2020 yılına sadece dünya değil Türkiye de felaketlerle başladı. Son 2 haftada üst üste felaketler yaşadık. Neye üzüleceğimizi, neye ağlayacağımızı şaşırdık…
**
Elazığ’da ve Malatya’da 6.8 şiddetinde bir deprem oldu. 40 insanımızı kaybettik. Fay hattı sadece şehirleri sallamadı, yüreğimizi de salladı. Depremle birlikte kaybettiğimiz insanlığımızı sorgulamaya başladık…
**
Binalar yıkıldı, evler çöktü. Enkazdan sağ kurtarılan insanlar oldu. Sıradan insanların yardımseverliği ve dayanışması umutlarımızı yeşertti. Ama deprem olayını Türk-Kürt meselesine getirenleri görünce yıkıldık…
**
Deprem bölgesini ziyaret edip, hemen Erzurum’a kayak tatiline gidenleri görünce hayal kırıklıkları yaşadık. Sadece fay hatları kırılmadı, insanların umutları ve hayalleri de çöktü…
**
Elazığ’da, Malatya’da yıkıldık, viran olduk. Yüreğimize düşen o ateş daha soğumamışken, Suriye’nin İdlib şehrinden gelen acı haberlerle bir kez daha yıkıldık…8 vatan evladı kalleş bir saldırıda şehit oldu…
**
Şehit ateşi memleketin dört bir yanına düştü. Zamanında ortaya konulan yanlışların bedeline gariban ana kuzuları ödüyor. Ateş sadece anaların yüreğine düşüyor her zamanki gibi…
**
İdlib’te, Tel Abyad’da canlarımız gidiyor. Daha 3-4 yıl öncesine kadar adını bile duymadığımız şehirlerde bombalar patlıyor, kahraman askerlerimiz nereden geldiği belli olmayan kurşunlarla şehit düşüyor…
**
Amerikalısı, Rus’u, İranlısı hepsinin derdi Türkiye. Vatanın dört bir yanına şehit cenazeleri geliyor. Ve biz sadece çaresizce seyrediyoruz olup bitenleri… Memleketin tamamında hayat normal bir şekilde devam ediyor…
**
İdlib’de yüreğimize düşen yangın daha soğumadan Van Bahçesaray’dan gelen haberlerle yıkıldık. Önce 5 insanımız çığ felaketinde hayatını kaybetti.. Onları kurtarmaya giden korucu ve askerler de çığ altında kaldı…
**
Bahçesaray’daki çifte felakette 38 insanımız hayatını kaybetti. Bunlardan 11’i yine ana kuzularıydı. Başkaları kurtarmak için seferber oldular ama kendileri de bu kutsal görevde şehit oldu…
**
Bahçesaray’da düşen çığ tüm memleketin üzerine düştü sanki. İhmal mi desem, kader mi desem? Ne diyeceğimi bilemiyorum… Nasıl böyle bir ihtimali hesaplayamadılar?....
**
Ve felaketin son perdesi İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanında meydana gelen uçak kazası oldu. Pegasus Hava Yollarına ait uçak Sabiha Gökçen Havalimanına inişte 30 metreden yere çakıldı…
**
Uçak kazasında 3 kişi hayatını kaybetti. 180 insanımız yaralandı. Hata kimin önümüzdeki günlerde belli olacak. Ama tek temennimiz ölü sayısının artmamasıdır… Yüreğimiz daha fazla acıyı kaldıracak gibi değil…
**
Felaket üzerine felaket geliyor.. Acı üstüne acı. Her günümüz şehit, her günümüz şehit, her günümüz acı ve gözyaşı…Memleketimizin üzerinde kara bulutlar dolaşıyor…
**
Elazığ’da yıkıldık, İdlib’de yandık, Bahçesaray’da donduk ve İstanbul’da düştük. Allah’ın yaşanan bu olaylar bir an önce son bulsun…Acı üstüne acı yaşıyoruz... Başın sağolsun Türkiyem…
**
Hayatlarını kaybeden tüm insanlarımıza ve şehitlerimize Allah’tan rahmet ve milletimize başsağlığı diliyorum. Bu zor günleri, bu kara günleri bir olarak, dayanışma içerisinde atlatacağız....