Son yıllarda Dünya da ve Ülkemizde gıda üretiminin ne kadar önemli olduğu net olarak görüldü.
Beslenmenin ve buna bağlı olarak gıda üretimin önemi önümüzdeki yıllarda da ha artacak. Ülkeler bunun önlemini şimdiden almanın gayreti içinde.
Ülke olarak zaman zaman sıkıntılar yaşasak da tarım ve hayvancılıkta altyapı ve üretim potansiyeline sahibiz.
Daha bilimsel üretim yaptığımız takdirde, kendi ihtiyacımızı karşıladığımız gibi ürünlerimizi satarak ciddi anlamda gelir elde potansiyelimiz var.
Ne kadar ucuza mal edebilirsek o kadar fazla kazanırız. O halde her üretimin bilimsel bir dayanağı olduğunun bilincinde olarak, dünyadaki yenilikleri günü gününe takip etmeliyiz.
Kanunlarımız, üretim, üretici ve ihracatı koruyacak şekilde düzenlenmeli. Üreticinin ihtiyacı olan, hammadde, yem ve gübreyi, ülkemizde ve yeterince üretebilmeliyiz.
Bu girişi yaptıktan sonra Anadolu’nun küçük bir yerleşim biriminde üretimde elde edilen başarıdan söz etmek istiyorum.
YILLIK 60.000 TON
Seydişehir’de 16 yıl önce başlanan çilek üretiminde bu yıl 60 bin ton ürün elde edildi.
Seydişehir'e bağlı Yaylacık Mahallesi'nde Tarım İl Müdürlüğü tarafından 5 bahçede başlatılan deneme çilek ekimi giderek gelişti. Bugünlerde geçim kaynağı haline geldi.
Yaylacık Mahallesi'nde başlayıp, Mesudiye, Dikilitaş, Ketenli mahallerinde de ekimi yapılmaya başlanan çilek üretiminde ARTIK Seydişehir’ in söz sahibi olduğunu söylemek abartı olmaz.
Meslek hayatım boyunca, daima üretim ve üretenden yana oldum. Hangi konuda olursa olsun İthalatçılara bir türlü içim ısınmıyor.
Bir şirket düşünün, kırk yıldır ithalatçı, üretim için kılını bile kıpırdatmıyor. “Kendi firmanız dışında, ülkeye ve insanımıza katkısı yok”
Yıllar içinde, ithal ettiklerinin en azından bir kısmını ülkemizde de üretmek için çaba gösterilmesi gerekmez mi?
Başımızı ellerimizin arasına alalım kısa bir süre düşünelim, “Yabancılar sattıkları malın, ülkemizde de üretilmesini ister mi”?
Hatta ellerinden geldiğince engel olmaya çalışırlar. Teknolojilerini, makina, teçhizat ve ham maddeleri, vermemeye çalışırlar.
Bu sebeple ülke olarak üretmeliyiz. Başka çaremiz yok.
Burada sadece bir üründen bahsettim. Yaylacık Mahallesi'nde başlayıp, Mesudiye, Dikilitaş, Ketenli kasabasının da katılımı ile yıllık 60. 000 ton üretim. Dile kolay.
İKİ YIL SONRA 250 BİN TON
Çilek üretiminin ileriki yıllarda katlanarak büyüyeceği gerçek. Belediye temellerini attığı “Soğuk Hava Deposu, kurutma, paketleme tesisi, tohum eleme ile toptancı dükkanları Alaylar İki Mahallesi Hafif Sanayi bölgesinde 7 Bin 460 metrekarelik alanda yapımına başlandı”
Bunun yanında “SEYDİKOOP” adı altında kurutma ve paketleme tesisleri de hizmete girmiş durumda.
Bu tesisler tamamlandığı zaman üreticinin ürünleri daha da değerlenecek, ürün değerlenince kazanç artacak, kazancın artması ile bölgemiz kalkınacağı gibi, Ülkemiz ekonomisine de katkı sağlanacak.
Dil ile hemen söyleyiveriyoruz ama, “Yıllık 60.000 ton üretim” öyle kolay değil.
Bir de yıllık 250 bin ton üretimi düşünün.