“Çocuklarımızın omuzlarında çok ağır bir müfredat yükü var. Onlara formel eğitim yanında spor eğitimi ve kültürü veremezsek çocuklarımızın yetişmesini eksik bırakırız. Aileler ve öğretmenler çocukların bu alanlarda yoğunlaşmasını, mesailerini bu alanlarda geçirmesini istiyor, bunu değiştirmek zorundayız. Okullarımızda çocuklarımızın spor eğitiminden ve beden eğitiminden mahrum bırakmak onları sağlıklı yetiştirememek demektir. Onun için mutlaka bu çemberi kırmak zorundayız. Bu tabi sadece bizimle olacak bir husus değil. İlgili bakanlıkların bu anlayışı paylaşması gerekiyor.
Önümüzdeki süreçte okullarımızda spor kültürü ve eğitiminin hak ettiği alanların açılması gerekiyor. Bunu yapamazsak hem onları sağlıklı bir şekilde hazırlayamaz hem de en büyük kaynağımız olan okullarda istifade edemeyiz. Yani çocukları küçük yaşta kabiliyetlerine uygun branşlara yönlendirmek gerekiyor. 13-14 yaşlarındaki bir genci elit sporcu olarak yetiştirmek mümkün değil. Mutlaka küçük yaşta bunları belirlememiz gerekiyor.”
Başesgioğlu, Türk sporunun yeniden yapılanmasına yönelik çalışmaları olduğunu anlatarak, bu konuda bir komisyonun çalışmalarını hızlı bir şekilde devam ettirdiğini ve ortaya çıkan raporu önümüzdeki günlerde ilgili birimlerle paylaşacaklarını kaydetti. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün yapısıyla ilgili çeşitli tartışmaların olduğunu hatırlatan Başesgioğlu, “Merkez teşkilatı güçlü bir şekilde devam edecek. Taşra teşkilatlarını daha da güçlendireceğiz. Her ilçede kurumsal bir yapımız olacak. Bu şubeler Türk sporunu hedeflenen seviye çıkarmak için çalışmalar yapacak. Hedefimiz budur” şeklinde konuştu. Sporun yönetiminde kendileriyle birlikte federasyonların, yerel yönetimlerin ve Milli Olimpiyat Komitesi’nin bulunduğunu belirten Başesgioğlu, “Bu parçalı yapıyı en iyi şekilde koordine etmek yine Gençlik ve Spor Müdürlüğü’ne düşen bir görevdir. Biz daha güçlü olacağız. Bu işin diğer aktörlerini bizimle birlikte Türk sporunu güçlendirmek için hep birlikte ve uyum içinde hareket etmesini sağlayacağız” dedi.
BU ELBİSE DAR GELİYOR
Başesgioğlu, yeni bir model arayışı içinde olduklarını, bunun bakanlık veya müsteşarlık olarak düzenlenebileceğini ifade ederek, şöyle devam etti: “Biz sadece spordan sorumlu değiliz, gençlik hizmetlerimiz de var. Türkiye genç nüfusuyla övünen bir ülke. Gençlerin ruhen ve bedenen sağlıklı gelişmeleri, onların boş zamanlarını değerlendirmesi de bir anlamda Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’ne verilen bir görevdir. Bu hizmetler bir daire başkanlığı ile yürütülüyor. Bu yeterli değildir. Mutlaka kurumsal anlamda daha iyi hizmet verecek bir yapıya ihtiyaç var. Bu elbise artık bize dar geliyor. Bu kurumu daha güzel ve güçlü bir konuma getirmek için çalışmalarımız hızlı bir şekilde devam ediyor.”
ULUSLARARASI ORGANİZASYONLAR OLİMPİYATLAR İÇİN REFERANS OLACAK
Başesgioğlu, 2010 yılına kadar Türkiye’nin gündeminde uluslararası organizasyonların bulunduğunu belirterek, bunlara en iyi şekilde hazırlanarak daha önceki organizasyonlarda olduğu gibi başarıyla çıkmak istediklerini bildirdi. Organizasyonların Türkiye için önemli bir referans noktası teşkil edeceğini kaydeden Başesgioğlu, şunları söyledi:“2010 Dünya Basketbol Şampiyonası ülkemizde yapılacak. Bu şampiyonaya çok önem veriyoruz. Ankara, Antalya ve İstanbul’da yeni salon inşaatlarımızı hayata geçirmek için belediye başkanlarımızla hızlı bir şekilde çalışıyoruz. Bunun dışında 2011’de Erzurum’da yapılacak kış oyunları önemli bir organizasyon. Arkasından yüzme şampiyonaları, salon atletizm şampiyonaları gündemimizde olacak. Nihai hedefimiz 2020 olimpiyatlarını, cumhuriyetimizin 100. yılına giderken Türkiye’de gerçekleştirmektir. Olimpiyata giden yolda bu organizasyonları birer kilometre taşı olarak görüyoruz. Bunlar, Türkiye’ye olimpiyatların verilmesi konusunda referans olacaktır. Bunları en iyi şekilde yapacağımıza inanıyoruz.”