Merkez üssü Kahramanmaraş olan 7.7’lik depremle Türkiye tarihinin en büyük doğal afetlerinden birini yaşadı…1939’daki Erzincan depremi ve 1999’daki Marmara depreminden daha büyük bir felaketle karşı karşıyayız…
**
Kahramanmaraş’ta gerçekleşen deprem Türkiye’nin 11 şehrinde yıkıma neden oldu. Gaziantep, Hatay, Adıyaman, Şanlıurfa, Diyarbakır, Kilis, Osmaniye, Malatya ve Elazığ’ı da yıktı viran eyledi…
**
Pazar akşamı aylardır beklediğimiz kar yağışının mutluluğunu yaşıyorduk. Herkes sosyal medya hesaplarında kar yağışı ile resimler paylaşıyordu. Pazar akşamı beyaz bir mutluluk yaşıyorduk…
MARMARA DEPREMİNDEN DAHA AĞIRINI YAŞADIK
Pazartesi sabaha 04.17’de tarihimizin en büyük doğal afetini yaşadık. 7.7’lik depremle sarsıldık, yıkıldık. İnsanlarımız uykularında yakalandı depreme…1999’daki Marmara Depreminin daha ağırını yaşadık…
**
Aylar sonra yağan karın mutluluğuna hüzne düştü. Beyaz mutluluk beyaz hüzne dönüştü.. Hava daha fazla soğumasın, kar yağmasın diye dua eder hale geldik…Soğuktan utanır hale geldik…
**
Bir taraftan enkaz altında yatan yüzbinlerce insan bir taraftan yardım bekleyen vatandaşlarımız. En kötüsü de kar fırtınası ile birlikte kapanan yollar… İnsanlar yardım etmeye bile gidemedi…
**
Depremin ardından dünyanın dört bir yanından kurtarma ekipleri seferber oldu. Dost düşman yardıma koştu. Komşumuz Suriye bizim kadar şanslı değildi. Suriye’de insanlar zaten sahipsizdi yine sahipsiz kaldı…
**
YARDIM GÖNDEREN ÜLKELERE MİNNETTARIZ
Azerbaycan, Katar, Macaristan, Kosova, Türkmenistan, Bosna-Hersek, Sırbistan, Özbekistan, Kazakistan, Rusya, Japonya gibi ülkelerden kurtarma ekipleri insanlarımızın yardımına koştu…En zor günümüzde yanımızda olan ülkeleri de unutmayacağız…
**
Dünyanın dört bir yanından arkadaşlarımız taziye mesajı gönderdi, acılarımızı paylaştı... Türkiye dostu insanları da bugünlerde hep hatırlayacağız…Mesele hangi milletin mensubu olduğumuz değil iyi insan olmaktan geçiyor…
**
ŞİMDİ DEĞİL DE NE ZAMAN KONUŞACAĞIZ?
Millet olarak zor günlerden geçiyoruz. Gün siyaset yapma günü değil ama bazı şeyleri konuşmamız gerekiyor… 1 yıllık, 3 yıllık binalar nasıl yıkıldı bunları şimdi değil de ne zaman konuşacağız…
**
Hatay’da, Malatya’da, Gaziantep’te yıkılan binaları gördük. Lüks rezidanslar bile yıkıldı. Hem de o kadar sağlam bilinen insanların depreme dayanaklı diye aldığı binalar bile çöktü…
**
Yapı denetiminde mi ihmaller var? Kontroller yeterli yapılmadı mı? Bunları sormak herkesin hakkı. Özellikle de gazeteciler bütün bunları gündeme şimdi değil de ne zaman getirecek…
**
Deprem değil binalar öldürür. Bu söz Marmara Depremi’nin ardından gündem olmuştu. Yıllardır yapılan uyarılar ve yaşadığımız onca depremden ders çıkarmadığımız ortaya çıktı…
**
DEPREMZEDELERE EVLERİMİZİ DE AÇMALIYIZ
Depremin ardından yüz binlerce insan evsiz kaldı. Şimdilik KYK yurtlarını, camileri, otelleri, pansiyonları açtılar ama yetmeyecek gibi. Herkes imkanları ölçüsünde evini depremzedeler açmalı…
**
İnsanlarımız havalar ısınıncaya kadar evimizin bir odasını bir aileye açarsak güzel olmaz mı? Bu kış günü çadırlarda kalmak bile çok zor. Sadece yardım göndermek yetmeyecek gibi…
**
Deprem zamanında bile siyaset yapanları da Allah’a havale ediyorum. İktidar ve muhalefet fark etmez. Her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyacımızın olduğu günlerde siyaset zamanı değil…
**
Depremde hayatını kaybeden tüm insanlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. Büyük bir afet yaşadık…Allah’ım bir daha bizi bu tür afetlerle imtihan etmesin…