Yunanlılar 1 lira bile temettü almadı

Yunanistan'ın en büyük bankası NBG'nin Türkiye'deki ayağı Finansbank'ın CEO'su Ömer Aras, başarılı olmalarının sırrını açıkladı

Aras, "NBG, krize rağmen karlarını burada bıraktı, 1 lira bile temettü almadı" derken, yönetim ve hissedar ayrılığı ilkesinin başarıda önemli bir faktör olduğunu söyledi.

Finansbank'ın CEO'su Aras, Yunanlıların neden kar transferi yapmadığını şöyle anlattı: "Çünkü,  burada kazanılan para daha yüksek. Karı bıraktığınız zaman yüzde 15- 20 kazanıyor bu banka Türkiye'de. Siz paranıza yüzde 15- 20'mi mi yoksa yüzde 3 - 5 mi kazanmak istersiniz.  Ülkedeki o sıkıntıya rağmen buradan bir sermaye geri çekmek eğilimine girmediler. Dolayısıyla böyle bir başarı hikayesi ortaya çıktı.

Kimi insan vardır, tam da işinin adamıdır. Ömer Aras için "Bankacı olunur mu, bankacı doğulur mu?" sorusunun cevabı herhalde "Bankacı doğulur" olsa gerek.

2001'e kadar birçok kriz atlatan bankacılık sektörü, bugüne geldiğimizde işinin ehli birçok değerli bankacıları, tepelere taşımayı da başardı.

Ömer Aras'ı da bu kategori içinde saymak lazım. Avukat bir babanın oğlu olan Aras, kariyer basamaklarını çıkarken Hüsnü Özyeğin'le birlikte kurucusu olduğu Finansbank ekolünün önemli temsilcileri arasında ilk sırada yer aldı. Genel Müdürlük, murahhas üyelik ve Özyeğin'in sahibi olduğu FİBA Holding'de Başkan Yardımcılığı yapan 58 yaşındaki Aras, Finansbank'ın Yunan Bankası NBG'ye (National Bank of Greece) satılmasının ardından bu grubun CEO'luğuna getirildi.

Aras'la hem bankacılık sektörünü hem de Finansbank'ın nereden nereye geldiğini konuştuğumuz bu söyleşide Yunanlılarla ortaklığın hikayesini de ele aldık. Aras, "Türkiye'ye gelen tüm yabancı bankalar çok memnun ama göreceli olarak NBG, bizden dolayı hepsinden çok daha memnun" dedi ve bu işin sırrını anlattı.

Yunanlılar,  karları Türkiye'de bıraktı

* Geçen yıl nasıl geçti, bu yıl sizin için en önemli konular neler olacak?

Bankacılık, 2012'de genellikle iyi bir yıl geçirdi. Bunun ana sebebi de faizlerdeki düşüş. Mevduat faizlerindeki düşme, kredi faizlerinde aşağı gidiş, fakat bu ikisi arasında da "zamanlama farkı" olduğu için faizlerin düştüğü dönemde bankaların, beklentilerin ötesinde "kar elde etme" imkanları olabiliyor, işte bunu yaşadılar. 2013 senesinde ekonomik büyümenin 2012'den daha fazla olacağını öngörüyoruz. Buna bağlı olumlu senaryolarımız var ancak 2013 yine de zorlu bir yıl olacak.

* Siz, Yunan Bankası NBG'nin Türkiye ayağını oluşturuyorsunuz. Gerçi, bunu hissettirmiyorsunuz ama Yunanistan'dan dolayı NBG de sıkıntılar içindeyken siz burada neler hissediyorsunuz?

Finansbank'ı Yunan bankası olarak değil de Yunanistan'da hissedarı olan bir banka gibi düşünmek lazım. Aslında yabancı ortaklığı olan bütün bankalar da öyle.  Türkiye'deki regülasyonlara bağlı. En büyük Yunan bankası NGB'nin yüzde 95'e yakın Finansbank'ta hissesi var. Geriye kalan yüzde 5'lik hisse de IFC'nin. Tabii ki, Yunanistan'daki kriz, "Bu bankayı da etkiler mi, etkilemez mi?" diye herkesin aklına böyle bir soru geldi. Ama Yunanistan krize gireli 3 yıl oldu. Bu 3 yıl boyunca Finansbank'ın performansı iyi bir şekilde gelişti, büyüdü. Dolayısıyla bu ikisi arasında bir bağ olmadığını bir nevi ispat etmiş olduk.

* Bu işin sırrı nerede gizli?

Burada çok önemli bir şeyden bahsetmem lazım; O da hissedar ve yönetim ayrılığı ilkesi. Yani NBG, buraya bir "hissedar" olarak geldi ama "yönetim" e soyunmadı. "Ben, bu bankayı yöneteceğim" demedi. "Ben buraya hissedar olarak geliyorum, karlılığı da güzel. İyi bir yönetimle aldığımı da düşünüyorum. Bu yönetimle devam edeceğim" denildi.

* Peki, NBG krizde de bunu değiştirmedi mi?

Kesinlikle değiştirmedi.  Bankanın adı da, rengi de değişmedi, yönetimi de değişmedi. Oysa, bazı bankalarda isim de, renk de değişti. Yabancılar geldi yönetmeye çalıştı olmadı. Bugün Türkiye'deki  Avrupa'nın ötesinde bir bankacılık yapılıyor. Türk bankacılık sistemi kendi düzeyinde üst düzey bir hizmet üretmeye çalışıyor. Yabancılar da burada ne kadar hissedar düzeyinde kalırlar ve yönetime soyunmazlarsa o kadar başarılı oluyorlar.  Türkiye'ye yatırım yapmış yabancı bankaların hepsi memnun. Ama burada NBG, göreceli olarak hepsinden daha da memnun.

* Rakamsal olarak sizin bankanın başarısı, NBG'ye ne kadar katkıda bulundu?

 2012 sonuçları henüz açıklanmadı. NBG'nin, Yunanistan dışında Balkanlar'da Bulgaristan, Romanya, Sırbistan, Arnavutluk ve Makedonya'da iştirakleri var. Şunu söyleyebilirim. Bu bankanın Türkiye'deki karı, toplam iki bankanın karından fazla.  

* NBG'ye ne kadar kar transferi yaptınız?

Bugüne kadar buradan 1 lira bile temettü almamıştır.  Kazanılan bütün karlar, sermayenin içine yatırılmıştır. Hiçbir bir transfer yapılmamıştır.

* Peki, neden böyle yapıyorlar?

Çünkü,  burada kazanılan para daha yüksek. Karı bıraktığınız zaman yüzde 15- 20 kazanıyor bu banka Türkiye'de. Siz paranıza yüzde 15- 20'mi mi kazanmak istersiniz yoksa yüzde 3 - 5 mi kazanmak istersiniz.  Ülkedeki o sıkıntıya rağmen buradan bir sermaye geri çekmek eğilimine girmediler. Dolayısıyla böyle bir başarı hikayesi ortaya çıktı. Bizim büyümemiz kredi büyümelerimiz yüzde 20'ye yaklaştı. Aktif toplam büyümemiz de yüzde 17 seviyesinde. Geçen seneyi karlı kapattık. Yakında da rakamları açıklayacağız. Diğer bankalara göre de iyi bir performans gösterdiğimizi düşünüyorum.

2013'de kar marjı düşecek

* Ekonomik büyüme, olumlu senaryonuza hangi etkileri yapacak?  


2012'de tabii hızlı faiz düşüşüyle beraber ki bu olumlu tarafıydı, olumsuz olanı ise büyümenin yavaşlamasıyla 'sorunlu krediler'de bir artış gördük. 2013'e baktığımızda büyüme için Orta Vadeli Program yüzde 4 diyor. Bizim ekonomistlerimiz ise yüzde 5 diyor.  Bunun gerçekleşmesi için de yüzde 15'lik bir kredi büyümesi öngörülüyor.   Tabii, faiz düşüşleri belli bir yere geldi ve marjlar daraldığı için karlılık üzerinde bir baskı hissedeceğiz. 2013, 2012'den daha "zor bir yıl" olacak ve bankaların da kar marjı düşecek.

* Zor bir yıl derken, bu ne anlama geliyor?

Karlılığa olumsuz yansıyabilir fakat ekonomik büyümenin artmasıyla 'sorunlu krediler' de azalma yaşayacağız.  Yani daha çok insan iş bulacak, bireysel kredilerini ödemeyenler iş bulduğu için gelecek kredilerini ödeyecekler şeklinde özetlenebilir basitçe. Yani, ekonomik canlılık, sorunlu kredi artışını azaltacak aynı zamanda da tahsilatları hızlandıracak.  

IMF ve Dünya Bankası'nda hep  övgü alıyoruz

* Ekonomi yönetiminin uyguladığı "kontrollü büyüme" hayrınıza oluyor mu?


BDDK'nın ve Merkez Bankası'nın (MB) tüm ekonomik birimlerin bankacılık sektörünü kontrollü büyütmeleri aslında olumlu. Çünkü hızlı büyüyen bir ekonomide bankacılık sektörü de kendisini borçlandırdığı takdirde ve hızlı borçlanmayı reel ekonomiye aktardığında batıda yaşanan sorunlar ortaya çıkabiliyor.  Oysa kontrollü büyüyerek yüzde 4- 5'lik büyümelerle kredileri de yüzde 15'lik seviyelerde götürülmesiyle daha tutarlı ve istikrarlı bir büyüme modeline gidilmeye çalışılıyor. Ekonomi yönetimi başarılı bir konumda. Bunu IMF toplantısı ve Dünya Bankası toplantılarına gittiğimizde de hep hissediyoruz.

* Sizlere iltifatlar mı yapılıyor?

Hep iltifatlar alıyoruz. Eskiden bu toplantılara boynumuz bükük giriyorduk, şimdi göğsümüz kabarık giriyoruz. Türk bankacılık sistemi, özellikle de gelişmiş bankacılık sistemlerinden Avrupa ABD'dekilerden ayrışmış vaziyette. Gerek sermaye yapısı, gerekse ekonomiye olan katkısı açısından hakikaten örnek gösteriliyor. Bu da tabii, memnuniyet vermesi gereken bir konu. 2013 senesinde de bunun böyle devam edeceğini düşünüyoruz.

Bu yıl 1300 kişiyi işe alacağız

* Sizin bankanın diğer bankalardan ne farkı var?


Farklı özelliklerimiz deyince bir defa sıfırdan kurulmuş bir bankayız. 25 yaşında genç bir bankayız. 60, 70, 80 yaşında bankalar var. Bunlarla çalışıyoruz. Nasıl Türkiye'nin 5'inci büyük özel bankası olduk? Hüsnü Bey de bankacıydı, ben de bankacıydım. Buraya da bankacıları aldık. Çünkü, Türkiye'deki birçok bankayı başka mesleklerden gelenler kurdu. Biz ise sıfırdan kurduk. Bu birinci başarı faktörü. İkinci başarı faktörü ise gençlere çok önem verdik.

* Şu anda ne kadar çalışanınız bulunuyor?

12 bin civarında çalışanımız var. 587 şubeye ulaştık. Biz, gençlere önem vermenin yanında onlara sorumluluk vermek ve eğitimli olmalarını da sağlamak için çalıştık. Finansbank'ı diğer bankalardan ayıran en önemli fark eğitimdir. Aslında bankacılığın tek girdisi eleman yani insan. İnsanın kaliteli olması çok önemli.  60 - 70 yıllık bankaların üst yönetimlerinde Finansbanklıları görürsünüz. Biz sektöre çok insan yetiştirdik.

* Bu yıl ülke genelinde kaç kişiyi işe alacaksınız?

Geçtiğimiz sene 1300 kişiyi işe aldık, bu sene de 1300 kişiyi daha işe almayı düşünüyoruz. Çünkü şubeleşme politikamız devam ediyor. Bu sene de 60 - 70 şube açmayı planlıyoruz.

Yunan bankası aldı diye kimse parasını çekmedi

* Sizi NBG alınca, Erzurumlu bir vatandaştan gelen mesajı yazmıştım. O vatandaş, "Finansbank, artık Yunanlı oldu, oradan gidip paramı çekeceğim" demişti.  Sanırım böyle şeyler olmadı değil mi?

Yok böyle bir şey olmadı. Finansbank, bir Türk bankası ve  burada ekmek yiyor. Ayrıca, biz Erzurum'da en büyük yatırımı yaptık ve banka olarak bir ilki gerçekleştirerek, İstanbul dışındaki tek "Çağrı Merkezi"ni kurduk. Aynı zamanda operasyon merkezimizi de buraya taşıdık. Atatürk Üniversitesi'nden de istifade ederek ortak programlarla  birlikte çalıştırıyoruz. Bunun önemli faydaları var. Birincisi, çok emek - yoğun bir iş, insanlara iş yaratıyorsunuz. İkincisi, insanların yarısından fazlası kadın. Dolayısıyla kadınlara iş imkanı yaratıyorsunuz. Üçüncüsü çağrı merkezinde çalışmanız için Türkçeyi düzgün konuşmanız gerekiyor.   

Teniste beni yenecek kimseyi bulamıyorum

* Bankacılık, yoğun ve zor bir meslek. Acaba nasıl dinleniyorsunuz?

Spor yaparak yorgunluğu üzerimden atmaya çalışıyorum. En büyük hobim, tenis oynamak. Bankanın da bu alanda turnuvaları var. Rahatlıkla diyebilirim ki, teniste beni yenecek kimseyi bulamıyorum. Belki buna kızanlar olabilir ama başarımı da bilenler biliyor.

PERİHAN ÇAKIROĞLU - BUGÜN GAZETESİ

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Dünya Haberleri