Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Başkanı Lütfü Yücelik, ülkede yaşanan depremlerden yeterince ders alınmadığını söyledi. Erzurum’un ikinci derece deprem riski altında olmasına rağmen, DASK poliçelerinin henüz yüzde 25 seviyelerinde olmasının düşündürücü olduğunu ifade eden Başkan Yücelik, “Ülkemizin ve yaşadığımız bölgenin deprem gerçeğini göz önüne aldığımızda; kentsel dönüşümün önemini de çok iyi anlamamız gerekiyor." dedi.
ETSO Başkanı Yücelik, Türkiye'nin ve Erzurum'un aktif deprem kuşağı üzerinde yer aldığını söyledi. Yücelik, depremin neden olduğu yıkım ve ölümlere karşı kentsel dönüşümün önemli fırsat olduğunu dile getirdi. Türkiye’nin tamamını içine alan kentsel dönüşüm süresince; toplum bilinçlendirilmesinin gerekliğine işaret eden ETSO Başkanı, "Toplum deprem konusunda aydınlatılmalı, kentsel dönüşüm kapsamında fikirler ve projeler üretmeli, ortak akıl oluşturarak bunu paylaşmalıyız. Deprem riski taşıyan, eski, kaçak ve ekonomik ömrünü tamamlamış yapıların yerine; özlemini duyduğumuz modern şehirler ve yaşam alanlarına kavuşmak için çaba göstermeliyiz. Bir binanın sağlamlığı; binanın yapılacağı zeminin seçimi ve mimari tasarımdan başlar, statik tasarımın doğru yapılması ve kusursuz mühendislik hizmeti alması ile devam eder. Son deprem yönetmeliğinden sonra yapılmış, doğru tasarlanmış, son derece iyi ve yeterli malzeme kullanılmış bir yapı bile; şantiye aşamasında iyi bir mühendislik hizmeti almadan sağlam bir yapı haline dönüşemez. Öyle ki; çok küçük sanılan detaylar bile yapıyı kolayca güvensiz hale getirebilir. Burada esas olan; yapının tüm mühendislik kurallarına riayet edilerek, yasa ve yönetmelikler çerçevesinde ilim ve fen kurallarına uygun yapılmış olmasıdır. Binaların depreme dayanıklı inşa edilmesinde, binayı yaptıranın sorumluluğu ne kadar fazlaysa, o binanın güvenilir olduğunu, yasa ve yönetmeliklere uygun inşa edildiğini denetleyen kurumların sorumluluğu da o derece fazladır.” dedi.
İnşaat sektöründeki sıkıntıların da giderilmesinin önem arz ettiğine değinen Yücelik, "İnsanlarımızın dayanıklı binalarda yaşaması isteniyorsa, yaşanan sıkıntılara hızlı çözümler üretilmelidir. Sektörün gerçek anlamda lokomotif işlevi görebilmesi için; özellikle sistemden kaynaklanan sorunların çözülmesi gerekmektedir. Kayıt dışı ve denetimsiz faaliyetlerin önlenmesi, bazı vergi ve teşvik politikalarının yetersizliği, finansman sorunu, işgücünün eğitimine ilişkin sorunlar ve mevzuattan kaynaklanan sorunlar sektörün geleceğine yönelik başlıca tehditleri oluşturuyor. Sektörün gücünü ve potansiyelini kalıcı kılmak ve artırmak için söz konusu tehditleri ortadan kaldıracak politikaların uygulanması gerekmektedir.” diye konuştu. CİHAN