En azından benim kadar, belkide daha çok… yorgunsun ama inatla sürükleniyorsun peşimden.
Ne zaman arkama dönüp baksam, sen hep ordasın. Hep aynı yerde…
Aşkından geriye acılar kaldı
Zaman dediğin sonunda senide çaldı
Darmadağın edip uykularımı
Yüreğimi hasretinle yakıp ta gittin
Senin yaraların beni üzer, benim üzüntüm seni yaralar her defasında.
Biz çare değiliz birbirimize. İkimizde en çok birbirimizden ödünç aldık hüzünlerimizi.
Ve şimdi sen yorgunsun, ben ümitsiz…
Ne olur gitme artık acıların üstüne üstüne.Bir yerde kal ve orası bana uzak olsun ne olur.
Ne sen hak ediyorsun bu denli üzülmeyi be de ben.
Üstüne vurup bu karanlığı
Yüreğimi benden alıp ta gittin
Gökyüzünden toplayıp tüm yıldızları
Bana ait ne varsa çalıp ta gittin.
En iyisi unutmak herşeyi, geçmişi silmek en doğrusu.
Gözlerindeki yaşların, yüreğindeki yorgunluğun sebebi olmasın artık sevdam.
Kendine bir sığınak bul ve yaralı düşlerin uykusundan kaldır o yorgun yüreğini.
Sonra yeniden sev, ama yorulmadan ve yormadan aşkı…
Biz hesapsız yaşadık sen doyasıya yaşa. Hadi…hemen şimdi, önce gözlerimi sil
gözlerinden, sonra ellerimin sıcaklığını soğut avuçlarında. Beni hatırlatan her şeyi yok et.
Yorulma artık benim için, gördün ki faydası yok. Yeniden başla ve mutlu ol dilediğince…
Ama artık gelme karanlığıma… Yorgunsun biliyorum…