Yeter artık ey kendini insan, Müslüman olarak tanımlayan insan! Yeter artık bu kadar hadsizliğiniz. Yeter artık ey kendini İslamcı Müslüman zanneden basın-yayın medya kuruluşları! Yeter artık aşırı gittiğiniz. Yeter artık onun-bunun zağarlığını yaptığınız. Bakın zaman hızla akıp gidiyor, bugün Ramazan’ın 13'ü şunun şurasında 16 gün kaldı. Mübarek, bereketli, sevapları bol-bol kazanacağımız günler bitmek üzere; bugünleri değerlendirelim.
***
Ne, ona-buna durmadan iftira atıp (yapmadıkları şeyi yaptı, söylemedikleri sözleri söyledi deyip) duruyorsunuz. Kimse bir şey bilmiyor mu sanıyorsunuz? Herkes her şeyin farkında... Hadi bizi neyse kandırıyorsunuz, kendinizi ve Allah’ı da mı kandırmaya çalışıyorsunuz. Yahu iyi kötü siz Allah'a inanıyorsunuz, kendinizi İslamcı medya kuruluşu olarak gösteriyorsunuz. Üstelik kendinizce dini propaganda da yapıyorsunuz. Tamam hoş, ama yalan niye, iftira niye, paraya tapma niye, Ramazanı, orucu, imsakı çiğnemek niye? Bir gün sabah diliniz bir karış sarkmış olarak uyanabilirsiniz, dikkat edin.
***
Niye yahu bu kadar kendinizi kaybettiniz? Ne yani neyi kurtarmak, kime yaranmak derdindesiniz? Kimden neyi kurtarmaya çalışıyorsunuz? Zaten iktidarsınız. Bakınız Meryem Suresi 93-94 ve 95. ayetlerinde Cenabı Allah ne buyuruyor: “Göklerde ve yerde bulunan hiçbir kimse yoktur ki (kıyamet günü) Rahman’ın huzuruna kul olarak çıkmasın. Andolsun ki Allah onların yaptıklarını bir-bir saymıştır. Kıyamet günü onların her biri Allah’ın huzuruna tek başına çıkacaktır.”
***
Evet o gün herkes tek tek gelip Allah’a hesap verecektir. Yardımcı yok, kurtarıcı (iyi Salih amel işleyenler hariç) yok, bilakis söylenen yalanlar, atılan iftiralar, yalan-yanlış tuttukları oruçları da silip-süpürüp götürecek.
***
Herkes istediği partiye oy verir. İstediği düşünce ve fikre sahip olabilir. Herkes kendi hesabını kendisi yapıp; hem bu dünyada hem de öbür dünyada başına geleceğe razı oluyor, size ne oluyor? Hem zaten en yanlış, en günah, en kötü fikri, grubu destekleyen sizsiniz. Milyonların hesabını asla ödeyemezsiniz.
***
Benim bu yazım biraz cami vaazı gibi oldu, ama zaten gerçekten şu Ramazanda oruçlu halimle; iftara yakın bir saatte size karşı duygulandım. Eski kardeşlerimiz, dostlarımızsınız. Ama emin olun siz yanlış yapıyorsunuz. Yani şu Taha Suresi’nin son ayeti olan 135. ayetiyle cevap vermek istemiyorum. Ancak size de bize de ibretle okuyup düşüneceğimiz bir ayet olarak buraya yazmak istiyorum: “ De ki: Hepimiz beklemekteyiz, siz de bekleye durun. Şüphesiz düz yolun sahiplerinin kimler olduğunu ve kimlerin doğru yolda bulunduğunu yakında bileceksiniz.”
***
Ben kendi adıma Allah'a sığınıp tövbe istiğfar edip Ramazan’ın oruçların teravihlerin Ramazanda inen Kuran’ın yüzü suyu hürmetine Allah'tan af dileyeceğim. Sizin de tövbe edip ağzınızı, dilinizi, kaleminizi utup (imsak edip) kimsenin kul hakkına girmeden Allah’a yönelmenizi tavsiye ederim. Kaybetmezsiniz, kazanırsınız. Seçimi değil, dünyayı değil ahreti kazanırsınız. Ahreti kazanırsanız dünya peşinizden zaten gelir.
Allah bizleri hakkıyla oruç tutup, günahlardan temizlenen kullarından eylesin