulunca; “Hah işte kuşağımı Yusuf çalmış. Kuşak onun üzerinde çıktı” diye sağa sola söylemiş.
Eskiden bir insan bir hırsızlık yaptı da çaldığı mal onun üzerinde çıktıysa, artık malın gerçek sahibi, hırsız üzerinde söz sahibi olurmuş.
Yusuf’un halası da; “Yusuf benim kuşağımı çaldığına göre onu yanımda tutuyorum. Babası da olsa ağabeyime vermiyorum” demiş.
Yusuf da halası ölünceye kadar onun yanında kalmış. Halası öldükten sonra ancak babasının yanına dönebilmiş.
Yusuf baba ocağında ağabeyleri (10 ağabey) ve bir kardeşi ile birlikte yaşamaya başlamış. Ancak Yakup Peygamber, özellikle Yusuf’u her şeyden sakınırmış.
Sevgili çocuklar,
Bundan sonra ki yazımda Yusuf’un gördüğü bir rüya ile hayatı nasıl değişiyor. Onu görelim. Olmaz mı?
* Peygamberler tarihi – Asım Köksal