İç sahada yine aynı son..
Torku Konyaspor, Boluspor’a yenilerek iç sahada puan kaybetmeye devam etti.
Tabi ki, her ne kadar matematiksel olarak ilk 6 umutları devam etse de, Bolu yenilgisiyle yine zora soktuk.. En azından, avantajı rakibe kaptırdık.
Torku Konyaspor, rakibi karşısında oyuna etkili başladı.. Nitekim 6. dakikada kazanılan penaltı bunun göstergesiydi.. Son 4 maçta 6 gol atan Ars’ın penaltıyı kaleciye nişanlamasının ardından, Erdal ve Ars’ın kaçırdığı gol pozisyonları moral motivasyonunu azda olsa olumsuz etkiledi denebilir..
Boluspor’un oyunda dengeyi sağlayarak ani ataklarla Konyaspor kalesine gelmeye başladığı anda, yanımda oturan arkadaşa, “şimdi pis bir gol yersek çıkartamayız” dedim..
Keşke demeseydim, daha 2 dakika geçmeden, kaleci Kaya’nın kendisine yakışmayan hatası sonucu Boluspor’un golü geldi.. Ardından rakibin kaçırdığı ikinci pozisyonu izledik..
Bunlar, apaçık görülüyordu.. Sadece Bolu maçı için değil, Adana Demirspor ve Göztepe maçlarında da, orta sahadan kaynaklanan aynı sıkıntılar yaşandı.. Hatta, Göztepe biraz etkili olsaydı, Konyaspor’un işi çok kolay olmazdı..
Futbol bu değil.. Artık, çağdaş futbolda öyle beş-on dakika etkili olayımda gol veya goller bulayım, sonra üzerine yatayım.. Saman alevi gibi yanıp sönen bir takımın başarılı olması beklenemez.. Kontrollü futbol, fizik gücünü 90 dakikaya iyi yayan bir takım sonuca gidebilir.. Bunun ardından da başarı gelir.. Futbol eğitimini Avrupa’da almış ve Galatasaray gibi bir takımda futbol oynamış ve yıllardır teknik direktörlük yapan Uğur Tütüneker ile birlikte Konyaspor’un kadrosunda yer alan tecrübeli futbolcuların bunu bilir...
Nitekim, Boluspor bunu yaptı ve futbol dersi vererek kazandı, ilk 6 yarışında Konyaspor’un bir adım önüne geçti..
Konyaspor, maçın ikinci yarısında da aynı görüntüdeydi..
Bir kere, teknik adamların, son haftalarda başarılı sonuçlar alan 11’i bozmalarına anlam veremedik.
Maç boyunca vasat bir görüntü veren Murat Kalkan ve Murat Akın’a son haftaların golcü ismi Ars, Ömer Ali Şahiner de eklenince Konyaspor rakibi karşısında eksik oynadı. Fernandez ve Recep’i de sonuca katkı yapamama adına bu oyunculara eklersek Torku Konyaspor’un golü bulması ve kazanması beklenemezdi..
Teknik adamlara sormak lazım;
İshak ve Muhammet’in iki Murat’tan eksikleri neydi de bu maçta yedek kulübesine çektiniz. Veya, Murat Kalkan ve Murat Akın çok mu iyi futbolcular da 11’i değiştirmek zorunluluğunu kendinizde gördünüz?..
Karşılaşma boyunca, orta alandan; Neca, Recep ve Murat Akın, kaç kez forvet oyuncusu Ars’ı gol yollarında topla buluşturdular..
Sol kanattan Murat Kalkan, kaç kez bindirme yaptı, kaç orta yaptı.. Topu olumlu kullanma adına aynı eleştiriyi bu hafta Tolga için de yapabiliriz.
Bunlara birde, futbolcuların toplara vuruşlarındaki laubalilikler ve beceriksizlikleri de ekleyebiliriz..
Kısacası; fizik ve hava üstünlüğü bulunan, özelliklede defansta Çanakkale geçilmezi oynayan, alan savunmasını çok iyi yapan Boluspor, orta saha üstünlüğünü ve kontratakları da iyi değerlendirerek 3 puanı aldı gitti..
Torku Konyaspor’un gol silahı Ars’ı, rakip teknik adamların geride Jımmy Dıxon ve Muhammet ile kilitlemesini Konyaspor teknik adamları tam 67 dakika seyretti. Gerekli önlemleri almadı.. Ta ki, Atilla’nın bu dakikada oyuna alınmasıyla çift forvete dönen teknik adamlar, ilerleyen dakikalarda da Selim’i ileriye sürerek gol silahı olarak kullanmayı denediler.. Oysa, Selim değil de Erdinç orada görevlendirilseydi daha yararlı olabilirdi.
Torku Konyaspor, iç sahada bir maçı daha kaybetti.. Dahası, içeride puan kaybı devam etti. Elbette ki, ilk 6 umutları bitmedi.. Daha içeride 5, deplasmanda 4 olmak üzere oynanmayan 9 maç ve kazanılabilecek 27 puan var.. Konyaspor, eldeki kadrosuyla zoru başarabilecek bir takım. Yeter ki, futbolun içerisindeki doğrular yapılabilsin, istensin ve inanılsın...