Bir hadisi şerifte Peygamber Efendimiz (sav): ''Kim bir kavme benzerse o onlardandır.'' şeklinde buyurmuştur.
Yeni yıla girileceği günlerde bazı hocalar ve kimi duyarlı halkımız yılbaşı kutlanmaması yönünde yoğun bir şekilde gündem oluşturdu. Haddizatında olması gereken de bu idi.
Müslümanca bir duruş sergileyerek yılbaşı kutlanmaması yönünde çevresini uyaran, sosyal medyada gündem oluşturan, böylesi çabalar gösteren herkesi canı gönülden kutluyoruz. Ancak aynı duyarlılık Milli Piyango bileti hususunda da gösterildi mi peki?
Türkiye'de 2018 yılbaşı çekilişi için basılan 35 milyon biletin tamamına yakınının satıldığı söyleniyor. Türkiye nüfusunun 80 milyon olduğunu düşünürsek yaklaşık olarak her iki kişiden biri bilet almış. Hadi diyelim ki üç kişiden biri olsun. Türkiye'de hane ile ilgili istatistik yapılırken genellikle dört kişilik bir aile diye farz edilerek bunun üzerinden yapılıyor. Öyle ise biz de bu yolu takip edersek, bu hesaba göre her eve tahmini iki bilet düşüyor. Yani yılbaşı kutlanmaması hususunda gösterilen duyarlılık, yeni yıl çekilişi adı altında (ismi Milli Piyango da olsa) kumar mikrobu için gösterilmemiş gibi oluyor.
Bu meselenin tabii bir çok yönü var.
Mesela hocalar yeni yıl kutlamalarını gündeme alırken, Milli Piyango biletini gündeme getirmezler pek.
Halka yılbaşı çekilişi için bilet almaması yönünde göstermelik uyarılarda bulunan hocalar % 99'u Müslüman halkın % 52'sinin oyunu alarak iktidar olan hükûmeti neden bu hususta zerrece uyarmazlar?
Bu yılbaşı biletlerini hükûmetler devlet adına bastırmıyor mu?
Kaldı ki bu kumar illeti sadece senede bir kere yılbaşı çekilişi ile kalmıyor!
Her ayın 9-19-29'unda rutin şekilde yıl boyunca çekilmeye devam ediyor.
Yine bunla birlikte loto, toto, iddia, at yarışları vs bir çok kumar her hafta ve yaklaşık olarak her gün oynanmaya devam ediyor.
Allah aşkına haramın azı da çoğu da aynı değil midir?
Senede bir kere kopartılan gürültü sair günlerde neden hiç gündeme gelmez?
Bunu anlamakta inanın zorlanıyoruz.
Devlet televizyonları (TRT) yeni yılı kutlarken, yine bu duyarlı! Hoca Efendilerden hiç ses seda çıkmaz!
Yandaş kanallardan kanalizasyon akarken, kendi kurdukları televizyonlar ile irşada! devam ederler.
Müslüman ülkenin caddeleri sokakları yeni yıl için süslenirken, sermaye sahiplerine hiç ses etmezler nedense..!
Belediyelerin, kamunun yaptığı masraflara hiç girmeyelim!
Kapitalizm iştahla bugünleri bekler.
O gece su gibi para harcanırken...
Yeni yılın ilk günü tatil edilirken...
Kabahatli umumiyetle 1.603 lira asgari ücretle geçinmek zorunda kalan, umudunu bir yılbaşı çekilişi biletine bağlayan gariban olur hep.
Sözde Müslüman kesim inancı gereği zekatını verseler bu milletin kaçta kaçı bu illet piyangoya bel bağlardı acaba?
Vatandaşını 1.603 lira ile geçinmek zorunda bırakan, bunu ona reva gören hükûmet hakkında gıkı çıkmayan hocalar bilet aldı diye, yılbaşı kutladı diye vatandaşı anında cehenneme atıyorlar!
Eskiden yılbaşında dansöz çıkıp çıkmayacağı konusunda tartışmalar yaşanırdı. Senede bir kere saat 24.00'den sonra oynasın mı, oynamasın mı? Tartışmaları yaşanırdı. Şimdilerde her kanalda, her yıl hatta her gün ve hatta her saat dansözün hünerinden! beter pespayeliklere imza atılıyor, fakat kimsede tepki yok. Yalnızca yılbaşında değil ki; sanki cenneti garantilemiş de, İslam Alemi huzur ve mutluluk içindeymiş de, dünyada zulüm sona ermiş, tüm insanlık hidayette imiş gibi vur patlasın çal oynasın zevk ve sefa içinde yeni günler kutlanıyor!
Yılbaşı gecesi içki, kumar, zina... bilumum bunca rezilliğin yaşandığı ülkemizde 2017 yılı çıkarken, 2018 yılına girildiği dakikalarda etliye sütlüye dokunmayan hocaların vicdanı rahat mıydı acep? O gece rahat rahat uyumuşlar mıdır?
''Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar (putlar) ve fal okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki, kurtuluşa eresiniz.'' (Maide/90)
Selam ve dua ile...