Nereye gidiyoruz yazı serisi
Öğrendiğimize göre 2016 yılı cezaları 2015 yılına oranla % 10 oranında artacaktır. Bu artışı otomatiğe bağlayan hükümet, her yıl ülkede ki enflasyon oranında bu artışları vatandaşından isteyecek. Bu konu ile ilgili haber şu şekildedir. “Vatandaşa para makinesi gözüyle bakılan Türkiye’de, insanın kıymeti toplanacak hâsılat kadar etmiyor.” “2016 Yılı Programı’nda asgari ücretli, memur ve emekli, yine “asgari” zamlara layık görülürken; vergi, harç ve cezalar yüzde 10.11 oranında zamlandı.
Vergi, harç ve cezalar yüzde 10.11 artarken, motorlu taşıtlar vergisinden pasaport haçlarına, trafik cezasından damga vergilerine kadar pek çok kalem zamlanmıştır. Sonunda astronomik rakamlara ulaşan otomobil yasal sigorta ile kasko sigorta fiyatları reusarant kuruluşları kanalıyla İngiltere’deki Yahudi Lloyt Company’nin kasasına gidecekmiş, ne gam.
Bu uygulama sadece bu seneye ait değildir. Önümüzdeki sene başında yine şekilde yani enflasyon oranında vergiler, cezalar ve harçlar artacaktır. Bu, vatandaşın “Yandım anam” demesine kadar devam edecek ve bu gidişle vatandaşlarımızın durumu Suriye’den ülkemize iltica edenlerden daha kötü duruma düşecektir.
EŞEL MOBİL SİSTEMİ
Bu kelimeyi biz ilk defa Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın 1996 yılında Başbakan olarak hükümeti kurunca duymuştuk. Hocamız “Eşel Mobil sistemini” ilan ederken;
“Bizim hedefimiz adil ekonomik düzeni kurmaktır. Adil düzende, mal fiyatlarının içine girmiş ne faiz, ne vergiler ve ne de reklam giderleri olamaz. Böylece Adil düzende mal fiyatları bu günkü mal fiyatlarına nispetle 1/3 oranında daha ucuz olacak, büyük kapasiteli fabrikalar 1/3 oranında daha az sermaye ile kurulabilecektir. Tabii bu aynı zamanda istihdamın da büyük artışlar sağlayacaktır.
Adil düzenin kurulmasına kadar geçen zamanda işçi, memur, dar gelirli, dul, yetim, öksüz ve engelliler için Eşel mobil sistemini hayata geçiriyoruz. Yani onların ücret ve maaşları, her yıl ülkede artan enflasyon oranında otomatik olarak artacak ve buna ne hükümet ve ne de sendikalar mani olamayacaklardır” demişti. Bu sözleri demekle kalmadı. Aldığı kararlarla Eşel mobil sistemini fiilen hayata geçirdi.
Böyle hayırlı ve güzel bir uygulamaya “sendika ağaları” saltanatları ellerinden gideceğine inandıkları için büyük tepkiler gösterdiler. Yürüyüşler ve mitingler yaptılar. Refah-Yol hükümetinin yıkılması çalışmalarında bu sendika ağaları büyük roller aldılar. Basında adına beşli çete denilen bu adamları en önde gördük.
“2016 Yılı Programı’nda asgari ücretli, memur ve emekli, yine “asgari” zamlara layık görülürken; vergi, harç ve cezalar yüzde 10.11 oranında zamlandı.
İŞTE HOCANIN ÖĞRENCİLERİ
Sekiz on kanunun aynı anda meclise sunulmasına ve onun kanunlaşmasına “torba yasa” deniliyor.
Kanun tasarı ve tekliflerini tek tek meclise sunulsa, her bir yasa komisyonlarda ve meclis genel kurulunda muhalefet milletvekilleri, bunlar hakkında aşağı yukarı konuşmalar ve oylama yapılarak kanunlaşacaktır. Hâlbuki torba yasada kim hangi yasa maddesiyle ilgili konuşacak bunlar alenen görülemeyecektir. Onun içi dikkat ederseniz iktidar mensupları yasalar hakkında fazlaca görüşme yapılmadan “Ben yaptım, oldu” mantığıyla hareket ederek, kanunları çıkartmakta ve halk üzerinde uygulamaya başlamaktadır. Onun için iktidar mensuplarının son zamanlarda başvurdukları yöntem “torba yasası yöntemi” olmaktadır.
2016 yılı vergi, ceza ve harçlara gelen bu zamlar, milletin belini daha da bükse de iktidar mensupları bundan çok memnun.
Rahmetlik Erbakan Hocanın öğrencileri de, Hocaları gibi Eşel mobil sistemini uygulamaya geçirmiş, Hocalarının yolunda olduklarını dost düşman herkese göstermişlerdir. Bir fakla ki; Hocamız bu sistemle, 70 milyon halkımızın refahını sağlamasını düşünerek, “ücret ve fiyatlara eşel mobil sistemi uygulamışken, öğrencileri halkın cebinden daha çok almayı yeğleyerek, eşel mobil sistemini vergi, zam ve harçların artışı için çalıştırmışlardır.
Hükümetin paraya ihtiyacımı var, darphaneyi çalıştır yeni para bas, kısa ve uzun vadeli tahvil çıkar, bankalara yüksek faizle borçlan, yetmediyse temel ihtiyaç maddelerine zam koy, vergiler elinizde zaten oyuncak. Vergi oranlarını istediğiniz gibi yükselt.
Yetkililer şunu iyi bilmelidir ki, ticaret erbabı ve iş yerleri sizin için altın yumurtlayan birere tavuk gibidir. Ama siz vatandaşın ödeme gücünden fazlasını ondan isteseniz, bu sefer vatandaş, Nasrettin Hoca’nın eşeği gibi olur.
Eşeğinin yeminden her gün bir avuç yem kesen Hoca, bir gün eşeğin açlıktan öldüğünü görünce; “Vah, vah… demiş. Eşek tam açlığa alışıyorken eceli müsaade etmedi”
Arkadaş israflarını kısacaksın, masraflarını azaltacaksın. Her yıl ödediğin 50 milyar dolarlık (her hafta 10 tonluk bir altın yüklü kamyon) faiz ödemelerine, yeter artık diyecek ve ödemeyeceksin. Bakalım bu Avrupalı dostlarınız sizi de bir Yunanistan gibi tutacak ve size de yardım edecekler mi? Böylece adamların dostluklarını test etmiş olacaksın.