Yolların kontrolü, basın işlemine devam

Ahmet Güldağ

Günlerim, mevcut yolların ihaleli olarak stabilize malzemesi teslim alıyorum.

Emanet olarak da karayollarınca serdirilmesi, sıkıştırılması işlemlerini takip etmekteyim.

Bunları takip ederken müteahhitlerle uyumsuzluk olmaması imkânsız. Herkes kendi tarafını kazandırma çabasında.

Mesela iki olayı anlatayım.

***

Benden evvel kontrol arkadaş müsvedde hakediş yapıp askere ayrılmış.

Birde ben ölçüyüm yarın demiştim.

Sabahleyin dümdüz hatalı olmayan malzemeyi ölçüm yaptığımda yükseklik nereye baksam 80 cm’yi geçmiyordu. Hâlbuki müsveddede 100 cm yazılı idi.

Müteahhide “Yanlış ölçülmüş galiba acele ile olabilir. Yükseklik 80 cm olarak alıyorum”

“Abe o günden beri keçi sürüsü geçti üzerinden. Bu yüzden düşmüş olabilir. Muhtarın da yazısı var keçiler geçti diye…”

“Bana bak arkadaşım. Ben keçili köyde yaşadım. Bu malzemenin üzerinden keçi hem de sürü ile geçerse malzeme tarumar olur resmini çekiyorum o yalan yazı muhtarı da savcılığa verecem…”

“Tamam, abe…” deyince 80 cm’den işlem yaptım.

***

 Aynı müteahhit Taşkent – Adiller stabilize malzemesi taşıma işlemi alıyor. Ben Afyon’da bulunduğum günler de.

Afyon dönüşü Adiller Ermenek yolunu kontrol etmek için yola çıktım.

Taşkent’i geçince müteahhitle karşılaştım. Müteahhit hayret içindeydi.

“Ağabey bu işin kontrolü sen olmayacaktın nasıl olur? söz verdiler.”

Şaşırdım böyle bir pazarlığı komisyon arkadaşlar nasıl yapardı? Hayret etme yanında içerledim de.

***

Döndüğümün ertesi günü çalışkan Müdür Sefer Şafak’ın kapısını tıkladım.

O zamanlar iki odadan geçmek sekreterin müsaadesi ki sekreter yok.

Buyur deyince içeri girerek anlattım.

Efendim ihaleli işlemde iki çeşit olay olur.

Birincisi kontrol elemanı müteahhitten bir şeyler koparmak için zorluklar gösterir müteahhit bizar kalır.

İkincisi müteahhit daha fazla haksız kazanç sağlamak için kontrolü daima şikâyet eder. Değişimi için.

Ben bunlardan hangisiyim ki? Komisyon pazarlıkla başkasını kontrol yapmış müteahhidin teklifi ile.” Deyin ce

Müdür, Haberim yok öyle şey olmaz. O işin kontrollüğüne seni tayin ediyorum” deyiverdi.

Müteahhit gık diyemedi.

***

Diğer taraftan basınla ilişkim kesilmedi. Akşam hazırladığım makaleyi mahalledeki arkadaşıma veriyor oda gazeteye vermiş oluyordu.

Pazar günleri Yeni Meram’ın tahtaboşunda Nedim Güntel'de dahil hepsi ile fikir teatisinde bulunuyorduk.

Neler mi yazıyordum? Anlatması uzun sürer inşallah gelecek yazımda sunarım sizlere…

***

Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.