Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, "Demirtaş’ı Çankaya’ya gönderdiğimizde başımız göğe ermeyecek. Ama eğer siyasi bir başarı elde edebilirsek, iktidar sorumsuz ve aymaz davranma lüksünü kendisinde bulamayacak." dedi.
Yüksekdağ, Ardahan il merkezinde partisinin seçim bürosu açılışına katıldı. HDP Kars Milletvekili Mülkiye Birtane de eşlik etti. HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, yağmur nedeniyle konuşmasını seçim bürosunda sehpa üzerinde yaptı. Yüksekdağ, iktidara ayakkabı kutularının hesabını sordu ve seçim sonuçlarında alınacak bir başarıyla ne elde edileceğini anlattı.
Yüksekdağ, şunları söyledi: "Sayın Selahattin Demirtaş halklarımızın ortak adayı olarak bütün Türkiye ve Kürdistan halklarında büyük bir coşku, umut, heyecan ve beklenti yaratmıştır. Ve biz bugün sadece düne kadar beraber yürüdüklerimizle yürümüyoruz. Yolumuza yanımıza katılan, sayısız halkımız, yurttaşlarımız ve çeşitli ezilen kesimlerden aldığımız destekle yürüyoruz. Kaydedeceğimiz en küçük bir başarı, memleketimizin en ufak sorununu çözmeye yönelik hayati bir noktadır. Onun için biz bütün arkadaşlarımızı emek seferberliğine çağırıyoruz. Onun için bu cumhurbaşkanlığı seçimlerine bu kadar yoğunlaşıyoruz. Yoksa hepimiz şunu çok iyi biliyoruz, bilmeyenler de öğrensin. Bizim; Köşk'te, Çankaya'da, sarayda, cumhurbaşkanlığında gözümüz yok. Biz Sayın Selahattin Demirtaş’ı Çankaya’ya gönderdiğimizde başımız göğe ermeyecek. Biz o köşkün sevdalısı değiliz. Biz o makamın sevdalısı değiliz. Biz o yola ve o makama halkın özgürlük sevdasını, götürmenin sevdalısıyız. Bizim derdimiz ve mücadelemizin amacı budur. Eğer Çankaya yolunda bir siyasi başarı elde etmeyi başarabilirsek, halkımızın verdikleri oyları ve desteği yükseltebilirsek bu sorumsuz ve aymaz siyasi iktidar, böyle davranma lüksünü kendisinde bulamayacak. Buna izin vermeyeceğiz. Oluşturduğumuz güç onun Kürt sorununu ortada bırakmasını engelleyecek. Alevi vatandaşlarımızın yürüttüğü mücadele ve eşit yurttaşlık talepleriyle istemesine ve onların oyalanmasına karşı bir güç ortaya çıkarılacak. İşçi, emekçi, yaşlı, genç, kadın bütün ezilen kesimlerin önünün açılmasını bakımından da çok önemli bir güç ortaya çıkacak. Bu gücü halkımızın yararına, sevdamızın yararına kullanmayı başarabilirsek; Türkiye’de, Kürdistan’da, Ortadoğu’da çok şey değişecek. Biz cumhurbaşkanının ismini, şeklini, sıfatını değiştirmek istemiyoruz. Biz cumhurbaşkanlığı makamında Abdullah Gül’ü alıp da; Selahattin Demirtaş’ı getirmek istemiyoruz. Biz Türkiye’yi değiştirmek istiyoruz. Demokrasi, özgürlükler, barış, kardeşlik ve ortaklıktan meydana gelen bir vatan inşa etmek istiyoruz. Bu herhangi siyasi bir yarış değildir. Bu bir siyasi çıkar kavgası değildir."
Konuşmasında ayakkabı kutularının işlevini de soran Yüksekdağ, "Siyaset denince; çıkar meselelerini ve parayla pulla alınan oyları anlarlar. Tayyip Erdoğan çuval çuval avroları, ayakkabı kutularını acaba şimdi ne yapıyor dersiniz? Şimdi ne yaptığı çok belli. Oy satın almak için kullanıyor. Kendisine sermaye olanaklarını dahil etmek katmak için uğraşıyor. Seçim kampanyasında ihale açmak ve kendisine destek verecek kesimlere kredi vermek için o çuval çuval paraları o ayakkabı kutusundaki halkımızdan çaldığı, soyduğu o paraları işte kirli siyaseti için kullanıyor bugün. Ama biz oy satın almayız. Gönülle yürütülen, inançla yürütülen gerçek bir davanın savunucusuyuz. İşte o nedenle onların sundukları demokrasi sahte demokrasidir." şeklinde konuştu. CİHAN