Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, Eğitim hayatında yükseköğtim elamanı eksikliğinin yaşandığını ve bunun giderilmesi için de seferberlik ilan edilmesi gerektiğini söyledi. Çetinsaya, "Bizim bu sayılarla 2023 Türkiye’sinin hedeflerini tutturabilmemiz mümkün değil" dedi.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya ile Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf Tekin, Eğitim-Bir-Sen’nin, Eğitime Bakış Dergisi’nin Ramada Otel’deki 10. yılı resepsiyonuna katıldı.
Resepsiyonda konuşan Çetinsaya, 12 yıllık eğitimle birlikte liselerden mezun olup, yükseköğretim talep eden öğrenci sayısının arttığını söyledi. Çetinsaya, "1 milyon 250 bin gencin bugüne kadar 800 bini liselerden mezun oluyordu ve yükseköğretim talep ediyordu. Halbuki şimdi 12 yıllık zorunlu eğitimle birlikte önümüzdeki birkaç yıl içinde liselerden 1 milyon mezun olacak ve yükseköğretim talep edecek. Aynı şekilde hayat boyu öğrenme kapasitesi dolayısıyla, küresel ekonominin dinamikliği dolayısıyla gençlerimiz ve her yaş grubu insan yükseköğretim talep edecekler. Şu anda bile Türkiye’de farklı yaş gruplarının yükseköğretim talepleri o kadar büyüdü ki açık öğretim kurumlarının ikinci diploma bölümlerinde 400 bin kişi okuyor. Bu daha tanıtılmamış veya mekanizmaları kurulmamış bir hayat boyu öğrenme. Nasıl bir potansiyeli olduğunu tahmin edebilirsiniz. Peki, bu muazzam büyümede dikkat etmemiz gerek gereken meseleler ne? Birincisi demek ki büyümeye devam etmemiz lazım ama bu niceliksel büyümeyi niteliksel büyümeye dönüştürerek. Yine rakamların dünyasına baktığımızda bir zaaf noktamız var o da açık öğretimin yüksek payı. Tüm öğrenciler içesinde açık öğretim öğrencilerini payı yüzde 47’i buluyor. Demek ki önümüzdeki dönemde bizler buna yönelik politikalar geliştirmeliyiz." dedi.
“VAKIF ÜNİVERSİTELERİNİN ÖNÜNÜ AÇMAK GEREK”
Türkiye’nin büyümesini devam ettirebilmek için iki kaynağın olduğunu belirten Çetinsaya, "Birincisi 2006 yılı sonrası kurulan üniversitelerimiz daha nitelikli hale getirmek. Çünkü onların potansiyeli var. İkincisi ise vakıf üniversitelerinin önünü açmak gerek. Zira şu anda bütün sistemde vakıf üniversiteleri sadece yüzde 10-12 paya sahipler. Henüz daha Türkiye’de belli bir potansiyele erişebilmiş değiller. Önümüzdeki 10 yılda eğer büyüme devam edecekse bütün bu konularda politika geliştirmemiz lazım." ifadelerini kullandı.
“2013 TÜRKİYE’SİNİN HEDEFLERİNİ TUTTURABİLMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL”
Bizim öğretim üyesi yetiştiremeye ihtiyacımız var diyen Çetinsaya konuşmasına şöyle devam etti: "Bunun da en önemli göstergesi doktora eğitimidir. Şu anda Türkiye’de her yıl 4 bin 500 doktora mezunu veriyoruz. Bu sayı yükseköğretim okullaşma oranında İngiltere, Fransa, Almanya seviyesindeyiz. Allah’a şükür. Biz 4 bin 500 doktora mezun ediyoruz. Almanya 25 bin, İngiltere 17 bin, Brezilya 14 bin doktora mezunu veriyor her yıl. Bizim bu sayılarla 2023 Türkiye’sinin hedeflerini tutturabilmemiz mümkün değil. Mutlaka bir seferberlik ilan edip önümüzdeki 10 yıl boyunca doktora işine yönelmemiz geriyor. Bunun için de yaptığımız hesaba göre her yıl 15 bin öğretim elemanı kadrosunu sisteme sokmamız lazım." CİHAN