Her hafta maç ile sistem ile istatistik ile maç sonu yazısı yazmak istiyorum. Lakin kulübün içinde bulunduğu durum beni bundan alıkoyuyor. Alt taraflar ile arayı açmak için çok önemli olan bir karşılamaya çıktık. Rakip beş maçtır kazanamayan ligin en çok gol yiyen ve en az gol atan takımı Gençlerbirliği. Hafta başı yeni hoca ile anlaşıp öyle çıktılar karşılaşmaya. Amaçları kaybetmemek olan rakip topun arkasına geçip topu bize bırakıp kontrataklar ile gol bulmak üzere bir oyun yapısı ile çıktılar. Geçen haftada Antalya da bunu yapıp bizden puan koparmıştı. Çünkü sıkışan oyunu açamayan bir takım Konyaspor.
Risk almadan bu şekilde bizden puan alacakları bariz belliydi. Ön tarafta savunma arkasına koşu yapan Skubiç harici bir hücum planımız maalesef yok. İkili oyunlar ver kaç koşu yoluna pas yapan bir takım değiliz. Olabildiğince yavaş ve olgun paslar ile kaleye gitmeye çalışan ekibimize topun arkasında oynayan takımlar her zaman problem yaratıyor. Sonuç da öyle oldu maalesef.
Artık alt sıralarla çember iyice daraldı. Bu şekilde devam edersek bu kadro yapısı ve oyun tarzı ile işimiz yine çok zor. Bizi vasat kadrolara alıştıran yönetim bu işin en büyük sorumlusu.
Her sezon maliyetsiz oyuncu diye verim alamadığımız isimleri kadroya katıp. Sonra transfer sezonu bitince hoca değiştirip sorumluluğu eski hocaların üstüne yıkan bir zihniyetten bahsediyorum. Maymun gözünü açtı yalnız. Biz bu tür manevraları artık " YUTMUYORUZ "
Hocaya arka çıkmıyorum tabi ki onunda kadro seçimleri her hafta daha kötüye gidiyor. Ama biz bu mevcut düzenin komple değişmesinden yanayız. Malzeme o kadar kötü ki tüm okları hocaya yöneltmek acımasızca. Biliyoruz ki mevcut hoca gitse bile yerine gelecek hocanın manevra yapmaya şansı olmadığı için. Sonuç en fazla sezon sonuna kadar idare eder. Bu zihniyet yapısı yine elde kalan vasat isimlere yönelip hep ayrı paradoksa bizi itecekler. O yüzden yine ve yeniden sizleri istifaya davet ediyorum.
"YÖNETİM İSTİFA"