Tarımsal üretimde ciddi sıkıntılar yaşayan Türkiye, en temel tarımsal ürünlerinin başında gelen buğday, arpa ve mısırın ithalatının önünü yine açmak zorunda kaldı. Alınan kararına göre, buğday, kara buğday, arpa, darı, cin mısırı, kinoa ve kırık pirinç ithalatında uygulanan yüzde 20 gümrük vergisi, 2021 Nisan ayı sonuna kadar sıfır olarak uygulanmaya devam edecek. Konya Ovası'ndaki çiftçiler ise bu kararın kendilerini rahatsız ettiğini dile getirdi.
YERLİ ÜRETİCİ DESTEKLENMEZSE İTHATALA MECBUR KALIRIZ
Karapınar Ziraat Odası Başkanı Durmuş Üner, her şeyden önce Türkiye'nin bugün neden ithalata muhtaç hale geldiğinin konuşulmasının gerektiğini ifade etti. İthalat kararının hükümet tarafından önlem olarak alındığını aktaran Üner, “Yerli üretici, bugüne kadar ciddi bir şekilde desteklenmiş olsaydı, bugün bu karar alınmazdı” dedi. Çiftçiye kilo başına ödenen destekleme priminin 5 kuruştan, 10 kuruşa çıkarıldığını hatırlatan Üner, konuşmasını şöyle sürdürdü: “O dönem için desteklemelerin yüzde 100 artırıldığı söylendi. Gerçekten kilo başına ödenen 10 kuruşluk destekleme primi çok komik rakam. Üretim maliyeti nezdinde 10 kuruş hiçbir şeye yaramaz. Maliyetlerimiz ciddi şekilde arttı. Bugün ülkemizin çok farklı noktalarında daha az maliyetle üretim yapılabilir ancak Konya için aynı durum söz konusu olamaz. Çünkü Ovanın sulama ihtiyacı çok fazla. Konya çiftçisine destek daha fazla verilmeliydi. Kilogram başına destekleme primi en az 25 kuruş olmalıydı. Olmadığı için bugün ithalatı konuşuyoruz. İthalatın her türlüsü yerli üreticiye büyük bir darbedir. İthalat niye yapıldı, bugünkü şartlara göre doğru mudur, yanlış mıdır, biz bunu konuşmuyoruz. Biz, işin neden bu boyuta geldiğinin konuşulmasını, üzerinde düşünülmesini istiyoruz.”
KONYA ÜRETİCİSİ İTHALATIN HER TÜRLÜSÜNE KARŞI
Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker de şunları söyledi: “Tarım ve Orman Bakanlığı ile görüştük. Yaptığımız görüşmede 'Üreticinin sahada hasadı devam ederken, gümrük vergileri ile oynanmaması' gerektiğini söylemiştik. Bugüne kadar sözlerinde durdular. Çünkü çiftçinin böyle bir durumda kaybı çok fazla olabilir. Üreticinin üretime küstürülmemesi gerekir. Bakın, iç piyasada hububat fiyatı aşırı yükseldi. Tüketici iyi desteklense, Konya Ovası'nın su problemi çözülse bizler bu şehirde Türkiye'nin ihtiyacını karşılayacak şekilde üretim yapabiliriz. Konya çiftçisi, çok zorlu şartlarda bile üretim yapıyor, Konya çiftçisi fedakârca çalışıyor. Bize gerekli alt yapısı hazırlanmasını istiyoruz. Gerisini üreticimiz halleder. Havza bazlı üretim, havza bazlı destek istiyoruz. Desteklerin bölgesel olması gerekir. Konya'da suya çok ihtiyaç var. Bazı ürünlerde de yeterli desteği görmedik. Mesela buğday ve arpada desteklemeler düşük. Buğday, çok stratejik bir ürün. Maliyeti de yüksek. Biz, yeterli desteği görseydik, tam anlamıyla üretim için su dahil diğer gerekli ihtiyaçların alt yapısı hazırlanmış olsaydı, Türkiye bugün ithalatı konuşur pozisyonda olmazdı.”
EMRE ÖZGÜL