Delikanlılık çağlarında hayata acemi olmak, ilk defa sevmek ve yaşam yabancılığı gibi duygular masumane durduğu gibi neticesinde büyük hayal kırıklıklarına da sebep olabilir. Ayrıca bundan sonra ki yaşamın, karakterin, psikolojin bu masum duyguların hayata aşinalığı nisbetinde şekil alır.
**
Bir üslup kaygısı gütmüyorum sevgili okur!
Şayet ince eleyip sık dokursam şüphesiz ki her şeyi yarım bıraktığım gibi bu yazıyı da tamamlayamam. Ölümü fazlaca anmam yaptığım çoğu dünya işini yarım bırakmama sebep olduğu için, din ile dünya arasında denge kurma konusunda pek mahir değilim. Bu da yaşamı zorlaştıran bir etken olup, insana yaptığı her işi sorgulamasına ve sorguladıktan sonra o işi yarıda bırakmasına sebep oluyor.
**
Dostoyevski’nin dediği gibi “her şeyin farkında olmak bir hastalıktır.” Ben her şeyin farkında olup olmadığımı bilmiyorum, fakat bildiğim bir şey var ise, o da dünyada her şeyin geçici olduğu ve bir sonun olmasından kaynaklı insancıl dürtülerin ve bunlar için gereksiz çaba sarf etmenin ne kadar basit durduğudur.
**
İnsan severken sevgiyi, nefret ederken nefreti, umut ederken umudu, gülerken gülüşü, paylaşırken paylaşmanın anlamını derinlemesine düşünür ve sorgularsa o eylemden de yaşamdan da eksik kalabilir.
**
Biraz da insanların mizacı ve yaşanmışlıkları yaşam tarzını ve geleceğini belirler. Kaygıları ve zevkleri ona göre olur. Ama merhamet ve sevgiyi herkes tanır. Tanıyan yaklaşır buraya.
Biliyorum sevgili okur, biraz karışık ve ilgisiz birbirinden bağımsız şeyler yazıyorum. Emin ol ki, kendimden ödün vermemek için üstü kapalı yazıyorum.
**
Hak verirsiniz ki bu kolay değildir. İnsanın içindeki her şeyi olabildiğince açıkça paylaşması kendisini çoğu zaman çıplak hissettirir. Öyle ki yazdığım şiir kitabını dahi yayınevini arayıp imha ettirmiş birisi olarak çoğu zaman yazdıklarımdan kaçasım gelir. Çoğu zaman da hayatın sancı ve ıstıraplarından kaçmak için yazasım gelir. Ne bu limandan çok uzaklaşmak isterim, ne de büsbütün limanda kalmak. Bazen kaybolmak bazen var olmak istediğiniz zamanlar olmuştur.
**
Her insanın kendi çapında yaşam savaşı vardır. Birisine ağır gelen bir şey diğeri için çok hafif bir yük olabilir. Ötekine hafif bir yük ise berikine çok ağır gelebilir. Bu yüzden insanların dertlerini ve duygu düşüncelerini yorumlayıp yargılamak için peşin hükümlü olmamak gerekir.
Emin olmak yeterince düşünmeyelere özgüdür. Emin olmak yeterince düşünenlere özgüdür. Kesinlik yeterince düşünmeyelere özgüdür. Kesinlik yeterince düşünenlere özgüdür. Öz yeterince düşünmeyenlere özgüdür. Öz yeterince düşünenlere özgüdür.
.